Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi’nin Narin cinayetiyle ilgili suçluyu kayırma yönünden görülen davayı istinafta bozduğunu dün (2 Ekim) Serbestiyet duyurmuştu.
İstinaf mahkemesi gerekçeli kararını açıkladı.
Gerekçeli kararda, bozma kararıyla ilgili şu ifadelere yer verildi:
“1-İstinaf incelemesine konu sanıklar ve SSÇ’ler hakkında suçluyu kayırma suçunu işlediklerinden bahisle yürütülen yargılama ile halen Yargıtay nezdinde temyiz aşamasında suçluyu kayırma suçunun öncül suçu olan maktul Narin GÜRAN’ın öldürülmesine ilişkin yargılama dosyası arasında bizzat kanundan kaynaklanacak şekilde CMK m. 8/2 uyarınca bağlantı bulunması,
2-Öncül suçun işlendiğinin sabit olup olmadığının, öncül suçun işlendiğinin sabit olması halinde kasten öldürme, kastı aşan öldürme, ihmali davranışla öldürme gibi eylemin hangi suça vücut verdiğinin, öncül suçu işleyen ve bu suça iştirak eden kişilerin kim ya da kimler olduğunun belirlenmesinde öncül suça ilişkin yargılama sonucunun suçluyu kayırma suçundan yapılan yargılamaya mutlak etki etmesi,
3-Bu belirlemeler nazarında, suçluyu kayırma suçunu işleyen fail hakkında, TCK m.61/1 ve m.3/1 uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ile failin kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınarak TCK m. 283/1 uyarınca temel ceza belirlemesi yapılacağına göre, öncül suça ilişkin yargılama sonucunun suçluyu kayırma suçundan yapılan yargılamaya mutlak etki etmesi,
4-Suçluyu kayırma suçunu işledikleri iddia edilen sanıklar ve SSÇ’lerin, öncül suçun işlenmesinden önce ya da işlenmesi sırasında, öncül suçun failleriyle birlikte suç işleme kararı almaları ve öncül suç failine yardımda bulunacağını vadetmeleri halinde, öncül suça iştirak etmeleri nedeniyle TCK m. 283/3 uyarınca suçluyu kayırma suçundan şahsi cezasızlık sebebiyle cezalandırılmaları mümkün olmadığından, öncül suça ilişkin yargılama sonucunun suçluyu kayırma suçundan yapılan yargılamaya mutlak etki etmesi,
5-Öncül suçu işleyen kişiler ile belli derecede akrabalık bağı olan faillerin, suçluyu kayırma suçunu işlemesi halinde TCK m. 283/3 uyarınca şahsi cezasızlık sebebinin varlığı nedeniyle cezalandırılmaları mümkün olmadığından, öncül suça ilişkin yargılama sonucunun suçluyu kayırma suçundan yapılan yargılamaya mutlak etki etmesi,
6-Ancak öncül suça iştirak eden kişilerin sayısı ve suçluyu kayırma suçunu işleyen failin araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlama şeklindeki eyleminin hangi faillere yöneldiğinin belirlenmesi durumunda, suçluyu kayırma suçu açısından gerçek içtima, zincirleme suç, fikri içtima gibi içtima kurallarının uygulama alanı bulup bulmadığının değerlendirilmesi mümkün olduğundan, öncül suça ilişkin yargılama sonucunun suçluyu kayırma suçundan yapılan yargılamaya mutlak etki etmesi karşısında, mevcut yargılama dosyası ile halen Yargıtay nezdinde temyiz aşamasında olan maktul Narin GÜRAN’ın öldürülmesine dair öncül suça ilişkin yargılama dosyasının sonucuna göre karar verilmesi, öncül suça dair yargılama dosyası sonucunun bekletici mesele yapılması, öncül suça dair yargılama kapsamında temyiz incelemesi neticesi bozma kararı verilmesi halinde her iki evrakın yüksek görevli ilk derece mahkemesi nezdinde birleştirilmesi ve kül halinde toplanan delillere göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmesi hukuka aykırı olup;
İstinaf nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, CMK m. 280/1 ve 289/1 uyarınca hükümler ve kararların ayrı ayrı bozulmasına.”
Aile Bakanlığı ile UCİM’in davaya katılma hakkı olmadığına karar verildi
İstinaf mahkemesi ayrıca davada katılan sıfatıyla bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile UCİM’in (Saadet öğretmen çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği) davaya katılma hakkı bulunmadığına da hükmetti.
Mahkeme, iki kurumun istinaf başvurularının reddiyle ilgili kısımda şu ifadelere yer verdi:
“Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 tarih ve 65–69, 22/10/2002 tarih ve 234–366, 04/07/2006 tarih ve 127–180 ile 03/05/2011 tarih ve 155–80 sayılı kararlarında ‘…dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez…’ şeklinde ifade edildiği üzere, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneğinin sanıklar ve SSÇ’ler hakkında adliyeye karşı suçlardan olan suçluyu kayırma suçundan açılan davaya katılma hakkı bulunmadığından, yine ayrıca Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 01/11/2022 tarih, 2022/2160 Esas ve 2022/9527 Karar sayılı kararında da ‘ …Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının suçluyu kayırma suçundan açılan davaya katılma ve kurulan hükmü temyize hakkı bulunmadığı…’ şeklinde ifade edildiği üzere, doğrudan suçtan zarar gören sıfatı bulunmayan ve kanun tarafından da doğrudan katılma hakkı tanınmayan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının adliyeye karşı suçlardan olan suçluyu kayırma suçundan açılan davaya katılma hakkı bulunmadığından, katılan Bakanlık vekili ve Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının 5271 sayılı CMK m. 279 uyarınca REDDİNE…”
Üç tutuklu sanık tahliye edilmişti
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi, bozma kararıyla birlikte davada kalan üç tutuklu sanık olan Maşallah Güran, Birsen Güran ve Fuat Güran’ın tahliyesine karar vermiş ve üç sanık dün tahliye olmuştu.
Birsen Güran, Maşallah Güran ve Fuat Güran cezaevinden tahliye olmalarının ardından Narin’in mezarı başına gitmişti.
Cinayet davası Yargıtay’da
Narin cinayetiyle ilgili görülen davada Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Aralık’taki karar duruşmasında anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve amca Salim Güran hakkında çocuğu öldürmeye iştirak suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti.
Mahkeme, aynı davadaki diğer sanık olan, Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığı tespit edilen komşuları Nevzat Bahtiyar’a ise “suç delilerini gizleme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası vermişti.
İstinaf’ta oy çokluğuyla onanan dosya, Yargıtay sürecinde.
Suçluyu kayırma davasında 15 sanığın tamamı ceza almıştı
Soruşturma kapsamında dosyaları ayrılan 3’ü 18 yaşın altında olan 15 sanık ise Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “suçluyu kayırma” suçlamasıyla yargılandı.
Mahkeme, 30 Mayıs’taki karar duruşmasında Maşallah Güran, Birsen Güran ve Fuat Güran hakkında 3 yıl 6 ay hapis cezası vermiş ve tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Diğer tutuklu sanıklar Mehmet Selim Atasoy, Mehmet Şevket Kaya ve Muhammet Kaya’ya ise 3’er yıl hapis cezası vererek tahliyelerine hükmetti.
Tutuksuz sanıklar Barış Güran, İbrahim Halil Güran, Kurtuluş Güran, Şeyma Kaya ve Ömer Faruk Güran’a da 3 yıl hapis cezası aldı. 18 yaşın altındaki üç sanıktan ikisine 1 yıl 8 ay, birine ise 1 yıl 3 ay hapis cezası çıktı. Çocuk sanıklar için hükmün açıklanması geri bırakıldı.