ABD Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın dün (6 Ekim) SDG Genel Komutanı Mazlum Kobani ile görüşmesi sonrası kendi X hesabından paylaştığı fotoğraftaki “Hatay detayı” bir gün sonra fark edilerek sosyal medyada gündem oldu.
Barrack, ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Oramiral Brad Cooper ile birlikte SDG yöneticileriyle görüşmüş ve görüşmeye ait tartışılan fotoğrafı da görüşmenin Türkiye’de de ilgiyle beklenen SDG’nin Suriye ordusuna dahil olması çabaları kapsamında olduğunu duyuran mesajıyla birlikte kendisi paylaşmıştı.
“ABD Büyükelçisi’nden fotoğrafla Hatay mesajı”
Barrack’ın fotoğrafı, sosyal medyada anlamını kazanmasını ise paylaşımdan bir gün sonra yaşadı.
Sosyal medyada fotoğraf, “Barrack, SDG’lilerle birlikte Hatay’ı Suriye’nin bir parçası olarak gösteren bir haritanın önünde fotoğraf çektirdi” şeklinde yayıldı.
İlk olarak Hatay’dan yerel gazeteci Mustafa Dilek’in dikkat çektiği fotoğraf, ardından TKP’ye ait Sol Haber sitesinde sonra da sosyal medyada kendilerini “haber hesabı” diye tanıtan ve başka mecralarda yapılan haberleri kaynaksız paylaşarak kullanan çok takipçili hesaplarca dolaşıma sokuldu.
Sözcü: “Ayrılıkçı SDG ile fotoğraf çektirdi. Ancak ‘üniter Suriye’ mesajı verdi”
Fotoğraf sosyal medyada bu şekilde yayılınca Sözcü’nün sitesinde de meseleye, “Özel Temsilci, Hatay’ı Suriye toprağı olarak gösteren haritanın önünde ayrılıkçı SDG ile fotoğraf çektirdi. Ancak Barrack bu haritanın önünde poz vererek ‘üniter Suriye’ mesajı verdi” ifadelerinin olduğu heyecanlı ve düşündürücü bir haberle yer verildi.
Halk TV: “Barrack diplomatik skandala imza attı”
Halk TV’nin sitesinde de fotoğraf, “Barrack, diplomatik bir skandala imza attı” diye haberleştirdi.
“YPG, Hatay’ı da toprakları içinde gösterdi”
Fotoğrafı Meltem TV’nin ana haber bülteninde yorumlayan, bültenin sunucusu gazeteci Çiğdem Akdemir ise Hatay’ın YPG tarafından ele geçirilmek istendiğini analizini yaptı.
Akdemir, “YPG, hedefini gizlemiyor. Hatay’ı da tutmuş. Rojava da bir özerklik istiyorlar adem-i merkeziyetçilik diyerek ama Hatay’ı da o toprakların içinde gösteriyorlar. Bu haritaya bir şey diyen oldu mu?” diye konuştu.
İlhan Uzgel ile Turhan Çömez de katıldı: “Bu yayınlar Türkiye’nin toprak bütünlüğüne sonuçlar doğurabilir”
İlerleyen saatlerde CHP Dış Politika Koordinatörü İlhan Uzgel ile İYİ Parti milletvekili Turhan Çömez de kampanyaya katıldılar.
Uzgel, “Bakanlık büyükelçiyi çağırıp, izahat isteyebilecek mi?” diye yazdı.
Çömez ise fotoğraf için “Bu tür kasıtlı mesajların ve yayınlar, Türkiye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik ciddi siyasi sonuçlar doğurabileceğini” iddia etti.
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ da fotoğrafa hükümetten tepki gelmediğini vurguladı.
O gerçekten de “Hatay’ın Suriye toprağı gösterildiği bir harita” mı?
Peki gerçekten de Barrack, iddia edildiği gibi, SDG’liler ile birlikte “Hatay’ın Suriye sınırları içinde gösterildiği bir harita”nın önünde mi poz vermişti?
Barrack, Mazlum Kobani’nin de aralarında olduğu SDG yöneticileriyle birlikte önünde poz verdiği şey bir harita değil SDG’nin logosuydu.
“Hatay’ı Suriye toprağı olarak gösteren harita” sanılan SDG logosu.
2015 yılında kuruluşunu ilan eden SDG’nin logosunda, Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesine kadar kullanılan resmi Suriye haritası bulunuyor. Harita üzerinde de doğusu büyük oranda SDG’nin kontrolünde olan Fırat nehrini gösteren ve aynı zamanda SDG’nin egemenlik alanı olan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgesinin sınırlarını gösteren bir çizgi yer alıyor.
Esad rejiminin haritalarında Hatay Suriye toprağı olarak gösteriliyordu
Hatay’ı Suriye toprağı olarak gösteren haritalar, Suriye’de özellikle 1970’lerden bu yana kullanılıyor.
2003 yılında Beşar Esad’ın 2003 yılında o dönem başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’la iyi bir diyalog geliştirdiği dönemde, Suriye, haritalarında Hatay’ı kendi sınırları içerisinde göstermeyeceğini açıklamıştı.
Konuyla ilgili 2003 yılından bir haber.
Barrack: “Tamamen saçmalık”
Tartışmalar üzerine Barrack, X hesabından şu açıklamayı paylaştı:
“ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi olarak, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suriye Hükümeti arasında 10 Mart Mutabakatı’nın uygulanmasını kolaylaştırmak ve ilerlemeyi izlemek amacıyla Haseke’yi bir elçi olarak ziyaret ettim.
Bu mutabakatın önemi, yalnızca Suriye’nin istikrarı ve güvenliği için değil, aynı zamanda hem Türkiye’nin hem de ABD’nin stratejik çıkarları için de kritik öneme sahiptir. Haseke’deki çalışmalarım, tam bir şeffaflıkla ve bölgesel istikrarı, terörle mücadele koordinasyonunu ve insani erişimi teşvik etme ruhuyla yürütülmüştür; bunların tümü doğrudan Türkiye’nin güvenlik ve ekonomik çıkarlarına hizmet etmektedir.
Ziyaretin Türkiye’nin ulusal çıkarlarını veya toprak bütünlüğünü baltalayan faaliyetler içerdiği yönündeki her türlü iddia tamamen asılsızdır. Daha önce hiç bulunmadığım bir toplantı odasında, daha önce hiç görmediğim bir haritanın varlığının Türkiye’nin çıkarlarına zarar verdiği yönünde herhangi bir suçlama tamamen saçmalıktır. Misyonum, sınır ötesi tehditleri azaltan ve daha geniş kapsamlı bölgesel barış ve yeniden yapılanma hedefini destekleyen iş birliği mekanizmalarını ilerletmeye odaklanmıştı ve odaklanmaya devam ediyor.”