Ana SayfaHaberlerİmamoğlu’na casusluk soruşturması, Merdan Yanardağ gözaltında. Başsavcılık açıklamasında yok yok: İsrail, FETÖ,...

İmamoğlu’na casusluk soruşturması, Merdan Yanardağ gözaltında. Başsavcılık açıklamasında yok yok: İsrail, FETÖ, PKK/KCK, yabancı ülkelere casusluk…

İmamoğlu’na casusluk suçlamasıyla yeni bir soruşturma başlatıldı; casusluk dosyasında Merdan Yanardağ da gözaltına alındı. Başsavcılık açıklamasından: “Soruşturmanın merkezinde ‘casusluk’tan tutuklanan ve yabancı ülkelere ajanlık faaliyetlerinde bulunduğu, farklı ülkelerdeki iç karışıklıkları finanse ettiği tespit edilen Hüseyin Gün var. Gün’ün, dijital materyallerinde İsrail'de askeri ya da siyasi alanda faaliyet gösterdiği anlaşılan İsrail vatandaşlarına ait pasaport fotoğraflarına rastlandı. FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kapsamında adli işlem yapılan kişiler, terör örgütü PKK/KCK kapsamında adli işlem yapılan kişiler ve farklı ülkelerin konsolosluk görevlileri ile çok sayıda iletişim irtibatı tespit edildi. FETÖ/PDY'nin üst yönetim kadrosunda bulunan Mustafa Özcan ile yüz yüze görüştü.” İmamoğlu: "Böyle bir komplo şeytanın aklına gelmez." Merdan Yanardağ: "5'inci sınıf bir kumpas." Necati Özkan: “Şahısla tek irtibatım 2019 seçimleri sonrası yazılımını pazarlamak için talep ettiği olumsuz sonuçlanan toplantıyla oldu."

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik bir casusluk soruşturması yürütüldüğünü ve bu soruşturma kapsamında Tele 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın gözaltına alındığını açıkladı.

Ayrıca İBB soruşturması kapsamında 15 isim daha gözaltına alındı.

Emniyet ekipleri, Tele 1 binasında arama yaptı. Tele 1, binada arama yapıldığı sırada operasyonla ilgili gelişmeleri canlı yayında aktardı.

Başsavcılık: “Soruşturmanın merkezinde farklı ülkelerdeki iç karışıklıkları finanse ettiği tespit edilen Hüseyin Gün var”

Başsavcılık, her iki operasyonla ilgili de birer açıklama yayınladı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, casusluk soruşturmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, soruşturmanın merkezinde, 4 Temmuz’da casusluk suçundan tutuklanan Hüseyin Gün adlı bir kişinin bulunduğunu belirterek Hüseyin Gün’le ilgili şu bilgileri verdi:

“Yeni soruşturmanın merkezinde 4 Temmuz’da ‘casusluk’ suçundan tutuklanan ve yabancı ülkeler lehine ajanlık faaliyetlerinde bulunduğu, farklı ülkelerde gerçekleşen iç karışıklıkları finanse ettiği tespit edilen Hüseyin Gün var.

“Gün’ün dijital materyallerinde sivil kişilerin ya da şirketlerin temin etmesinin mümkün olmayacağı askeri mühimmat ve silahlara ait fotoğraflara ve İsrail’de askeri ya da siyasi alanda faaliyet gösterdiği anlaşılan İsrail vatandaşlarına ait pasaport fotoğraflarına rastlandı.

“Hüseyin Gün hakkındaki tespitler: FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kapsamında adli işlem yapılan kişiler, terör örgütü PKK/KCK kapsamında adli işlem yapılan kişiler ve farklı ülkelerin konsolosluk görevlileri ile çok sayıda iletişim irtibatı tespit edildi.

“Gün’ün, yabancı bir ülke lehine faaliyet gösterdiği anlaşılan istihbarat elemanları ya da siyasi faaliyetlerde bulunan kişilere Türkiye’yle ilgili konularda bilgi aktarımında bulunduğu yönünde içerikler ve terör örgütü FETÖ/PDY’nin üst yönetim kadrosunda bulunan ve sözde İngiltere imamı olarak nitelendirilen Mustafa Özcan ile yüz yüze görüşme gerçekleştirdi.

“Orta Doğu ve Afrika ülkeleri ve Türkiye ile ilgili konularda topladığı bilgileri istihbari faaliyet gösterdiği tespit edilen yabancı bir ülkeye mensup şahıslara aktardı.

“Gün, yabancı ülkenin istihbarat görevlisi şahısla ‘Wickr’ programı üzerinden yazıştı. Yabancı ülke istihbarat görevlisi Gün’e Türkiye’de önceden görev yapmış iki bakanın da aralarında bulunduğu bir grubun uzaktan ve gizli çekilmiş bir resmini gönderdi.

“Gün, Necati Özkan’la irtibatlıydı. ‘Dijital istihbarat toplama, İmamoğlu için gerçekleştirilen çalışmalarda dikkat edilmesi gereken hususlar, 70 bin gönüllünün acil aktive edilmesi gerektiği, Murat Ongun’un cep telefonu uzaktan erişimli dinlemeye izin verebilecek casus yazılım ile enfekte olduğunu bu nedenle Murat’ın Ekrem Bey ile yapılacak hassas özel kampanya toplantılarına telefonunu götürmemesinin çok önemli olduğu’ şeklinde Necati Özkan’a talimat verir vasıfta görüşmeleri tespit edildi. Şüpheli Hüseyin Gün’ün Necati Özkan’ın hiyerarşik olarak üstünde, suç örgütü içerisinde yönetici olarak faaliyet gösterdiği anlaşılmıştır.”

Başsavcılık açıklaması tam metni: “Soruşturma, MİT ve Emniyet ile işbirliği içinde”

Başsavcılık’tan yapılan casusluk soruşturması açıklamasının tam metni şöyle:

“04/07/2025 tarihinde Casusluk suçundan tutuklanan ve  yabancı ülkeler lehine ajanlık faaliyetlerinde bulunduğu, görüşmelerini gizliliğe riayet etmek amacıyla kriptolu telefonlar üzerinden gerçekleştirdiği, farklı ülkelerde gerçekleşen iç karışıklıkları finanse ettiği tespit edilen şüpheli Hüseyin GÜN’ e ait dijital materyaller (kriptolu telefon ve el yazısı doküman) incelendiğinde; sivil şahısların ya da şirketlerin temin etmesinin mümkün olmayacağı askeri mühimmat ve silahlara ait fotoğraflara ve İsrail Ülkesinde Askeri yada Siyasi alanda faaliyet gösterdiği anlaşılan İsrail vatandaşlarına ait pasaport fotoğraflarına rastlandığı, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü kapsamında adli işlem tesis edilen şahıslar ve bu şahıslar haricinde PKK/KCK Silahlı Terör Örgütü kapsamında adli işlem tesis edilen şahısların GSM hatları ile iletişim irtibatları bulunmuş ve farklı ülke konsolosluk görevlileri ile çok sayıda iletişim irtibatı tespit edilmiştir.

Yine şüpheli hakkındaki MASAK incelemesi neticesinde; halihazırda herhangi bir ticari işletmesi bulunmamasına rağmen yüklü miktarda yurtiçi yurtdışı para transferlerinin bulunduğu, hesaplarında 85 (seksenbeş) Milyon Türk Lirası tutarındaki paranın nakit olarak çekiminin gerçekleştirildiği ve bu tutarın kullanımına ilişkin herhangi bir alım-satım kaydına rastlanılmadığı tespit edilmiş, 

El yazısı defter ve belgelerin incelenmesi neticesinde ise şüpheliye ait olduğu anlaşılan belgeler içerisinde farklı ülkelerde gerçekleşen Darbe Girişimi/İç karışıklık olayları ile alakalı hususlardan bahsedildiği, Ülkemiz geneli görüşmüş olduğu şahıs veya kurumları günlük olarak not aldığı, yabancı bir ülke lehine faaliyet gösterdiği anlaşılan İstihbarat elemanları yada  siyasi faaliyetlerde bulunan şahıslara ülkemiz geneli konularda bilgi aktarımında bulunduğu yönünde içeriklerin ve FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üst yönetim kadrosunda bulunan ve İngiltere imamı olarak nitelendirilen Mustafa ÖZCAN isimli şahıs ile yüzyüze görüşme gerçekleştirdiği, bu kişiden öneriler aldığına dair notların bulunduğu, Ortadoğu Ülkeleri, Afrika Ülkeleri ve Ülkemiz ile alakalı konularda toplamış olduğu bilgileri istihbari faaliyet gösterdiği tespit edilen yabancı bir ülkeye mensup şahıslara aktardığı şeklinde tespitlerin bulunduğu,

Şüpheli Hüseyin GÜN’ ün ticari kimliğini ön planda göstererek, başkaca ülke menfaatleri doğrultusunda ülkemiz ve başkaca ülkelerde faaliyet gösterdiği anlaşılmıştır. 

Şüphelinin irtibatları incelendiğinde bir çok yabancı ülke istihbarat görevlisiyle irtibatının bulunduğu, dikkat çekici olarak yabancı bir ülkenin istihbarat görevlisi şahısla FETÖ mensupları kullanılan ByLock Talk and Chat programı benzeri dışarıdan erişilemeyip üst düzey gizliliğe sahip kriptografik haberleşme programlarından  olan “Wickr” programı üzerinden yaptığı yazışmalarda yabancı ülke istihbarat görevlisinin şüpheliye ülkemizde önceden görev yapmış iki bakanımızın da aralarında bulunduğu bir grubun uzaktan ve gizli çekilmiş bir resmini gönderildiği,

Yine Şüphelinin aynı kriptografik haberleşme programı üzerinden Ekrem İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü yöneticilerinden olan şüpheli Necati ÖZKAN isimli şahısla özet olarak ‘dijital istihbarat toplama, İmamoğlu için gerçekleştirilen çalışmalarda dikkat edilmesi gereken hususlar, 70.000 gönüllünün acil aktive edilmesi gerektiği, Murat Ongun’un cep telefonu uzaktan erişimli dinlemeye izin verebilecek casus yazılım ile enfekte olduğunu bu nedenle Murat’ın Ekrem Bey ile yapılacak hassas özel kampanya toplantılarına telefonunu götürmemesinin çok önemli olduğu’ bu şeklinde Necati Özkan’a talimat verir vasıfta görüşmelerin tespit edildiği,  şüpheli Hüseyin Gün’ün Ekrem İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü yöneticilerinden şüpheli Necati Özkan’ın hiyerarşik olarak üstünde suç örgütü içerisinde yönetici olarak faaliyet gösterdiği,

Ekrem İMAMOĞLU suç örgütünün asıl amacının maddi menfaat elde ederek örgüt lideri Ekrem İMAMOĞLU’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için fon oluşturmak olduğu, Suç Örgütü yöneticilerinden şüpheli Hüseyin GÜN’ ün şüpheli Necati ÖZKAN ile örgütün bu amacı doğrultusunda 2019 Yerel Seçim Kampanyasında işbirliği yapmak ve özellikle seçmenlere ait gizli bilgilerin sızdırılması suretiyle bu amaç doğrultusunda eylemde bulundukları, seçim bölgelerine ilişkin analiz yaparak seçmen profili çıkardıkları ve strateji belirledikleri, bu çalışmayı gerçekleştirirken de seçmenlere ait bilgilerin yabancı istihbarat servisleri ile paylaşıldığı ve eylemin casusluk faaliyeti kapsamında olduğu, ayrıca şüpheli Hüseyin Gün’ün suç örgütünün kurucusu diğer şüphelilerden Ekrem İmamoğlu’yla irtibatı ve ortak buluşmalarının bulunduğu anlaşılmıştır.

Yine soruşturma kapsamında elde olunan delilere göre medya mensubu şüpheli Merdan YANARDAĞ’ın Ekrem İmamoğlu çıkar amaçlı Suç Örgütü yöneticilerinden şüpheli Hüseyin GÜN ile casusluk faaliyetlerine ilişkin çok sayıda irtibat ve yazışmasının tespit edildiği, tanık beyanı ile de doğrulandığı üzere şüpheli Merdan YANARDAĞ’ın şüpheli Hüseyin GÜN’ den menfaat temin etmek suretiyle seçim sürecinin basın ayağını organize ettiği ve 2019 yerel seçimlerinde yabancı istihbarat servisleri ile iştirak halinde seçimlerin manipüle edilmesi noktasında faaliyette bulunduğu ve bu şekilde Casusluk suçunu işlediği anlaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda; Başka suçtan tutuklu şüpheliler Ekrem İMAMOĞLU ve Necati ÖZKAN isimli şahısların üzerlerine atılı iş bu soruşturma kapsamında Casusluk suçlarından sorgulanmak üzere bulundukları Ceza İnfaz Kurumundan temin edilerek Cumhuriyet Başsavcılığımızda hazır edilmeleri için müzekkere yazılmış, 

Şüpheli Merdan YANARDAĞ ise üzerine atılı Casusluk suçundan bugün yakalanarak gözaltına alınmış, şüphelinin ikamet ve işyerinde arama işlemi yapılmıştır.

Soruşturma kapsamında önceden 04/07/2025 tarihinde Casusluk suçundan tutuklanan şüpheli Hüseyin GÜN ise işlemleri yapılmak ve elde olunan yeni delillere göre üzerine atılı Suç Örgütü Yöneticisi Olmak suçundan sorgulanmak üzere Sulh Ceza Hakimliği kararıyla Ceza İnfaz Kurumundan temin edilerek İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne teslim edilecektir.

Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma, Milli İstihbarat Teşkilatımız ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile iş birliği içerisinde kararlılıkla ve genişletilerek sürdürülecektir.”

“Operasyon-2”: “İstanbul Senin” ve Murat Gülibrahimoğlu

Başsavcılık’tan İBB soruşturmasındaki gözaltılarla ilgili olarak ‘Operasyon-2’ başlığıyla yapılan diğer açıklama da şöyle:

“Cumhuriyet Başsavcılığımız Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütünün faaliyet ve eylemlerine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında; ‘İstanbul Senin’ isimli uygulama üzerinden 4.7 Milyon uygulama kullanıcısının kişisel verileri ile konum bilgilerinin iki farklı yabancı ülkeye sızdırılması, 3.7 Milyon uygulama kullanıcısının kişisel verileri ile konum bilgilerinin ‘darkwebde’ satışa çıkartılması ve aynı uygulama içerisinde yer alan ‘İBB HANEM’ isimli alt uygulama içerisine 11 milyon vatandaşımızın sandık verilerinin işlenerek program dışına sızdırılması tespitiyle ilgili olarak programlarda yönetici ve konuyla ilgili İBB iştiraki şirketler dahil 6 ayrı şirkette yönetici ve diğer görevlilerden ibaret olup adı geçen örgüt yöneticileri ile ilişkisi tespit edilen 13 şüpheli ile ayrıca firari örgüt yöneticisi Murat Gülibrahimoğlu’nun şirketlerine naylon fatura kesme eylemlerine iştirak ettikleri anlaşılan iki şüpheli olmak üzere toplamda (15) şüpheli hakkında kişisel verileri hukuka kurulu olarak ele geçirmek, vergi usul kanuna muhalefet ve Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç örgütü’ne üye olmak suçlarından bugün saat 06.00 itibariyle eş zamanlı yakalama, gözaltı, arama ve koyma işlemi tatbik edilmiş olup şüphelilerin tamamı gözaltına alınmıştır. Kamuoyunun bilgisine duyurulur.”

İmamoğlu: “Böyle bir komplo şeytanın aklına gelmez”

İmamoğlu, hakkında başlatılan casusluk soruşturmasına X hesabından paylaştığı şu mesajla tepki gösterdi:

“Böyle bir iftira, yalan ve komplo şeytanın bile aklına gelmez! Kelimelerle tarif edilemeyecek, utanç verici bir ahlaksızlıkla karşı karşıyayız. Bu nasıl bir ihtiras, nasıl bir koltuk hırsı, nasıl bir korku ve çaresizlik halidir? Yolsuzluk ve terör suçlamalarıyla ikna edemediğiniz bu aziz milleti casusluk gibi akıl almaz bir iftira ile mi ikna edeceksiniz?

Aziz Milletim; Bugün yargı üzerinden yürütülen operasyonlar; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yüce Türk Yargısı ve 86 milyon vatandaşımız için artık çok büyük ve tarihi bir tehdite dönüşmüştür. Ancak asla umudunuzu kaybetmeyin: Azim, kararlılık ve sabırla, devletimizin ve milletimizin bekası için bu bir avuç muhterisle mücadelemize devam edeceğiz.”

Merdan Yanardağ: “5’inci sınıf bir kumpas”

Gözaltına alınan Tele 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın ise şu mesajı paylaşıldı:

“Bu 5’inci sınıf bir kumpas. Hayatım boyunca Filistin halkı ile dayanışma içinde oldum. İsrail ile ticareti sürdürenler siyonist rejime karşı mücadele eden bize operasyon yapıyor.

2019 seçimine müdahale etme gibi bir durumum asla söz konusu olmadı. O seçim döneminde yalnızca gazetecilik yaptık, konuklar aldık. Hayatım boyunca hiç kimseyle gazetecilik faaliyeti dışında bir ilişkide bulunmadım.

Bu, bana ve Tele1’e yönelik kötü kurgulanmış 5’inci sınıf bir kumpas.”

Necati Özkan: “Şahısla tek irtibatım 2019 seçimleri sonrası yazılımını pazarlamak için talep ettiği olumsuz sonuçlanan toplantıyla oldu”

Casusluk soruşturmasında şüpheli olan, İBB soruşturmasının tutuklu isimlerinden, İmamoğlu’nun danışmanı Necati Özkan da yeni başlatılan soruşturma hakkında şu açıklamayı yayınladı:

“Bu sabah Kandıra’daki hücremde açtığım TV kanallarında, içinde adımın geçtiği yeni bir hakikat dışı, saçma sapan iddia ve akıl tutulmasına dayalı operasyon haberine şahit oldum. Operasyonun zamanlaması manidardı.

Medya mensuplarının paylaştığı kadarıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dağıttığı ‘Bilgi Notu’ doğrudan aleyhimde bir suçlama içermese de benden herhangi bir ifade alınmadan adımın böylesine ciddi bir suçlamaya ve operasyona dahil edildiğimin kamuoyuna duyurulması sadece yeni bir hukuksuz itibar suikastı çabası değil, aynı zamanda soruşturma makamının ön yargılı olduğunun ve tarafsızlığının bulunmadığının kanıtıdır.

42 yıllık iş hayatımda titizlikle inşa ettiğim kişisel itibarımın ve lekesiz, onurlu adımın ‘casusluk’ gibi bir suçlamayla kirletilmeye çalışılması hiçbir surette kabul edilemez. Bugünkü haberlerden casusluk iddiasıyla tutuklandığını öğrendiğim şahısla tek irtibatım 2019 yerel seçimleri sonrası kendisinin sosyal medya analiz yazılımı olduğu iddiasıyla ve bunu pazarlamak amacıyla talep ettiği toplantı üzerine gerçekleşmiş, bu görüşme ise olumsuz sonuçlanmıştır. Bu görüşme sonrasında ise hiçbir şekilde irtibatım olmamıştır.

Zorlama bir yorumla bana izafe edilen yazışmaların hiçbiri bana ait değildir. Hayatımın hiçbir döneminde ne böyle bir uygulama kullandım ne de iddia edilen kişiyle böyle bir yazışmada bulundum.

Kamu gücünü kullananları ve adaleti sağlamakla sorumlu olanları sorumlu davranmaya, ciddiyete, hukuka ve lekelenmeme hakkıma saygılı davranmaya davet ediyorum. Artık yeter. Yazık, günah!

Bu gayriciddi, gayri hakiki ve absürt iddia ile ilgili her türlü soruya cevap vermeye hazır olduğumu, sorulacak soruları merak, ciddiyet ve sabırsızlıkla beklediğimi kamuoyuna saygıyla duyururum. Seçim kazanmak suç değildir. Mesleğini tutkuyla yapmak günah değildir.”

Tele 1’e kayyım atandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Tele 1’e TMSF’nin yönetim kayyımı olarak atandığını açıkladı.

Başsavcılık’tan yapılan açıklama şöyle:

“TELE1 isimli tv kanalında genel yayın yönetmeni olan ve Casusluk suçundan gözaltına alınan şüpheli Merdan Yanardağ’ın söz ve eylemleriyle birçok kez soruşturmaya ilişkin suç işlediği, kanalın fiili kullanıcısı olduğu, resmi kayıtlarda oğlu Alp Yanardağ’ın şirket sahibi olarak göründüğü, bu suçlarda da TELE1 isimli Tv kanalını kullandığı gerekçesiyle kanalın sahibi olan ABC Radyo Televizyon ve Dijital Yayıncılık Anonim Şirketi’ne İstanbul Sulh Ceza Hakimliği’nce bugün verilen kararla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun yönetim kayyımı olarak atanmasına karar verilmiştir.”

- Advertisment -