Sevgili Aziz Nesin’le, bir Anadolu yolculuğumuzda, arabanın radyosundan maç dinlemek istediğimde kızmıştı. “Futbol egemen sınıfların yoksulları uyutmak için icad ettikleri bir afyondur” demişti.
Sesimi çıkarmadım. Maçı, ondan çekindiğim için, dinleyemedim. Avrupa Futbol Şampiyonası (Euro 2016) merakla beklediğim bir turnuva. Bir ay boyunca heyecan yaşayacağız. Öncelikle, Türkiye’nin başarılı olmasını istiyorum.
O zaman eğlence ve heyecanın dozu bizler açısından daha yüksek oluyor. Türkiye’nin ilk maçı, parlak geçmedi. Hırvatlar, oyuncu kalitesi ve ekip olarak, bizimkilerden bir gömlek üstteydi. Tek farklı yenilgiyi bile şaşırtıcı bulan yorumlar var.
Tabii, Türkiye kadar, İspanya, Almanya, İngiltere gibi yıldız futbolcularla dolu takımların ne yapacağı da ilgimizi çekiyor.
Ben bu yazıyı yazarken dördüncü günün maçları oynanmaya başladı.
En yaygın eğlence
Toplumsal ilgi açısından, dünyanın büyük kısmında, spor dallarının başında futbol geliyor. Diğer spor dallarına göre, futbol, daha geniş bir mekanda, daha zengin estetik gösteri yapmak imkanını içinde barındırıyor.
Futbola “başlamak” için, maddi bir birikime sahip olmak da gerekmiyor. Bir top, iki taştan kale yetiyor. Bu nedenlerle, çok geniş bir gençlik kitlesi, topun peşinde. Futbol yıldızları her yıl daha fazla para kazanıyorlar, aşkları, eğlenceleri, zaafları ve başarıları, magazin dünyasının manşetlerini kaplıyor.