Halkımıza ve yitirdiğimiz insanların yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Evine, işine giden, insanları vahşice öldürmeyi kutsal bir davaya bağlamak, maalesef siyasi hayatımızın hâlâ çözemediği sorunlardan birisi. Eminim ki, bu saldırıyı da siyaseten doğru bulan, ya da en azından tepkiyle karşılamayanlar olduğunu tahmin edebiliyoruz. Yüreğimiz yanıyor, toplum olarak büyük acı çekiyoruz. Daha da önemlisi, bazı grup ve örgütlerin, bu vahşi eylemleri sürdürmeye niyetli olduklarının da bilincindeyiz. Böylesine eylemlerin sürdürülebilirliğini sağlayan bir kaç temel neden bulunuyor. Birincisi uluslararası nedense ikincisi de, kimi çevrelerin bunlara verdiği şuursuz destek diyebiliriz.
Kim yaptı?
Bu yazıyı yazdığım sırada, saldırıyı herhangi bir örgüt üstlenmemişti. Ancak bugüne kadarki şiddet eylemleri ya PKK ya da İŞİD tarafından yapıldı. PKK, Kürtlerin kimlik haklarını savunma gerekçesiyle bu yaptıklarına bir siyasi temel yaratmak istiyor. Bazı sol örgütler de bu vahşeti, “siyasetin sınırları” içinde görüyor. Yalnızca örgütlerin değil, tek tek bazı kişilerin ve çevrelerin de, bu şiddete bir anlam yüklediklerini üzüntüyle görüyoruz. IŞİD’in de kutsal gerekçelerle kelle kesip, insan yaktığını, kimi sıradan insanların da bu vahşi eylemleri da desteklediğini biliyoruz.