İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 2016 Dünya Raporu'nda Avrupa Birliği'nin, 2015 yılında deniz yoluyla Avrupa'ya ulaşan 1 milyon sığınmacı ve göçmenle ilgili etkin ve ilkeli bir müdahale yöntemi geliştirmekte zorlandığını savundu. AB üyesi 10 ülkenin ve bütün olarak AB'nin 'iltica ve göç, ayrımcılık ve hoşgörüsüzlük' ve Paris saldırılarının ardından yıl boyunca önemli bir kaygı olan 'terörle mücadele' konularındaki gelişmeleri özetliyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya bölüm direktör vekili Benjamin Ward “AB hükümetlerinin, bu yıl gelen 1 milyon kişiyle ilgili, birbirlerinden kopuk ve zararı komşuya yüklemeyi hedefleyen müdahaleleri, yönetilebilir bir meseleyi dört başı mamur bir siyasi krize dönüştürdü” dedi ve ekledi: “AB’nin bölünmüşlüğünün bedelini Yunanistan'daki ve Batı Balkanlar rotası üzerindeki sığınmacı ve göçmenler ödedi.”
AB'ye sert eleştirilerin sıralandığı raporda şu yoruma yer verildi:
"Yıl boyunca, mülteci krizine anlamlı politikalar yerine "dar görüşlü ulusal çıkarlar" gözetilerek tepki verilmesi, savunmasız insanların koruma ve barınmaya erişimini geciktirdi. Öte yandan, Almanya ve İsveç gibi az sayıda hükümet oldukça cömert davrandı. AB hükümetleri Birlik dışından gelen daha çok sayıda mültecinin yerleştirilmesi ve Yunanistan ve İtalya'ya ulaşan 160,000 sığınmacının diğer ülkelerde iskan edilmesi konularında anlaştı. Ancak 8 Ocak 2016 itibariyle yeniden yerleştirilen sığınmacı sayısı sadece 272'ydi ve bunlardan ancak 82'si kitlesel göçün en yoğun yaşandığı, AB’nin dış sınır ülkesi Yunanistan'dan geliyordu."
Macaristan'ın sınırlarına ulaşan mültecileri engellemek için tel örgüler çektiğini anımsatan İnsan Hakları İzleme Örgütü, mültecilere suçlu muamelsi yapıldığını belirtti. AB'yi de mültecilerin sorumluluğunu AB dışındaki ülkelere atmaya çalışmakla suçlayan rapor, "Bu sorumluluğu başından arma çabasının bir parçası olarak zaten 2 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yapan Türkiye ile sorunlu bir göç anlaşması yaptı." denildi.
'İslamofobi merkeze kaydı'
Paris saldırıları sonrası mültecilere bakışın değiştiğine dikkat çekilirken, "Diğer bazı ülkeler ise AB ile mülteci krizi konusunda sorumluluk paylaşımında işbirliği yapmamak için Paris saldırılarını bahane ettiler. Oysa kimlikleri teşhis edilen tüm Paris saldırganları Avrupa vatandaşıydı" hatırlatması yapıldı.
HRW Direktörü Kenneth Roth ise "Avrupa ve ABD'de 'biz ve siz' söylemi ktuplaşmayı artırarak dış siyasi söylemden merkez siyasete kaydı" tespitini yaptı.
Roth, "Yaygaracı İslamofobi ve mültecilerin utanmazca öcü gibi gösterilmesi tahammülsüz siyasetin yükselen bir şekilde dolaşıma girdi" ifadelerini kullandı.
Kaynak: HRW, AFP