AK Parti Genel Başkanı olarak Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı ilk tur gelişmelerin bilançosunu çıkarabiliriz.
1. İlk turun sonunda, ikinci tur için AK Parti ve CHP arasında koalisyon imkanlarını değerlendirme konusunda bir mutabakat oluştu. MHP ve HDP’yi; “CHP-AK Parti koalisyonu tavsiyesinde bulunan”, yani kenarda durmayı tercih eden bir çizgide görüyoruz.
2. Görüşmelerin başlangıcından öncesiyle bir karşılaştırma yaparsak; bir koalisyon kurulma ihtimali, daha fazla imkan dahilinde görünüyor.
3. “Erken seçim ya da seçim hükümeti ihtimali tamamen masadan kalktı mı?” diye sorarsanız, bu ihtimalin hâlâ önemli bir ihtimal olarak önümüzde durduğunu görebiliyoruz.
4. AK Parti içindeki bir kanat, başından beri karamsar. “CHP'nin yapıcı yaklaşmayacağı ve işi yokuşa süreceği” algısı var. Erken seçimi daha büyük olasılık olarak görüyorlar. Gönülleri de öyle istiyor.
5. AK Parti içindeki “erken seçimci” eğilimin, CHP içinde de bir karşılığının olduğunu söyleyebiliriz. "Hesap versinler" dayatmasının, koalisyonu imkansız kılacağı ortada.
6. “Cumhurbaşkanı’na yakın” diye bilinen isimler, ilk günden beri daha çok erken seçimi tercih ederken; Davutoğlu'na yakın sayılan kesimlerde, giderek "CHP-AK Parti imkanı aranmalıdır" düşüncesi öne çıkıyor.
7. Asıl erken seçim isteği, AK Parti içinden gelişiyor. Diğer partiler içinde de, bunu körüklemeye yatkın bir birikimden söz edilebilir. MHP ve HDP (hatta bir açıdan CHP de); erken seçim ihtimalinin önünü kesmek noktasında, (tüm) güçlerini kullanmadılar. Oysa ellerinde kozlar vardı.
8. Bu üç partinin seçimlerdeki temel hedeflerinden birisi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dı. Tabanlarındaki Erdoğan tepkisi, hâlâ sıcaklığını koruyor. Koalisyon müzakerelerinde, “ortak bir yönetim ve ülkenin sorunlarını ele alma” hedefi yerine, Erdoğan konusu öne çıkartılırsa; bunun AK Parti tarafından kabul edilmesi, söz konusu olamaz. Böyle bir ısrar, “koalisyon ihtimalinin ortadan kalkması” anlamına gelebilir.
9. CHP, ilk tur görüşmelerde böyle bir ısrar içine girmeyerek; “ikinci tur görüşmeler” için, bir umut doğmasına yol açtı. Kılıçdaroğlu ve ekibinin tavrının, halk tarafından “yapıcı” olarak algılandığını düşünüyorum. Davutoğlu da, çevresindeki "erken seçim en iyisidir" söylemlerine fazla kulak vermeyerek, yani koalisyon seçeneklerini aramayı sürdürerek; seçmenden olumlu bir puan almış görünüyor.
10. İkinci turdan bir koalisyon çıkabilir mi? Hayatın gerçeklerinin işaret ettiği yönün, “AK Parti-CHP koalisyonu” olduğunu, görebiliyoruz. İlk başlarda tebessümle karşılanan bu ihtimalin giderek güçlendiğini ve daha geniş çevreler tarafından benimsenmeye başlandığını söylemek mümkün.
11. “Peki, hangi ihtimal güçlü? Erken seçim mi, AK Parti-CHP koalisyonu mu?” noktasına gelirsek… Koalisyon ihtimalinin yükselmesine rağmen, erken seçim ihtimalinin de hala güçlü olduğu söylenebilir. CHP içinde ve çevresinde, AK Parti ile bir arada olmayı benimsemeyen ciddi bir birikim var. Bu eğilime paralel olarak; AK Parti içinde de, “erken seçimciler”in hâlâ ağırlığı var. “AK Parti tabanı, CHP ile koalisyonu asla hazmedemez” diyenler, CHP’yi “AK Parti’nin antitezi” tanımlayanlar da var. Bu yöndeki yorumları aşırı bulabiliriz, ama AK Parti içinde bu tür tezler yaygın.
12. Her günün önemli olduğu bir süreçteyiz. İlginç, zor ve gelişime açık bir noktadayız. Beklenmedik gelişmeler olmadığı sürece, iyimserliği korumaktan yanayım. Bakarsınız, bayram katılıkları yumuşatır ve uzlaşma eğilimini netleştirir. Türkiye, belki bu sayede, bir büyük koalisyonu başarabilir.
Ramazan Bayramınız kutlu olsun. Sağlık ve mutluluk dileklerimle.