17-25 Aralık, Erdoğan ve AK Parti iktidarını hedef alan bir yargı darbesi girişimiydi. Darbenin ikinci yılında darbeye kalkışan paralel yapı büyük oranda etkisizleştirildi. Geçen sürede cuntacıların bir kısmı tutuklanırken, bir kısmı da yurtdışına kaçtı. Ancak Türkiye darbe tehlikesini tümden atlatmış sayılmaz; Paralel örgüt başarılı olamayınca darbe kılıf değiştirdi, PKK merkezli yeni bir darbe süreci işletilmeye başlandı.
Gülen grubu ve PKK arasındaki yakınlaşmanın 17-25 Aralık darbe girişiminin hemen sonrasında başlaması tesadüf değil; bu yakınlaşma, darbenin atlı değiştirmesine benziyor. Karşıt uçlarda konumlanıyor olmalarına rağmen PKK ve Paralel yapı arasındaki ‘uçurum’ bir günde ortadan kalktı. Gülen’in yarı bıraktığı işi PKK tamamlamak için yola çıktı. Bu tarihten itibaren darbenin bayrağı paralel yapıdan PKK’ya geçti.
Bu rol değişimi yeni değil; Abdullah Öcalan, 1999’da kendisini Türkiye’ye teslim eden güçlerin aynı günlerde Gülen’i de Türkiye’den çıkararak Pensilvanya’ya götürdüğüne dikkat çekerek, bu iki yapı arasındaki ortaklığı da gözler önüne serdi. Yakın siyasi tarihe bakıldığında Paralel yapının öne çıkarıldığı dönemlerde PKK’nın da geri plana çekildiği görülecektir. PKK’nın öne çıktığı dönemlerde ise Paralel örgüt sessizliğe bürünmüştür. Gülerce’nin, 17-25 Aralık darbesinin hazırlıklarının Gülen’in ABD’ye götürülmesiyle birlikte başladığını belirtmesi çok anlamlıdır; Paralel yapı klasik bir “hükümet devirme” operasyonuna hazırlanmıyordu; bu örgütün hedefinde Türkiye vardı. Başarılı olsalardı, ülkenin kontrolü tümden yabancı güçlerin denetimine geçecekti.
Fetullah Gülen’in Pensilvanya’ya, Apo’nun İmralı’ya alınmasıyla birlikte hazırlanmaya başlanan “Türkiye’yi düşürme” operasyonu, Erdoğan’ın liderliğine takıldı. 17-25 Aralık darbesi, milletten geri döndü. Paralel örgüt deşifre olunca, Kandil harekete geçirildi. PKK ve HDP yeniden organize edilerek Türkiye, bugünkü terör ortamına sürüklendi. 17-25 Aralık darbesinin arkasındaki güçlerin blok olarak PKK ve HDP’nin arkasına geçmesi de Paralel örgüt ile PKK’nın aslında aynı misyonun devamcıları olduğunu gösteriyor. Dün Paralel örgütün yarım bıraktığını bugün PKK tamamlamaya çalışıyor. Yüzleri ayrı ama misyonları bir.