Krizin, daha derin iç çatışmalara yol açmasını engelleyen etkenlerden birisi, kuşkusuz, Kürt siyasi hareketinin duruşu. Çözüm süreci başladığından bu yana, BDP/PKK eksenli siyaset, çatışmaları tırmandırmak isteyenlerden uzak duruyor.Siyaset alanını daraltarak, yönetim krizi yaratmak isteyen kesimler, Kürtlere, “potansiyel çatışma unsuru” olarak bakıyorlar. Bir yıl öncesine kadar Kürtlere yakın bir çizgide olan kimi isimler de gözlerini, bir süreden beri, İmralı ve Kandil’den gelmesini umdukları “olumsuz” mesajlara dikmiş durumdalar.Operasyonların, kaset servislerinin ardından, Kürtler üzerinden yeni değerlendirmeler yapılıyor. “Çözüm süreci bitmiştir” şeklindeki niyetlerin, temennilere dönüşerek, yorumlara yansıyışını gözlemlemeye devam ediyoruz.İmralı’ya giden heyet içinde yer alan BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ve cezaevinden yeni çıkan Şırnak Milletvekili Selma Irmak’la, BDP’nin son krizdeki tutumunu konuştum.İdris Baluken“17 Aralık operasyonunun hemen ardından Meclis’e verdiğimiz önergelerde, yolsuzlukların da ‘paralel devlet’in de araştırılmasını istedik. Meclis konuya el koysaydı, bugün tartışılan meselelerin aydınlatılması noktasında epeyce mesafe alırdık” şeklinde konuşan Baluken, “Çözüm süreci bitmiştir” değerlendirmesi konusunda, şunları belirtti: “Çözüm sürecinin başlatılmasına karar veren iki irade var: Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan. Her ikisi de hâlâ çözüm iradelerinin arkasında duruyorlar. Tabii ki, sürece ilişkin eleştirilerimiz var, sıkıntılar var. Bu sürecin zorluklar içinde yürüyeceğini biliyorduk. Aşırı iyimser beklentiler içinde değildik.Önümüzdeki hafta İmralı’ya yeniden gideceğiz. Süreç konusunda gelinen son noktayı Sayın Öcalan’la görüşeceğiz.Şimdi kalıcı barışı konuşmanın zamanı geldi. Çözüm süreci boyunca tarihi bir fırsat yakalamış durumdayız. Bundan neden vazgeçelim ki. Sürecin zarar görmemesi için, duyarlığımızı koruyacağız.Yolsuzluklara ve paralel devlete yönelik eleştirel tutumumuzu sürdüreceğiz. Öcalan’ın söylediği şu nokta önemli: Yangına benzin dökmeyeceğiz. Bizim hedefimiz, kalıcı barışın imkânlarını, sonuna kadar zorlamak. Hafta sonu Erbil’e gidiyorum. Bölgesel barışı konuşacağız. Umudumuzu yitirmedik.”Selma IrmakÇankırı Cezaevi’ni ziyaretten dönen Selma Irmak, önce cezaevindeki sorunları anlattı. Çok sayıda hasta tutuklunun durumuna işaret etti: “Benim durumumda olan çok sayıda arkadaşım içeride” dedi.Irmak’ın, operasyonlar ve kasetler konusundaki tutumu çok net: “Bu yapılanlar kesinlikle darbe, onun ötesinde yalnızca AKP’yi devirmeyi hedef almıyor, çözüm sürecini bitirmek istiyor. Bu darbeye karşıyız. Bu darbenin etkili olmasının en önemli nedenlerinden birisi; AKP’nin demokrasi, insan hakları konusundaki hataları ve ayak sürüyen tutumudur. Sayın Öcalan, bu darbeye çok uzun zamandır dikkat çekiyordu. Ne yazık ki Sayın Başbakan bu uyarıları anlamadı, anlamak istemedi. CHP ise darbecilerin peşine takılmış durumda. Yolsuzluklardan kurtulmanın da darbeleri önlemenin de yolu demokrasinin derinleştirilmesinden geçiyor.”BDP ve PKK, bazı çevrelerin beklediğinin aksine, çözüm sürecini bırakmak niyetinde görünmüyor. Öcalan’a yönelik yaratılmak istenen “itibarsızlaştırma” kampanyalarının farkındalar ama bir etki oluşacağını düşünmüyorlar.Yolsuzlukların üzerine gidilmesini, konunun siyaset alanında ele alınmasını istiyorlar. “Paralel devlet”in Kürtlere yönelik tavırlarını da bildikleri için, “darbeciler”e uzak durma tutumlarında ısrarlı olduklarını ifade ediyorlar. CHP’nin “paralel devlet”in peşine takıldığını düşünüyorlar.Kürtler; demokrasi, insan hakları, kimlik konusundaki talepleri meşru zeminde dile getirme ısrarlarını, sürdürüyorlar. Türkiye’deki demokrasi mücadelesinin ve demokrasi denkleminin ana unsurlarından birisi oldukları gerçeği, davranışlarıyla bir kez daha belirginleşiyor.28-02-2014 / Radikal
BDP’li Baluken ve Irmak’tan ‘darbe’ değerlendirmesi
- Advertisment -
Önceki İçerik
Sonraki İçerik