Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 2013’teki Çin ziyaretine Uygur Özerk Bölgesi’nden başlamıştı. Görmez, buradaki temasları sırasında bölgenin İslam ilahiyatı üzerine öğretim veren tek yüksek öğretim kurumu olan Şincan İslam Enstitüsü’nü de ziyaret etmişti.
Görmez’i karşılayanlar arasında yer alan akademisyenlerden beşinin tutuklanmış veya Çin’in “eğitim merkezi” adını verdiği kamplara yollanmış olduğu tahmin ediliyor.
Abdukahar Mesut, Şincan İslam Enstitüsü’nden 1992 yılında mezun oldu. Mezuniyetinden 2018’e kadar Şincan İslam Enstitüsü’nde akademik görevlerde bulundu. 2018 yılında tutuklandığı tahmin ediliyor.
Muhammed Abdurehim, Şincan İslam Enstitüsü akademisyenlerinden. Abdurehim’in Çin Devletinin Müslüman vatandaşlarıyla ilgilenen kamu kurumu Çin İslam Cemiyeti’nin resmi yayın organı Çin Müslümanları Dergisi’nde yayımlanmış makaleleri var.
Yukarıdaki fotoğrafta en solda yer alan Ablet Kurban Şincan İslam Enstitüsü’nde hem ders veriyor hem de enstitünün mescidinin imamlığını yapıyordu. Ablet Kurban da Şincan İslam Enstitüsü’nden mezun olduğu 1992’den beri aynı kurumda akademisyen olarak bulunuyordu. 2018’den beri haber alınamıyor.
Abdulkadir Tursun, Şincan İslam Enstitüsü’nden 2005’te mezun oldu. 2006’dan beri İslam Enstitüsü’nde akademisyen olarak görev yapıyordu. 2018’de diğer akademisyenlerle aynı dalgada tutuklandığı tahmin ediliyor.
Fotoğrafta en sağda, Görmez’in hemen yanında yer alan Ababekri Haci de 2002’den beri enstitüde ders veren akademisyenlerden biriydi. Son yıllarda nerede olduğu bilinmiyor.
Aynı enstitünün akademisyenlerinden Adil Abdulhalik’in de (yukarıdaki fotoğraf) bir süredir irtibat kurulamayan akademisyenler arasında olduğu öğrenildi. Abdulhalik, İbni Sina’ya ait bir eseri Uygurcaya çevirmiş.
Serbestiyet’e konuşan Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Görmez, akademisyenlerin ortadan kayboluşundan haberdar olduğunu, Çin İslam Cemiyeti yetkililerine üç defa yazılı olarak durumu sorduğunu, şu ana kadar konunun araştırılacağı dışında bilgilendirici bir karşılık alamadığını söyledi.
Görmez, “Biz doğrudan Pekin’e bağlı resmi kurum olan Çin İslam Cemiyeti ile temas ederek ziyareti gerçekleştirdik. Şincan İslam Enstitüsü ziyareti oradaki Uygur hocaların değil Çin İslam Cemiyeti’nin talebiyle gerçekleşti. Hocalara yönelik Türkiye ile irtibat kurdunuz suçlamasının hukuki bir karşılığı olamaz” dedi.
Görmez, Çin’in Uygurlara yönelik politikasının 2016’dan itibaren değiştiğini düşündüğünü, 2006-2016 arasında Diyanet İşleri Başkanlığı ile Çin İslam Cemiyeti’nin ortaklaşa pek çok faaliyette bulunduğunu, iki kurumun ortak imzasıyla Türkiye’de kullanılan kaynak eserlerin Çince ve Uygurcaya çevrilerek Çin’deki Müslüman topluluklara ulaştırıldığını kaydetti. 2013 yılında Çin’de basılmış ilk Uygurca Kur’an mealinin yayımlanmasında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın öncülük etmesinden de büyük gurur duyduğunu söyledi.