Galataport

Sahile doğru yürürken, tanıdık markalar, lokantalar, gözlükçüler, kafeler, yeni yeni açılıyordu. Açık hava konser salonunun önünden, sahile ulaştık. Sanırım 1.5 kilometre uzunluğuna yakın bir sahil yürüyüş yolu. Genişlik 50 metreye yakın. Ufkun bir ucunda Beyazıt Yangın Kulesi, Topkapı Sarayı, karşıda Adalar ve Kadıköy, Harem, Üsküdar. Öteki uçta birinci köprü ve Dolmabahçe’ye kadar uzanan 180 derecelik bir ufuk. İstanbul Modern’in yenilenmesi henüz bitmemiş.

Bu defa tecrübeliydik. Taksi bulamayacağımızı bilerek İstanbul’a geldik. Ada vapurundan indik, Kabataş’taki Bağcılar tramvayına bindik. Bir durak sonra Fındıklı’da indik. Mimar Sinan Üniversitesi’nin yanındaki kaldırımdan, Galataport’a ulaştık. İçinde ne olduğunu bilmediğimiz gümrük binaları gitmiş, yerlerine modern binalar yapılmış. İlk gözümüze Ara Güler sergisi çarptı. Sonra etraflıca gezmek kaydıyla onu geçtik.

Sahile doğru yürürken, tanıdık markalar, lokantalar, gözlükçüler, kafeler, yeni yeni açılıyordu. Açık hava konser salonunun önünden, sahile ulaştık. Sanırım 1.5 kilometre uzunluğuna yakın bir sahil yürüyüş yolu. Genişlik 50 metreye yakın. Ufkun bir ucunda Beyazıt Yangın Kulesi, Topkapı Sarayı, karşıda Adalar ve Kadıköy, Harem, Üsküdar. Öteki uçta birinci köprü ve Dolmabahçe’ye kadar uzanan 180 derecelik bir ufuk. İstanbul Modern’in yenilenmesi henüz bitmemiş.

Karaköy İskelesi’ne kadar uzandığında, daha da uzun bir sahil bandı oluşacak. Nargileci dükkanlarının yeri yeşil alan olmuş, Tophane Saat Kulesi, orta yerde “Hoş geldiniz” diyor. Nusretiye Camii’nin zarif ve işlemeli minareleri göz alıyor.

Yürüyüş boyunca başınızı kaldırıp baktığınızda Cihangir Camii beton yığınlarının arasında bir güzellik anıtı gibi duruyor. 1. Ahmet Çeşmesi, Kılıçali Paşa Camii ve henüz restore edilmekte olan Tophane Kasrı tabloyu tamamlıyor. İstanbul dönüşü Galataport’un uzaktan nasıl göründüğüne baktık. Kadim İstanbul’da, camiler, kasırlar, saraylar şehri güzelleştiren, ona karakterini veren ana dokuyu oluşturuyor.

Galataport’un denizden nasıl görüneceğine sanki pek aldıran olmamış gibi. Halbuki seyyahlar tarih boyunca deniz yoluyla İstanbul’a gelişin eşsiz güzelliğini döne döne anlatmışlardı. Galataport’u uzun uzun konuştuk. Reşat (Çalışlar) Boğaz manzarasının güzelliğinin olumsuzlukları unutturduğunu söyledi.

Peki taksi ne olacak?

İstanbul’da olduğumuz süre içinde, ‘taksi sorunsalı’nı yeni baştan yaşadık. Taksi çağırdığımız duraklardan, “Maalesef boş taksimiz yok” cevabı dışında karşılık alamadık. İBB Ulaşım Daire Başkanı Utku Cihan’la yapılan dünkü söyleşinin (Serbestiyet.com), bazı bölümlerini paylaşıyorum:

“Bir taksi 7 özel aracı trafikten çıkarabilir. 5 bin taksi, 35 bin civarı özel aracı trafikten çıkarır. Önceki yönetim tarafından 2018’de yayımlanmış rapora göre, 2023’e kadar 6 bin yeni taksi ihtiyacı saptanmış. Modelimizde bireysel taksicilikten kurumsal taksiciliğe geçiş var. Mevcut 17 bin taksinin şirketleşmesini ya da taksi işletmecilerinin birleşerek kooperatifleşmesini sağlayacak bir düzenleme sunuyoruz.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN

- Advertisment -