ABD Başkanı Donald Trump, Helsinki zirvesi sonrasında Rusya hakkındaki ifadelerinin yankısı sürerken yeni bir açıklama yaparak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yeni bir zirve daha düzenlemek istediğini belirtti.
Trump, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Tartıştığımız birçok konuyu hayata geçirebilmek için ikinci buluşmamızı dört gözle bekliyorum” ifadesini kullanarak "TÜM” sorunların çözülebileceğini kaydetti.
Trump'ın bu açıklamasının ardından Beyaz Saray Basın Sözcüsü Sarah Sanders, iki liderin sonbaharda Washington'da görüşmesi için gerekli temasların sürdüğünü duyurdu.
Konuya ilişkin açıklamayı Twitter üzerinden yapan Sanders, "Başkan Trump, Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'dan Başkan Putin'i sonbaharda Washington'a davet etmesini istedi ve bu konudaki görüşmeler hâlihazırda sürüyor" ifadesini kullandı.
Putin son Beyaz Saray ziyaretini 2005 yılında dönemin ABD Başkanı George W. Bush'un daveti üzeirne gerçekleştirmişti.
Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de Pazartesi günü Putin ile bir araya gelen Trump, yaptığı çelişkili açıklamalar, yalanlamalar ve düzeltmeler ile karışıklığa yol açmıştı. Trump Çarşamba günü de Amerikan CBS televizyonuna verdiği demeçte, ABD'nin gelecekteki seçimlere müdahaleye müsamaha göstermeyeceği konusunda Putin'i şahsen uyardığını söyledi.
"Putin'i şahsen sorumlu tutarım”
Trump, 2016 seçimlerine Rusya'nın karışması konusunda Putin'i şahsen sorumlu tutup tutmayacağı sorusuna ise, "Sorumlu tutarım, zira ülkesinden o sorumlu. Aynı, benim bu ülkede olanlardan sorumlu olmam gibi” cevabını verdi.
Trump, Helsinki'de Putin ile yaptığı basın toplantısında ve Çarşamba günü Washington'daki kabine toplantısı esnasında farklı açıklamalarda bulunmuş, ancak daha sonra bunları dil sürçmesi veya "yalan haber” olarak nitelendirmişti.
Diğer yandan New York Times gazetesi, Ocak 2017'de yemin ederek göreve başlamasından iki hafta önce Trump'a, Putin'in bizzat ABD seçimlerine siber saldırı talimatı verdiği yönünde "çok gizli" istihbaratın sunulduğunu bildirdi. İstihbarat kaynakları arasında Putin'in çok yakın çevresinden bir kaynağın da bulunduğunu belirten gazete, Trump'ın sunulan bilgilere gönülsüzce ikna olduğunu yazdı.
Trump ise, New York Times'ın adını anmadan Twitter'da yaptığı açıklamada, "yalan haberci medyanın”, kaynak veya kanıt olmadan hikayeler uydurduğunu savundu ve "Benim hakkımda veya etrafımdaki iyi kişiler hakkındaki birçok haber tamamıyla kurgusal” ifadesini kullandı.
“Yarışı az farkla da olsa kazandım”
Trump, CBS'e verdiği demeçte Putin ile görüşmesini de bir başarı olarak nitelendirdi ve "Kanımca, basın konferansında çok başarılıydım” dedi. Ancak basın konferansından sonra Trump'a tüm partilerden eleştiri yağmış, basında sert yorumlar yapılmış ve ABD Başkanı, tartışmalı bazı söylemlerini açıklığa kavuşturmak zorunda kalmıştı.
Putin ile görüşmesinde "çok şey başardıklarına inandığını” belirten Trump, ele alınan konular arasında nükleer silahların yayılmasının önlenmesi, İsrail'in korunması ve Kuzey Kore'nin nükleer silahlardan arındırılmasının bulunduğunu kaydetti. "Yarışı az farkla da olsa kazandım” ifadesini kullanan Trump, Putin ile aralarında gizli anlaşmaların olmadığını vurguladı.
Putin de zirveyi başarılı buldu
Rusya Devlet Başkanı Putin de, Helsinki zirvesini bir başarı olarak nitelendirdi. Perşembe günü Moskova'da kordiplomatik temsilcileri ile buluşan Putin "İyi yoldayız” dedi. "Ancak gelişmeleri gayet dikkatli bir şekilde takip edeceğiz, zira ABD'deki bazı güçler, ulaştığımız sonuçları küçük göstermeye ve inkar etmeye çalışıyorlar” şeklinde konuşan Putin, iki ülke arasında bazı alanlardaki ilişkilerin Soğuk Savaş sonrasının en kötü döneminde olmasına rağmen, Rusya'nın ABD ile temasa açık olduğunu vurguladı.
Helsinki’de birçok önemli konuya değindiğini belirten Putin, “Yıllar içinde birikmiş tüm sorunları birkaç saat içinde çözebileceğimize inanmak saflık olur tabii” dedi ve büyük nükleer güçler olarak "stratejik istikrar ve güvenlik konusunda özel bir sorumluluk taşıdıklarını” kaydetti.
Liderlerin buluşmasında somut sonuçlar alınmış değil. İki saati aşan özel görüşmede sadece Trump, Putin ve tercümanlarının bulunmuş olması ve protokol tutulmamış olması nedeniyle, Wasihgton'daki siyasi çevreler ve Avrupalı müttefikler, görüşmede tam olarak ne konuşulduğunu merak ediyor.
Trump'ın tercümanının Kongre'de konuşması isteniyor
ABD'deki muhalif Demokrat Parti temsilcileri, görüşme içeriğinin açıklığa kavuşturulmasını talep ederek Amerikan tercümanın Kongre'nin sorularını yanıtlamasını istiyor. Ancak ABD medyasında yer alan tahminlere göre, bu talebin Cumhuriyetçiler tarafından desteklenme ihtimali bulunmuyor. Zira Kasım ayında Kongre için büyük önem taşıyan ara seçimler yapılacak. Bu seçimlerde Trump'ın geri kalan iki yıllık görev süresini Temsilciler Meclisi ve Senato'daki çoğunluğun desteğiyle tamamlayıp tamamlayamayacağı belirlenecek.