Ceren Kenar
Kaçırılan fırsatlar…
Türkiye ve Suriye Kürtleri arasında bir ittifak kaçınılmaz. İki taraf da buna mecbur. Güvenlik açısından mecbur, ekonomik olarak mecbur. Bu kaçınılmaz son er ya da geç gelecek. Lakin bu kaçınılmaz sonu geciktirmek, zaman kaybetmek, fırsatları harcamak iki aktörün de elinde.
Babalarını seven kızlar
Her özgüvenli kadının arkasında kızını seven bir baba yatıyor belki de. Babalarını seven kızların bu hayatta işleri daha kolay oluyor. Onlara değerli olduklarını hissettiren, cesaret veren, desteğini hiçbir zaman esirgemeyen, merak duygularını daim tutan, bu zor dünyada ilk karşı cinsten dostları olan o cesur babaların, cesur kızları onlar.
Nazmiye Hanım…
Dün hayatını kaybeden Süleyman Demirel, eşi Nazmiye Demirel'in yanında toprağa verilecek. 65 yıl süren bir birliktelik, sonrasında da devam edecek.
HDP hangi direnişi destekliyor?
DEmirtaş, HDP olarak Hizbullah'ın onurlu direnişini güçlü şekilde desteklediklerini söyledi. HDP hangi “onurlu direnişi” destekliyor? Kirli İran rejiminin emir eri, katil Esad rejiminin şebiha komutanı Hizbullah'ın “onurlu direnişi”ni mi destekliyor HDP?
Başarılı seçim kampanyası nasıl yapılır?
Bu son derece başarılı bir seçim kampanyası oldu PKK açısından. Bu başarıdan çıkarılacak dersler olduğu muhakkak. AK Parti, TSK ile PKK çatışırken, Kürt meselesinde bu adımlar henüz atılmamışken oyunu almayı başardığı Kürtler'i çözüm süreci ile kaybetti...
Dedemin Sandığı
Türkiye'ye ilk geldiğimde öğrendiğim şeylerden biri kuralları asla net bir şekilde çizilmeyen, ancak nedense herkes tarafından bilinen bir hiyerarşi sisteminin garip ve gizemli varlığı olmuştu.
Şaibeler, şaibeler…
Neden bu hafta uluslararası medyada Türkiye'de seçim güvenliği meselesi birden tartışma konusu hâline geldi? Guardian gazetesinin haberi Türkiye'deki seçim sistemi için şu ifadeyi kullanmış: “Dünyanın en adil olmayan seçim sistemi.”
Tırlarda saklanan sırlar
Yine bir seçim öncesi. Cumhuriyet gazetesi “büyük turbu” haberleştirmiş. Tüm dünyaya manşet olacak denilen haberde MİT tırlarında silah olduğu iddia ediliyor.
27 Mayıs 1960 darbesi: Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘ilk günahı’ -2-
Bugün, Türkiye'de 27 Mayıs bir ilk günah ve darbelerin anası olarak görülüyor. Diğer darbelere örnek olan, askerî müdahalelerin önünü açan ve askerî vesayeti payidar kılan 1960 darbesi affedilmiyor.
27 Mayıs 1960 darbesi: Türkiye Cumhuriyet’inin ‘ilk günahı’
“Ben bu adamı sevdim, hakim bey. Siz sevginin ne olduğunu bilir misiniz” dedi Ayhan Aydan, sevdiği adamın yargılandığı mahkeme salonunda.
Diyanet kapatılmalı mı?
Kürtçe Kur'an-ı kerim meali, hutbe ve vaaz. Çözüm sürecinin başarıya ulaşması için, barış için herkesi duaya çağıran bir Diyanet İşleri Başkanı...
NATO zaten görevde
Gazetenin NATO göreve derken tam olarak ne beklediği de ayrı bir soru işareti elbette. AK Parti'nin seçim kazanmasını mı engellemeli NATO ülkeleri? Nasıl olacak bu? Hükümeti devirme iştiraklerine mi el vermeli NATO ülkeleri? Daha önce yaptıkları gibi askerî darbeye destek mi vermeli veya bizzat düzenlemeli mi?
Kıbrıs’ta bu sene çözüm, AB ile ilişkilerde ivme
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Türkiye gezisi ile aradaki pürüzler giderilmiş gibi görünüyor. Bozkır, “KKTC müzakerelere, Türkiye'yi arkasına alarak katılıyor” diyor ve Akıncı ile Türkiye hükümetinin arasında hiçbir sorun olmadığını ekliyor.
Baradey bile bu yoldan dönmüşken…
Darbeden kısa vadede kazanç sağlamanın yanlış olduğunu, Mısır'ın Batı yanlısı liberali, Baradey'in bile anlamış olmasına rağmen, Türkiye'nin liberallerinin bunu kavramıyor olması da izaha muhtaçtır.
Bana “gericiliğin” resmini çizebilir misin?
Enver Hoca yönetimi, insanın aklına hayaline gelmeyecek baskıların uygulandığı bir dönem oldu. Binlerce muhalifini öldürdü, eski rejimin unsurları olarak gördüğü toprak sahiplerini ve orta sınıf mensuplarını çalışma kamplarına gönderdi.
Yalanın maliyeti olmayınca…
Kimse seçimden sonra, hani savaşa girecektik, neden yalan söylediniz diye sordu mu? Hayır, sormadı. CHP'li yetkililer, kusura bakmayın yanlış alarmmış diye özür diledi mi? Hayır, dilemedi.
“Batı’nın Dostu, Türk teröristlerin düşmanı”
Kenan Evren'in şahsına duyulan nefret son derece normal ve anlamlı. Ancak 1980 darbesi bir şahsın ürünü değildi. Bir devlet geleneğinin, askerî vesayet üzerine inşa edilen bir sistemin ve uluslararası konjonktürün ürünüydu.
Devrimi işçiden çalmak…
Taksim'i 1 Mayıs'ın asli gündemi olarak görenler bile zannediyorum ki bu günün asıl gündeminin Taksim olmaması gerektiğini gönülsüz bir ifade ile bile olsa kabul edecektir.
Irak Şam Baas Devleti
Yeni görevi, kimliği ve ideolojisi ile ismi de değişecekti. Hacı Bekir ismini alacak, dış görünüşünü değiştirecekti. Baas subayı iken ihmal etmediği tıraşların sonu gelecek, sakallarını uzatacaktı. “Gölgelerin efendisi” lakabı olacaktı.
Kavgacı Sultan ile vizyonerlik arasında: Turgut Özal’ı dünya nasıl bilirdi?
“Turgut Özal, 66, Ankara'da öldü; Türkiye'nin kavgacı Cumhurbaşkanı” (Turgut Ozal, 66, Dies in Ankara; Pugnacious President of Turkey)18 Nisan 1993 yılında Özal'ın ölüm haberi...
Turgut Özal’ı nasıl bilirdiniz?
Özal benim içinde büyüdüğüm Türkiye'de iyiye, ilerlemeye, refaha, demokrasiye dair ne varsa, onun öncüsü oldu. Bir hikâye bıraktı geriye, değeri zamanla anlaşılan bir hikâye. Entelektüel popülizme, sınıf kibrine, Kemalist ve sol bağnazlığa terk edilmemesi gereken bir hikâye.
Yeni Türkiye sözleşmesinde yeni ne var?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ve cesareti ile gelişen AK Parti'nin eski Türkiye yıkım sürecini, bekleyen süreç Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun tabiri ile bir “restorasyon” süreci. Eski Türkiye'nin kalıpları ve tabuları yıkılırken, yeni değerlere, kurumlara ve siyaset kültürüne duyulan ihtiyaç ayyuka çıkıyor.
Ferhunde Hoca…
Ferhunde Özbay, geçtiğimiz hafta 71 yaşında hayatını kaybetti. Boğaziçi sosyoloji bölümünün duayen hocalarındandı. Demografi, göç, aile, ev içi emek konusunda öncü çalışmalarda bulunmuş, Türkiye'de bu alanlarda ona referans vermeden çalışılamayacak bir külliyat bırakmıştı.
Yeni bir İran’a doğru?
24 Kasım 2013'te İran'ın nükleer programı ile ilgili Cenevre'de yapılan mutabakat açıklanmıştı. Bu mutabakatın perde arkasında İran ve ABD arasında bir sene Umman'da devam eden gizli görüşmelerin olduğunu bu mutabakattan sonra öğrenmiştik.
Stockholm Sendromu avuntusuna kaçmadan Alevi meselesi…
Geçtiğimiz hafta yaşanan ve Türkiye'yi yasa boğan terör saldırıları ile net bir şekilde ortaya çıkan bir şey var. Sandıkta AK Parti'yi yenemeyen bazı gruplar siyasi amaçlarını siyasi ahlaka uymayan bir şekilde gerçekleştirmek niyetinde. DHKP-C militanlarını “adalet arayan gençler” olarak tanımlayan, bu saldırıları normalleştirmeye ve meşrulaştırmaya çalışan siyasetçiler, entelektüeller, kanaat önderleri ve gazetecilerin tavırlarından başka bir anlam çıkarmak mümkün değil.
Taşeron terörünü muhalefet bilmek…
1980 darbesi ile karanlığa gömülen Türkiye, 1980 öncesinin hastalıklarını halı altına süpürecekti. Keyfi ve ceberut uygulamalarla birçok masuma zulmeden darbe rejimi hastalıklı bir geleneği de mağduriyette donduracak, özeleştiriye kapatacak ve ideolojik mühimmatla besleyecekti.