Etyen Mahçupyan
The AKP’s problem with the social sphere
Frankly, the fact of the matter is that in its so-called period of ultimate “mastery,” the AKP has ended up placing everything, including the search of its own internal differences for individualization, inside a straitjacket of politics. The more the party submerged itself in political fisticuffs, the more its lifeline to the social sphere slipped out of its hands.
AKP’nin sosyalle meselesi
AKP ‘ustalık’ dönemi ile birlikte her şeyi ve bu arada kendi içindeki farklılıkların kişilikleşme arayışını da siyasetin içine hapsetti. Parti siyasi kavganın içine gömüldükçe sosyalle olan bağını elden kaçırdı.
Dokuz puan nereye gitti?
Alınan seçim sonucu bir önceki seçime oranla 9 puanlık düşüşü, ama potansiyelin 14 puan altında bir seviyeyi ifade ediyor.
Raising the bar for normality
Perhaps half of the AKP constituency also wants the return to normality itself to proceed along normal lines. They don't want a political environment where they are solely limited to following those in power, and where an atmosphere of constant fighting and bombast prevails.
Reel politik
AKP/MHP koalisyonu ise her açıdan daha gerçekçi gözüküyor. Taraflar birbirini tanıyor, sosyal ve kültürel taban birçok yerde neredeyse iç içe. MHP bürokrasi deneyimi ve uzantısı olan bir parti ve AKP ile işbirliğinin onlara uzun vadeli bir devlet imkânı vereceğini hesaplayacaklardır.
Sonuçlar ve sonrası
Seçmenin istikrarı önemsemediği söylenemez. Ama haksız bir temel üzerinde inşa edilecek bir istikrardan da rahatsız olduğu açık.
Normalin çıtası
AKP seçmeninin belki yarısı normale dönüşün de normal bir çizgi üzerinde gerçekleşmesini istiyor. Kendisinin sadece iktidar takipçiliği yaptığı, kavga ve hamaset atmosferinin sürükleyici olduğu bir siyaset ortamı istemiyor.
Korkular, hayaller ve özgüven
AKP’nin niçin bütün seçimleri kazandığını anlamayanlar biraz da meseleye bu noktadan bakmalılar. Çünkü bu hareket de İslami muhafazakâr kitlenin hayallerinin ve haysiyetlerinin cisimleşmiş hali.
Eski Türkiye’nin belki de son şansı
Eğer bu seçimlerde AKP yine tek başına iktidar olabilirse, bu epeyce uzun bir yeni iktidar döneminin habercisi olabilir… Diğer bir deyişle Türkiye geri dönüşü olmayan bir biçimde siyasi yapısını ve ideolojik meşruiyet zeminini yeniden kurgulayabilir. Bu da eski ‘merkez’ partilerin, yani CHP ve MHP’nin sonu olabilir.
Parlamenter sistem ve demokrasi
Başkanlık kendi başına demokrasiyi garanti etmiyor… Ama bizim tür ülkelerde parlamenter sistem hiç etmiyor.
AKP niçin yine kazanacak?
Seçmen yolsuzluklara duyarsız olmadığı gibi, bazı AKP’lilerin pek de dürüst davranmadığını teslim ediyor. Ama AKP’nin diğer partilerde olmayan üç avantajı var ve bunlar önümüzdeki seçimde de aynen geçerli.
Başkanlık riski niçin alınıyor?
Başkanlık sisteminin asıl muhalefete yarayacağına dair çok daha ‘reel’ bir neden var… AKP’nin sandıkta yenilmesi, ikinci parti haline gelmesi daha çok uzun yıllar pek mümkün olmayacak.
HDP’nin ‘akıllı’ siyaseti
Türkiye’deki siyasi sistemi değiştirip daha çoğulcu bir toplumsal zemin üzerinde yeniden tanımlamak istiyorsanız çözüm sürecini ilerletmek zorundasınız ve AKP de zaten bunu istiyor.
HDP barajı geçebiliyor mu?
AKP’nin yüzde 45 civarında kalması durumunda HDP barajı geçse de geçmese de nihai durum pek farklı olmayacak.
Çözümün ahlaki zemini
Halkın zaten kimliksel meselelerde seyirci kaldığı bu dünyada, devletin ve ilgili aktörlerin yeterli iradeyi sergilemesi barışı getirebilir.
AKP’nin iki dönemi
İktidarın destekçilerinde bile şu kanaat var: On üç yılı kabaca iki kısma bölersek, siyasi açıdan AKP’nin ilk bölümde daha başarılı olduğunu söylemek durumundayız.
İrlanda örneği
İrlanda’da çözüm bir rejim değişikliğini ima etmemiş… Orada askeri vesayetin veya Gülen hareketi gibi unsurların etkisi olmamış...
Bask örneği
Öncelikle bizdeki durum ile karşılaştırıldığında Bask’ın çok hayati bir farklılığı var: Ekonomik ve sosyal açıdan İspanya’nın en gelişmiş bölgesinden söz ediyoruz. Sıkıntılı olan tek konu Bask dilinin kullanılması ama orada da engelleyici olan merkezi hükümet değil, bu dilin modern Batı dünyasında bir karşılığının olmaması.
Gelecek hayallerinin yarışı
Aylardan bu yana bütün partiler konjonktürel olayların etkisi nedeniyle bazı oynamalar dışında aynı yerde duruyorlar. Faiz tartışması AKP oyunda ani bir düşme yaratmıştı ama bir hafta sonrasında yine eski rakamlara dönüldü. HDP ise yine anlık oynamalar dışında hâlâ barajı aşabilmiş gözükmüyor.
İyi örnekler Kürt meselesini çözer mi?
Bugün Türkiye’nin örnek alabileceği üç örnek var: İrlanda, Bask ve Güney Afrika. En yakın olabilecek gibi gözüken İrlanda ama orada da tarihsel, coğrafi, siyasi ve kültürel açıdan iki olay arasında bir uçurum var.
IŞİD, Gülen ve sekülerleşme
Türkiye’deki İslami kesimin değişim macerasının özünde kendine has bir sekülerleşme yatıyor. İnsanlar dindarlıklarını korumakla birlikte onu kişiselleştirdiler. Böylece İslami cemaat içinde farklı dindarlıklar yan yana yaşama imkanı buldu.
Dolar üzerine kısa bir not
Türkiye’deki faiz tartışması beklentileri belirsiz hale getirdi ve istikrar tablosunu bozdu. Belki yaklaşan seçimler, belki de büyük projelerin ihale sahiplerinin ihtiyaçları nedeniyle siyasi bir çıkış yapılmış olabilir.
Resmin bütününe bakamamak
Asıl soru AKP’nin nasıl olup da bunca yanlışı yaptığı değil, aksine nasıl olup da bunca doğruyu gerçekleştirebildiğidir...
Ermenilerin stratejisi
Bütün toplumlar gibi Ermeniler de kendi mağduriyetlerini daha radikal bir biçimde seslendiren grupların arkasında saf tutuyorlar. Bunun bir nedeni 1915’in Türkiye tarafından yıllar boyunca reddedilmiş olması.
Muhalefetin demokrasi yolu
Sol retoriğin geçmişte en belirgin cümlelerinden biri Kemalist rejimin demokratik olmadığına ilişkindi ve tabii ki doğruydu. Derken sahneye AKP çıktı ve bu rejimi değiştirmek üzere mücadeleye başladı.
Tazminat ve toprak
Ne zaman Ermeni meselesi gündeme gelse üç ayaklı bir talep çerçevesinden söz etmekte oluruz: Tanıma, tazminat ve toprak.
Antidemokratik adımlarla demokrasi olur mu?
Demokrasilerde yargı tarafsız ve bağımsızdır… Ama eğer Türkiye’de de yargıyı tarafsız ve bağımsız olarak varsayarsanız, attığınız siyasa adımlarının garip biçimlerde geri teptiğine, yargıyı daha da taraflı kıldığına tanık olabilirsiniz.
Ermeniler ‘şimdi’ ne istiyor?
Ermeni diasporası kızgınlığını içine atarak en azından iki nesil bekledi ve sonrasında içindeki acının bedelini talep etti.
Cemaat’in intiharı
Cemaat’in bir yargıcı, üstelik nöbetçi olduğu bir günde, yetkilerini aşarak Cemaatçi tutukluların tahliyesine yönelik avukat dilekçelerini bizzat muhatap almış; Sulh Ceza Hakimliği’nin yetkisizliğine karar vermiş; bu hakimliklerin tümünü ‘by-pass’ ederek tahliye talebini başka bir Cemaatçi yargıcın başında olduğu bir Asliye Mahkemesi’ne sevk etmiş; bu yargıç da tutukluların tahliye edilmesi girişiminde bulunmuştu.
The Armenian question and political regime
This differentiation will open new channels of legitimacy for the AK Party in the upcoming period. If we need to escape the Kemalist authoritarian secularism, as well as the statist and poor nationalism on which Turkish identity is based, we need a new psychology, which would be provided by this historical breakaway.