Fatma Özer
İçimdeki oda
İnsan midesinin zangır zangır titrediğini hisseder mi? Ben hissediyorum. Karanlıkta her şeyi hissediyorum. Kalbimin sesini bile duymaya başladım artık. Benim bir kalbim var. Bağırsaklarım öyle sesler çıkarıyor ki, tedirginliğim arttıkça artıyor sesler sanki. Doktor üşütmüşsündür dedi. Üşüttüm mü gerçekten?
Yaz gelecekken
Annem bir insan açsa ona her şeyi yaptırırsın diyor. Aç birini alacaksın kapına hem sevaba girersin hem de işini yaptırırsın. Ben de sevaba girmiştim. İnci’ye de gofret veriyorum ama sevabına değil, seviyorum onu. Hem o çikolatayı alınca önce teşekkür eder. Açmaz bile. Görgüsüz değil hiç.
Sonsuz Boşluk
Sana bir haberim var Sami. Bu kadın, bana kalırsa bir tek seni hatırlıyor. Konuşmuyor kimseyle. Acıyorum ona. Sen ona öyle güzel bakarken, o da bana acır mıydı? Yoksa bir gelin çiçeği gibi açar mıydı gözlerinde? Ben aranızda bir acı yonca misali baş gösterirken, sevişir miydiniz ben yokmuşum gibi.
Saklama sanatı
Küf. Pamuk gibi. Ama değil. Beyaz ve su yeşili. Kelimelerin üstünü kapatmış. Tamamını değil. Kelimelerin. Bir jiletle kazıyorum. Bir toza dönüşüyor. Öksürtüyor. Öksürtmez mi? Kelimelerin üstünü örten her şey insanı öldürebilir bile.
Yangın
Sen susmaya devam et. Sen sus bu telefon susmasın. Bu saatlerde arayan belli. Sürekli aynı şeyleri anlatan biri. Yakın arkadaş, dost, ne dersen de. Aklı gitmiş işte. Aklı gitmişlerle delileri karıştırma. Bu büyük cahillik olur. Yapraklarını çekerim senin.
Beyaz mermiler
Çok güzel bir mahalle değil burası. Bir kere ağaçlı bir yoldan geçip gelmezsiniz buraya. Kışın ilk buraya kar yağar. Hiç ısınmayan evlerin içine kar başka yağar.