İlhami Işık
1979’da Afganistan için nasıl dayak yedim?
Dünyada Afganlardan sonra, Afganlar için dayak yiyen ilk insanım ben. Polis şefleri beni Sovyetlerin Afganistan’ı işgali yüzünden döverken, ben Afganistan’ın adını bile duymamış 19 yaşında Batmanlı bir sosyalistim. O hınçla Afganistan üzerine okumaya başladım. İkinci kez dayak yemiş gibi oldum. Birbirlerinin yemeklerine zehir katan, birbirlerini yastıkla boğan Afgan Komünistlerini, işgalsiz, darbesiz bir dünya için mücadele ederken Sovyetlerin darbesini, işgalini okudukça hayallerim de yıkıldı.
Kürtlerin niyeti ve devletin direnci örtüşmüyor
Herkesten çok devlet Kürt meselesinin bir bölünme meselesi olmadığını çok iyi biliyor. Kürt meselesi, askeri ve hukuki bakımdan hiç kontrol dışına çıkmadı ve ciddi bir tehdide dönüşmedi. Peki o halde çok daha güçlü ve elverişli konumda olan devlet, neden hala bölünme siyasetinin arkasına saklanmaya devam ediyor? Devlet, neden hala defalarca kapatılmasına rağmen ısrarla varlığını sürdüren yasal ve meşru bir Kürt partisini kapatmanın planlarını yapıyor?
İktidarın sessizlik korkusu
Pandemi koşullarında neden lebâleb kongreler yapılıyor? Neden parti grubunda Cumhurbaşkanı milletvekillerini ayağa kaldırıp tek millet yemini ettiriyor? Bu soruların herkesin aradığı cevabı “kararlı sessizlik” kavramında gizli.