Oral Çalışlar

Galataport

Sahile doğru yürürken, tanıdık markalar, lokantalar, gözlükçüler, kafeler, yeni yeni açılıyordu. Açık hava konser salonunun önünden, sahile ulaştık. Sanırım 1.5 kilometre uzunluğuna yakın bir sahil yürüyüş yolu. Genişlik 50 metreye yakın. Ufkun bir ucunda Beyazıt Yangın Kulesi, Topkapı Sarayı, karşıda Adalar ve Kadıköy, Harem, Üsküdar. Öteki uçta birinci köprü ve Dolmabahçe’ye kadar uzanan 180 derecelik bir ufuk. İstanbul Modern’in yenilenmesi henüz bitmemiş.

Cumhuriyet’in ilan edildiği küçük ev…

Cumhuriyet ilanı öncesindeki tarihi toplantı sonradan yanan tek katlı küçük bir evin, yarısı salon, yarısı yemek odası olarak kullanılan girişinde yapılacaktı" (s.197). Mustafa Kemal, yemeğe çağırdıklarına, "Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz" dedi. Katılanlar hararetle desteklediklerini söylediler. Nasıl hareket edileceğini arkadaşlarına aktardı, herkes evine dönerken İsmet Paşa kaldı.

İrlanda’da devlet ajanı ve 18 cinayet

IRA’ya göre mücadelenin belli bir aşamasında kişisel öfkesine yenik düşüyor ve işbirliği yapmak üzere İngiltere polisine başvuruyor. O sırada IRA’nın da içinde etkili bir konumda. Devletle işbirliği yapan yani ihanet eden ihbarcı IRA militanlarını takip edip cezalandırmakla görevli ekibin başında… İddiaya göre FS’nin İngiliz Polisi içindeki takma ismi 'Stakeknife' yani 'biftek bıçağı'. Üzerine yazılmış bir de kitap var.

Güneşli bir sonbahar… Biz nerelerdeyiz?

Türkiye, 10 büyükelçiyi sınır dışı edecek mi, etmeyecek mi? Ederse ne olur, etmezse ne olur? Tanıdıklar soruyor: "Dolar yükselmeye devam eder mi?" Küçük tasarruf sahibi, biriktirdiği paranın dolar karşısında eriyip gitmesinden korkuyor. Bazı yorumcular, “Büyükelçiler böyle bir açıklama yapamaz” diyerek açıklamayı eleştiriyor. “Öyle de olsa sınır dışı çok ağır bir yaptırım olur, ağır sonuçları olur” demeyi de ihmal etmiyorlar.

Gelecek meşru zeminde şekillenecek

2017’de Anayasa’ya Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak girmiş bir uygulamayı tartışıyoruz son yıllarda. AK Parti- MHP ittifakı, bu yeni sistemden memnun. Muhalefetteki 7 parti, güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistemi savunuyor. 2023 seçimleri yaklaştıkça komplo teorileri, korku senaryoları piyasaya sürülüyor.

Çare ve umut

Son aylarda epeyce karamsarlık iyimserlik tartışması yaptık. “Durum değişmez, değişse de değişmez” diyenlerin, içinde yaşadıkları ortamı tanıyamadıkları inancındayım. Aydınların temel sıkıntılarından birisi, toplumda kendi ritmi içinde olgunlaşan yeni yönelimleri anlamakta güçlük çekmeleridir.

Fenerbahçe’nin hayal kırıklığı

Önceki gece maçı seyrederken üzüldüm, öfkelendim. Fenerbahçe çok iyi başladığı ve götürmeye kararlı olduğu maçı, bence hakem hatalarının da etkisiyle kaybetti. Savunmanın belkemiği Kim Min Jae’nin, Fenerbahçe 1-0 öndeyken, 23. dakikada ikinci sarı karttan atılması, maçın seyrini değiştirdi. İkinci sarı karta neden olan, eski deyimle ‘nizami şarj’ denilebilecek bir pozisyondu.

Ulaştırma Bakanı’na dilekçemdir

Geçenlerde bir plaka sahibi, taksisinden üç gündür haber alamadığı gerekçesiyle İBB’ye başvuruda bulundu. Taksi Kartal’da sahipsiz bir yerde bırakılmış olarak bulundu. İBB, iki senede Ulaşım Koordinasyon Merkezi'ne (UKOME), 9 kez başvuruda bulundu. Şehirdeki taksi sayısının 5 bin artırılmasını istedi. Reddedildi. Bunun üzerine bin taksiyi acil olarak eklemeyi talep etti. O da reddedildi.

Joe Biden’ın sert suçlamaları

Ne olursa olsun, Biden’ın ağır ifadelerinin kodlarını ve bundan sonra nelerin olabileceğini anlamaya çalışıp her şeyi iyi ölçüp tartmak zorundayız. Süper devletlerle siyaset yapmak, onlarla bazı alanlarda kafa kafaya gelmek konusunda son yıllarda epeyce deneyim edindiğimiz bir gerçek.

HDP ittifakın neresinde?

Önümüzdeki seçimlerde bu 12 milyonluk kitlenin en az 6 milyonu HDP’ye oy vermeye kararlı görünüyor. Diğer 6 milyonun ise değişik tercihlerde bulunabileceği, AK Parti’nin eski desteği sağlamasının oldukça zor olduğu anketlere yansıyor.

Büyükada İskelesi

2011’de Şehir Hatları’na geçen iskele için “Üstü tamir edilecek” dendi ve kapatıldı. Yıllardır kapalıydı. Birkaç yıl önce bazı düğün törenleri falan yapıldıysa da giderek hiçbir şey yapılamaz duruma geldi. Büyükada’nın sembolü olan yapı, kendi haline terk edildi. İmamoğlu yönetimi burayı yeniden canlandırmak istediği zaman gördü ki, iskele 2018’de TÜGVA adlı vakfa kiralanmış.

Zaaf arayan zaaf bulur…

Aşırı beklentiler hayal kırıklığına yol açabilir. Her partinin iç dengelerini hesaba katmak gerek. CHP’de, Kürt meselesini demokrasi zemininde tartışma olgunluğunu kazanan kuvvetli bir eğilimin geliştiği inkar edilemez. Öte yandan, milliyetçi-ulusalcı potansiyeli de yok saymak mümkün değil. Birileri İzmir Marşı söylerken, başka birileri de Kuzey Irak’a gidip Kürt meselesinde yeni bir hamle yapabilir.

Matilda Etkisi ve Özlem Türeci

Özlem Türeci’den neredeyse Uğur Şahin’in asistanıymış gibi bahseden haberler bile yapıldı. Türkiye basınında 'eşine destek olan' ve 'çay demleyen' gibi ifadelerle anlatılan 53 yaşındaki Özlem Türeci, dünya çapında başarılı çalışmalarıyla ün kazanmış bir şirketin yöneticisi.

Bir öncü kadın Nermin Abadan Unat

68 olaylarının hengamesi içinde Nermin Hoca'nın, Siyasal’ın tek kadın akademisyeni olduğunu fark etmemiştik bile. Mülkiye diye birçok değişime öncülük etmiş okulumuzun ilk kadın akademisyeni 1960’larda hala ve yalnızca Nermin Hoca'ydı. Nermin Hoca, sonraki yıllarda bir başka hocamızla, öğrencilerine her zaman büyük bir anlayışla yaklaşan İlhan Unat ile evlenecekti.

Şeriat ve laiklik

Türkiye’de, cumhuriyetin kuruluş yıllarında sert bir laiklik uygulandı. Laikliği savunanların bir kesimi otoriter ve Jakoben yöntemleri tercih ettiler. Laikliği demokrasiyle birlikte düşünmek gerektiğini, bunun dışındaki yolların inananları rencide ettiğini ve toplumsal uzlaşmayı yok ettiğini, yaşayarak gördük. Yaşanan uzun tecrübeler, toplum mühendisliği yöntemlerinin işe yaramadığını gösterdi.

Amerika zor Rusya daha zor…

er iktidar, kendi ulusal çıkarlarını savunan bir dış siyaset izleme iddiasındadır. Muhalefet de eleştirilerini dillendirir. Tabii dış politikada muhalefet iç politikadakinden daha zordur. İktidar, “Milli menfaatler böyle gerektiriyor” dediği anda, çoğu zaman, psikolojik üstünlük sağlar. Türkiye’nin bölgede zorlandığı, dış politikanın tartışıldığı bir süreçteyiz uzun süredir.

Cemaatler ve yurtlar

Cemaat ve vakıflarla ilişkili olmayanlar çok pahalıydı. Cemaatlerle ilişkili olanlar, üç öğün yemek dahilken bile çok ucuzdu. 3 yıl önce bir özel yurtta barınma bedeli aylık 1000-1500 lira civarındayken, cemaat ve vakıf yurtlarında üç öğün yemek dahil, ücretler 400-600 lira arasında değişiyordu. Ucuzluğun temel sebebi, bu vakıf ve cemaatlere devlet tarafından “Kamu Yararına Çalışan Kurum” statüsü verilmesiydi.

Kürt meselesinde bir çit aşıldı

Kılıçdaroğlu, CHP tabanında çıkabilecek sorunları da dikkate alarak, adımlarını yavaş fakat güvenli atmayı tercih ediyor. CHP tabanının ve CHP’ye yakın bilinen medyanın açıklamayı hızla benimseyip desteklemesi, partideki değişimin net bir göstergesi. Bundan birkaç yıl önce, parti kitlesinin böyle bir yaklaşımı kolayca içine sindirebileceğini düşünemezdik.

Seçmenler bir kararın eşiğinde

Türkiye’yi bu kadar denetimsiz bir şekilde yönetmenin mümkün olmadığını, büyük sorunlar çıkacağını ifade ettik. Bu sisteme geçilirken, denge ve denetim mekanizmaları çok önemliydi. “A tabii denge ve denetim mekanizmaları kurulacak” dediler. 2021 itibarıyla sistem dört yaşına bastı. Bu sistemin ne getirip ne götürdüğünü değerlendirecek olan, seçmen kitlesidir.

Muhalif medyaya ‘demokrasi baharı’ beklerken…

Örneğin iktidarı 'düşünce özgürlüğü' noktasından eleştirme iddiasındaki iki 'muhalif' yorumcu, düşünceleri ve yazıları nedeniyle tutuklanan Ahmet Altan’ın serbest bırakılmasından hoşlanmayan bir tavır içindeydi. Bir başka kanal ya da bir başka gazete köşesinde 'en muhalif' sunucu; Kılıçdaroğlu’nun bir meydan mitinginde hapisteki aydınları ayrımsız şekilde saymasını tepkiyle karşılıyordu.

AB içinde çıban: Viktor Orban

Çoğulcu demokrasi arayışı gitmiş yerine muhalefeti düşman gören kutuplaştırıcı bir iktidar gelmiş. Benzer bir tablo Polonya’da da yaşanıyor. İçe kapanmacı dış politika, yabancı düşmanlığı almış başını gidiyor. Romanya’nın hali de pek iç açıcı değil. Yolsuzluk, rüşvet iddiaları zirvede. Bu üç doğu bloku ülkesi, bu üç eski sosyalist ülke, uzun bir despotizm acısının ardından yıkılan Sovyet rejimiyle birlikte egemenliklerini kazanmışlardı.

Cavit Bey’in idamının 95. yılında…

2010 yılında Şiar Yalçın’ı da yitirdik. Aslında onunla konuşmak ve yaşadıklarını açık yüreklikle dinlemek istiyordum. Maalesef o birçok sırrı ve bilgiyi de kendisiyle beraberinde götürdü. Şiar Yalçın’ın cenazesinde bulunanlardan birisi de Kılıç Ali’nin oğlu Altemur Kılıç’tı. Kılıç Ali, Şiar Yalçın’ın babası Cavit Bey’in asılmasına karar veren İstiklal Mahkemesi’nin üyesiydi.

Umutlu muyum… Evet umutluyum

Geçmişe övgü yağdırmıyorum, bugünün gençlerine de saygı duyuyorum. Çok zor bir dönemden geçiyorlar. Biz üniversite özerkliği diyorduk. Bugün, evrensel ölçütlerle yönetilen, siyasete kurban edilmeyen bir üniversite için diretiyorlar. Peki bugün umutsuz bir durumdan söz edebilir miyiz? Çevremdeki birçok insanın umutsuz ve karamsar olduğuna tanığım.

“Ayşegül’ün suçu ne?”

Yaşananlar, ev içi erkek şiddeti ve istismarının tipik örnekleri. Hangi evin içinde, hangi kadının, hangi kız/erkek çocuğunun istismar edildiğini bilmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin esası, ev içi şiddetin önüne geçmekti. Ayşegül olayı, birçok bakımdan, üzerinde yaşadığımız coğrafyada kadınların ne büyük acılar çektiğini gösteriyor. Bu acıların büyük kısmı aile içinde kalıyor, üzerleri örtülüyor, kadınların sırtına biniyor.

Voleybolda kadın rüzgarı…

Spor yarışmaları, yalnızca spor yarışmaları değildir. Atina Olimpiyatları 2 bin yıllık bir geçmişe sahip. Hâlâ hepimiz bu yarışmaların heyecanını yaşıyoruz. Kadın Voleybol Milli Takımı’mızın...

Muhalefet adayını sona saklıyor…

Muhalefet ise ortak adayı koşullar iyice olgunlaştıktan ve seçimler yaklaştıktan sonra saptamaktan yana. Ortak adayın sadece ılımlı merkez seçmenine değil hem Kürtlere hem ülkücü seçmene hem de AK Parti’ye küskün muhafazakarlara makul gelebilecek bir isim olması önem taşıyor.

Taliban ve 30 Ağustos

Bu rüzgârın Afganistan’daki gelişmelerle güçlendiğini söyleyebiliriz. Taliban’ın, Afganistan’da yönetimi ele geçirmesine paralel olarak, bizde de hararetli bir tartışmadır gidiyor. İslam dünyası nasıl bir tepki vermesi gerektiğinin şaşkınlığını yaşıyor. Laikler son anketlerin de cesaretlendirmesiyle kendilerine güvenen bir dille konuşuyorlar. Bu kitle, şimdi Afganistan’ı göstererek, “Bakın gördünüz mü, şeriat gelince bir ülke ne hale dönüyor…

Rum Yetimhanesi’nin tuşları kırık piyanosu

Binanın fonksiyonu konusunda Eylül- Ekim aylarında uzmanların katılacağı bir çalıştay düzenlenecek. Burçin Altınsay: “Restorasyonuyla ilgili çok büyük bir zorluk yoktur. Boyuyla ve ölçüleriyle ilgili olsa zorluk vardı. Yetimhanenin bundan sonra nasıl kullanılacağı, nasıl restore edileceği oldukça önemli. Burada klasik restorasyon yöntemlerinin belki biraz dışında düşünmemiz gerek."

İslamcılık ve Taliban…

Taliban’ın kuracağı totaliter rejimin, bireylerin hak ve hukukuna saygılı davranması imkanı var mı? Farklı siyasi görüşlerin varlığına izin verir mi? Kadınları, değişik dinlerden olanları, azınlık milliyetleri, toplumun eşit yurttaşları olarak kabul etmesini beklemek hayal gibi görünüyor.

‘O para’ dünya sağlık ve eğitimine yeterdi

Amerikalılar, yatırımlarla gerçekleştirdikleri kalkınmaya güvendi. Afganların Taliban’ı tercih etmeyeceğini düşündüler. Taliban’ın popülaritesi tartışmalı olmakla birlikte, harcanan para yoksulluğu ortadan kaldırmadı. Şu anda Afganistan’da işsizlik oranı yüzde 25, yoksulluk oranı ise yüzde 47.