Oral Çalışlar
JİTEMcilerin merhemi olsa…
Son dönemde, darbe girişiminin yarattığı toplumsal zeminde, "bölünme avcıları"nın yeniden sahneye çıktığını görüyoruz. İçe kapanmacı, herkesi düşman gören "Avrasyacı" çizgi yeniden itibar görmeye başladı. Türkiye'yi “Batı ittifakı” çerçevesinden çıkartma romantizmine yatkın olan bu çizginin, iç çatışmayı da körüklediğini görebiliyoruz.
‘Sahte dolar basalım’ diyen paşa
Gerçekçi olmayan Batı değerlendirmeleri, aşırı düşmanlaştırma eğilimleri, “içe kapanmacı zihniyet”i besliyor; demokrasi yolculuğunu zaafa uğratıyor. Batı'yı eleştirirken, (batının da sahiplendiğini ifade ettiği) evrensel insani değerlere düşmanlaşmamakta yarar var.
Bu terazi bu kadar sıkleti çekmez
Her şeyin bulanıklaştığı bir ortamda, darbeciler, kendilerini mazlumların arasında gizleme olanağını bulabilirler. Eskilerin deyimiyle: Sorunlar ne kadar büyük olursa olsun, onları "usuletle ve suhuletle" ele almak şart.
Bir ‘mağduriyet’ mektubu
17/25'ten sonra hesabını niye kapatmadın diyorlar. Doğrusu bunu nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. Başıma bunların geleceğini bilsem kapatmaz mıydım? O kadar şaşkın ve üzgünüm ki anlatamam. İşimden olduğuma mı, bir terör örgütüyle ilişkilendirilmeme mi yanayım. 1,5 aydır hergün ölüyorum. Ne birşey yiyebiliyorum, ne de hayata umutla bakabiliyorum.
Yeniden eskiye dönmek
Birçok alana yayılan iç gerilimin düşürülmesi için, öncelikle iktidarın daha dikkatli ve sakin davranmasına ihtiyaç var. “FETÖ” ve PKK’yla mücadelede, örgüt mensubu olmayan yazarların tutuklanması, toplu işten çıkarmalar, yaygın tutuklama ve gözaltılar, iç huzuru etkiliyor.
“Yeni otoriterlik” merakı
Batı merkezlerinde, AK Parti iktidarına ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik artan düşmanca tutumları, yayınları görüyoruz. Kesin olan şu: Eski usul milliyetçi psikolojiyle, farklı konuşana öfkelenme alışkanlığıyla, ancak yeni bir otoriterlik kurulabilir. 100 yıllık otoriter siyasetlere tepki olarak geliştiğini ifade eden bir akımın çevresinde yeni tip bir otoriterlik inşa edilmek istendiğini görüyoruz. Dönüp aynı yere mi geliyoruz endişesi yaygınlaşıyor.
Öcalan’ın açıklaması, kayyum, öğretmenler
Öcalan, kardeşiyle bayramda görüştü ve bir açıklama yaptı. Özetle, “Devlet isterse çatışmayı 6 ayda bitirebiliriz” dedi. Bu açıklamanın arkasında başka görüşmeler var mı? Bir...
İshak Alaton’la vedalaşırken
Alaton Ermeni meselesinde de açık bir tutum aldı. 2012 yılında: “Sevgili Dostlarım, 2015’e üç var... 24 Nisan 2015’e doğru yol alırken alışılagelmiş inkâr politikamıza devam edip kaçacak delik aramaktansa farklı davranalım...
Bütün darbeler yalan, darbeciler hayal mıydı?
FETÖ de, son aylarda gündemde olan ve bir kesim tarafından çok parlak ve yeni şeyler söylediklerine inanılan “kumpas mağdurları” da; aslında aynı sistemin, aynı yapının ürünü, aynı köyün köylüsü. Şimdi, sistem, “değişim zorunluluğu” ile karşı karşıya. Darbeci yapı ve anlayışın tasfiyesi hedefleniyor.
Açığa alma, tutuklama yarışı
Darbeciler ve teröristlerle mücadele, ‘toplu cezalandırma’ya dönüşürse yanlış sonuçlar verir. Böyle bir gidişat, suçluların kendilerini haksızlığa uğramış gibi göstermelerine ve gizlemelerine de yardımcı olabilir. Ali Bulaç, Necmiye Alpay, Aslı Erdoğan, Nuriye Akman, Şahin Alpay, Murat Aksoy, Nazlı Ilıcak, Lale Sarıibrahimoğlu’nun serbest bırakılmalarını bekliyoruz...
Taraf Gazetesi ve FETÖ
Taraf'ın FETÖ’yle bağının temellerini, projenin nasıl hayata geçirildiğini açığa kavuşturmak, idarenin ve yargının görevi. O dönemde sorumluluk almış gazetecilerin izlenim ve tanıklıkları da, “proje”yi daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir
Öcalan için açlık grevi…
Esas mesele, PKK’nın Türkiye’ye karşı silahı bırakması temelinde, yeni bir diyalog zemininin oluşması... Çözüme gidecek yolun sonu masada biter.
FETÖ: Kimin ne kadar günahı var?
AK Parti'ye, kuruluşundan itibaren, iktidar verilmek istenmedi. “FETÖ”cülerin en hızlı geliştikleri dönemler, AK Parti'nin en sıkıştığı dönemlerdir.
İyiye mi, kötüye mi…
FETÖ operasyonları, bazı alanlarda rahatsızlık yaratacak ölçüde aşırılık taşıyor. Gazetecilere yönelik dalgada, sırf Zaman ve Bugün gazetesinde yazdıkları için, örgütle ilişkisi olmayan yazarlar tutuklanıyor. Özgür Gündem'e yönelik tutuklama dalgası; yazarları, fikirleri hedef alan ölçüde genişleyerek devam ediyor. Şiddetle, fikir arasındaki ayrımı dikkate almayan bir soruşturmaya tanık oluyoruz.
Cerablus’ta bilek güreşi
15 Temmuz girişimi, Türkiye'de iç uzlaşmayı geliştirirken, PKK'nın istediği baskı ortamının oluşumu zorlaştı. Türkiye, daha güçlü bir moralle Suriye meselesinde öne çıktı. Bilek güreşinden Türkiye kaçınılmaz olarak yara alıyor... PKK'nın aldığı yara daha büyük.
PKK Türkiye Kürtlerini zora sokuyor
Çözüm süreci döneminde, Kürtlerin büyük bir kesiminin talepleriyle, PKK’nın hedefleri, paralel gibi görünüyordu. Çatışmasız ve çözüm üretmeye yönelik günlerde, Kürtler umutluydu. “Eşit yurttaşlık temelinde...
Kılıçdaroğlu’na PKK saldırısı
Kılıçdaroğlu’nun bilinerek hedef alındığı doğruysa bu PKK'nın strateji değiştirerek, CHP'yi düşman saflarında görmeye başladığı anlamına geliyor. Sorunun Türkiye içinde çözülme ihtimalinin PKK'nın hesaplarına ters düştüğünü görebiliyoruz. Şunu söylemek mümkün: PKK, Türkiye'yi içeriden zora sokarak, bir iç kamplaşmayı kışkırtarak, Suriye'de elini güçlendirmek istiyor.
Çözüm sürecine dönülebilir mi…
Yapılabilecek olan, her durumda belli: Yasal ve meşru zeminde hak aramayı sürdürmek. Şiddetin ve silahın bu sorunu çözmek için bir imkan olmadığını, yaşadığımız bunca deneyle görebiliyoruz. HDP'nin, sivil bir değişken olarak yeniden denkleme dahil olması, daha çok kendi tutumuna bağlı...
Diyarbakır ve Yüksekova’da durum
15 Temmuz sonrası, Diyarbakır'da çözüm umudu doğmuştu. FETÖ'nün darbelenmesi, beklentileri artırmıştı. Devletle bölge arasında bir barış ihtimali belirmişti. Bu nedenle, HDP'nin dışta bırakılması, kırgınlıkla karşılanmıştı. Ancak sonra olanlar karşısında "hükümet haklıymış” diyenler çoğalıyor. PKK saldırılarının, bölgenin huzurunu, hayatın normalleşmesini engellediği fikri yaygınlaşıyor.
Saldırılar ve PKK-HDP
HDP'nin bir karar vermesi gerekiyor. Bu meselenin, silahla çözüleceğine ilişkin çizgiyle aralarına net bir sınır koymalılar. Bu ortamda Özgür Gündem'in kapatılmasını, çalışanlarının gözaltına alınmasını eleştirmek, Öcalan'ın tecridini konuşmak, HDP'nin uzlaşma içinde yer almasını savunmak, eleştirel bir yaklaşım giderek zorlaşıyor.
Ali Öz, Dink cinayetinin neresinde?
2008’deki yazım, şöyle bitiyor: “Bir gün gelir, Ali Öz de hatırlamaya başlar...” Ali Öz, son sorgusunda, bu kez olanları “hatırladı” mı? Bağlantılar ortaya çıkarılabildi mi? O, “Paralel Yapı”nın mı, “derin devlet”in mi elemanıydı? Acaba onu kim yönlendirmişti?
Yoksulun çocuğunu “paşa” yapan cemaatçilik…
Bu eğitim sistemi ve bu ekonomik koşullar devam ettiği sürece, yoksul kesimlerin benzer örgütlenmelerin peşine düşmeye devam etmesi kaçınılmaz. Bir diğer ifade ile, aileler, “çocuklarını paşa yapacak” “cemaat”lerin kapılarını çalmaya devam edecektir.
Hakan Şükür
Hakan Şükür’ün bu noktaya gelmesi çok hüzün verici. Keşke böyle olmasaydı. O bizim hatıralarımızdaki golcü Hakan Şükür olarak kalsa, kalabilseydi. Umarım aklanır ve Türkiye’ye döner.
Is it true that “a pillar of modern Turkey lies broken”?
The bottom line is that we have seen the consequences of modernization through the military, and we don’t want to see the armed forces in politics any more.
Darbe tehdidi yerine ortak akıl…
Dışarıyla olan ilişkilerde, yenilenme ilerlemeli. Rusya ve İsrail'le sağlanan havanın, Batı’yla da tamamlanması gerekiyor. İkidarın yakın çevrelerde son dönemde nükseden “Avrasyacı” hayallerin, pratikte bir karşılıkları olmadığı gibi, içerideki demokratikleşme alanını daraltıcı etkileri var.
“Paroxysm of rage” against the West
The West’s traditional Islamophobia has come out of hiding. A younger Western generation in the West is much more hard-lining on secularism and hence nurtures a different concept of democracy. But justified as we are in being furious at the West, we also have to be realistic. At the end of the day, Turkey is still part of the “Western alliance.”
Possible conspiracies: the Roboski bombing and Hrant Dink’s murder
An openly pro-coup German daily has published an article describing contemporary Turkey as “a tumor within the West.” Meanwhile, Turkey itself is trying to excise the real tumor nestling within so as to bolster its own resistance.
‘Modern Türkiye’nin payandası yıkıldı’ mı?
Asker üzerinden kurulacak modernleşmenin sonuçlarını yaşadık. Askeri artık siyasette görmek istemiyoruz.
Darbe püskürtüldü, yeni dönemi anlamak…
“Yeni Türkiye”den söz edilen bu dönemde, Kürtler de dahil olmak üzere, tüm renklerin, değişim sürecine katılmaları ve katkı yapabilmeleri için çabalamalıyız. Bunun koşulları oluşuyor, anlamak gerek.
FETÖ, Ergenekon kumpası, Dink cinayeti
Ulusalcıların seçmen iradesini kabullenmemeleri, öfkeye neden olmuştu. Hrant ise, ulusalcı cephenin parçası olarak gözüken Veli Küçük’ün ve Kerinçsizlerin hedefindeydi. Öldürülmesinin yarattığı tepki, FETÖ’ye fırsat sağladı.