Vahap Coşkun
‘Kınasan da dert kınamasan da’
IŞİD veya bir başka örgütün yaptığı herhangi bir eylem bütün Avrupa’da Müslümanlara karşı kuşkuyu besliyor.
IŞİD’in herkese karşı savaşı
İslami kimlik iddiası taşıyan bir örgütün bunları yapması, Batı’da yaşayan Müslümanlar için hayatı çok daha güç bir hale getiriyor. IŞİD, “Müslüman” denildiğinde akla gelen bütün önyargıları pekiştiriyor. Böylelikle Müslümanları IŞİD ile özdeşleştiren, onların yaptıklarının acısını Müslümanlardan çıkarmak isteyenlerin sayısı artıyor.
Asıl sorun muhalefette
Katılım, güvenlik ve temsil parametreleri bakımından “iyi” bir seçimle yeni dönemin başlaması Türkiye için bir şans. Şaibeli, düşük katılımlı ve temsil kusurlu bir seçim, Türkiye’nin başını çok ağrıtırdı.
Covering up for anonymous, unsolved murders
The Temizöz Case, indeed, has not been a first in this regard. Recently, many court cases revolving around crimes committed by state officials in the 1990s have resulted in “not guilty” verdicts, and soldiers accused of crimes against humanity have been acquitted.
Yeni perde
Bazı Batılı organları doğrudan işi Türkiye halkına doğrudan seslenecek kadar ileri götürdüler. “AKP’ye karşı oy kullanın” çağrısında bulundular ve kendilerini Türkiye’deki kavganın bir tarafı haline getirdiler.
Faili meçhullerin üstünü örtmek
Cemal Temizöz Davası, bir ilk değil. Son dönemde 1990’larda devlet görevlilerinin işledikleri suçlarla ilgili birçok davada beraat kararı verildi ve insanlık suçu işledikleri iddiasıyla yargılanan askerler temize çıkarıldı.
Faili meçhullerin üzerini örtmek
AKP, Gülen Cemaati ile kavgaya tutuştuktan sonra müesses nizamın aktörleriyle yakınlaştı, onlarla işbirliği yaptı. Ardı ardına gelen beraat kararları, bu işbirliğinin diyeti gibi. Ama AKP unutmamalı ki, faili meçhullerin üzerini örtmek, masumların kanına girenlerin hesap vermesini engellemek kimseye hayır getirmemişti.
Siyaset, rekabet ve uzlaşma
Rekabet, halk için de iyi sonuçlar üretir. Zira düşüncelerini hayata geçirmek için iktidara gelmek gerekir. İktidarın anahtarı ise halktadır. Bu nedenle iktidarı hedefleyen her parti, halkı ikna etmelidir.
HDP’nin büyük sınavı
1 Kasımdan çıkan mesaj net: Kürtler demokratik siyaseti tercih ediyorlar. Siyasi kanalları tıkayanlara da sandıkta tepki gösteriyorlar. HDP’nin geleceği, bu sonucu ne kadar sağlıklı okuyacağına bağlı.
Kürdistan’ın başına çorap
İran, bir süredir Kürdistan’ın başına bir çorap örüyor. Ne yazık ki Goran da tez zamanda çok güç elde etmek için İran’ın dümen suyuna gidiyor ve onunla birlikte da hareket ediyor.
Durumdan vazife çıkarmak
Kürt ve Kürtçe düşmanlığı, yalnızca bir kişiyle, bir hâkimle sınırlı değil. Onca reforma ve değişim programına rağmen bu, yargıda halen güçlü bir damar olarak varlığını koruyor.
Katmerli ayıp
Mahkemenin tavrı yalnızca Elçi’ye yönelik değil. Sadece onu hedef almıyor. Aslında Mahkeme, herkese, hepimize gözdağı veriyor.
‘Kokteyl terör’
Hükümet olarak bir kişi, grup veya örgütü olayın faili olarak gösterdiğinizde bunu çok sağlam delillere dayandırmalısınız. İddianızı kimsenin itiraz etmeyeceği/edemeyeceği delillerle desteklemelisiniz.
Muğlaklığın gücü
Bombalarla masumların canına kıyanların kanlı oyun planlarının, devletin ve hükümetin endişeye gark olması ve bunun da onlara yanlış yaptırması üzerine kurulu olduğunu düşünüyorum. Buna göre, korkuya kapılan devlet/hükümet daha güvenlikçi bir noktaya savrulacak.
Ateş topu
Zor bir dönemden geçiyor Türkiye. Dışarısı ateş çemberine dönüşmüş durumda. İçeride ise kan ve barut kokusu yükseliyor. Her zamankinden daha fazla siyasi basirete ve makuliyete ihtiyacımız var. Şimdilerde olduğu gibi eğer basiretimiz tutulmaya devam eder ve makuliyet çizgisinden sapmada ısrarcı olursak yaklaşan ateş topu hepimizin üzerinden geçer ve hepimizi yakar.
AKP, medya ve siyasi iklim
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın Doğan ile doğrudan bir polemiğe giriyor. AKP ile Doğan Grubu arasında adeta bir kan davası yaşandığı görüntüsü oluşuyor. Böyle bir ortamda Doğan Grubu’na yönelik olarak yapılacak her saldırı AKP’den bilinir.
Namus meselesi
Başta Yalçın Akdoğan olmak üzere AKP’liler medyaya HDP’nin barajı aşmamasının memleket için ne kadar hayırlı olacağına dair beyanlar veriyorlardı. Bu mevzuu üzerinde laflarken arkadaşım “Bu iş artık namus meselesi oldu” dedi. “Yalnızca bunların inadına olsa da HDP barajı geçmeli.” Bunu söyleyen HDP’li değildi. PKK’den de hiç haz etmiyordu. Çekirdekten AKP’li olmasa da AKP’nin geniş çevresi içinde yer alıyordu.
İstifanın siyaseti
Bakanlar neden istifa etti? Her ne kadar HDP’liler bunu “ilkesel bir tavır” olarak sunmaya gayret etseler de, gerçekte bu, basit bir seçim hesabıdır. İstifalar seçim kampanyasının yöneleceği istikameti gösteriyor
Tek ses olamamak
Daha işin başında tek bir ses olunamayacağı belli olmuştu. SDP, CHP ve MHP’ye davet gönderirken, HDP’yi es geçmişti. Altı milyon oy alan bir parti, tek olması istenen sesin içinde mütalaa edilmemişti. “HDP, çağrılsaydı da gelmezdi zaten” denilebilir elbette ama bu toplantıyı organize edenlerin teklik tasavvurundaki vahameti ortadan kaldırmaz.
Silah ve siyaset (3)
1999’da Öcalan’ın yakalanmasının ardından ise PKK, ayrılma ve bağımsız devlet kurma fikrini tamamen terk etti. Öcalan, cezaevinde ulus-devleti mahkûm eden bir teorik yaklaşım geliştirdi.
Özyönetim ve siyaset (2)
Hendek ve öz yönetim ilanları ile girilen yol yanlıştı. Baştan beri. Kürtlere zarardan öte de bir getirisi olmadı. Mümkün olan en kısa sürede buradan çıkmak lazım. Eğer PKK özerklik istiyorsa bunun için Kürt gençlerinin ölmeleri gerekmez.
Hendek ve siyaset (1)
Hendek ve barikat, yeni değil. 6-8 Ekim Olaylarından sonra yaygınlaştı ve özellikle Cizre’de hayatı durma noktasına getirdi. Hendek kazmak, PKK’nin savaşı şehirlere taşıma stratejisinin bir parçası.
Cemevi kararı (1): Hukukun önemi
Bu kararıyla Yargıtay, bir haksızlığın giderilmesine ve toplumsal barışın katkısına değerli bir katkıda bulunuyor. Umarım Yargıtay aynı özgürlükçü tavrı tekke ve zaviyelere dair talepler gündeme geldiğinde de gösterir...
‘Bakanlığı duydu mezhebini unuttu’
Haber birçok açıdan defolu: Her şeyden önce gazeteciliğin ve haberciliğin en temel ilkelerinin çiğnediği açık. İkincisi, bir kimseyi hassas olduğu bir kimlik üzerinden tamamen yalan yanlış bilgilerle vurduğu belli. Üçüncüsü, açıkça bir ayrımcılık içerdiği ortada.
Kaçan fırsatlar (2): AKP-CHP koalisyonu
AKP, CHP’ye kabul edilmeyeceği belli seçenekler sunarak erken seçimi garantiye aldı. Yani Kılıçdaroğlu haklıydı; gerçekte bir koalisyon görüşmesi yapılmamıştı, AKP oyun planını seçime göre kurmuştu.
Kaçan fırsatlar (1): AKP-HDP koalisyonu
AKP ve HDP, bu fırsatı iyi değerlendirmeli. HDP’nin hükümete girmesi, öncelikle PKK’nin ateşkes ilan etmesine ve çatışmasızlık haline dönmesine vesile teşkil etmeli. Kısa sürecek olsa da birlikte çalışmak, partiler arasındaki iletişimsizliğin giderilmesine ve önyargıların aşılmasına vesile olmalı.
Yapısal hatalar (3): Taahhütlere uymama
Türkiye’de tarafların bu anlamda birçok eksiklik taşıdığına şüphe yok. Taraflar zamanı doğru kullanmadılar. Muğlaklığı gidermediler ve hayati bir önem arz eden berraklığı sağlayamadılar.
Yapısal hatalar (2): Muğlaklık
Bir çözüm süreci genel hatlarıyla dört aşamadan oluşur: Temas, diyalog, müzakere ve çözüm. İçinin doldurulması için her bir aşamanın bir vakte gereksinimi vardır.
Yapısal hatalar (1): Zaman
Uzun ömürlü bir çatışmanın ardından çözüm adına bir süreç başlatmak her zaman zordur. Fakat ondan daha zor olan, başlamış olan süreci sürdürmektir.
Bilek güreşi
Taraflar perde önünde “barış”ı konuşurlarken “savaş” seçeneğini daima ceplerinde tutmuşlar ve perde gerisinde kendilerine iyiden iyiye kendilerini bir savaşa hazır hale getirmişler.