Müzakereler en radikal mücadele yöntemleridir. Müzakere her şeyden evvel sizin varlığınızın kabulüdür. Yani onlarca yıl mücadele ettiğiniz veya ettiğini düşündüğünüz meselenin temsilcisi olarak kabul görmenizdir. Sizi bir taraf olarak görmenin neresi teslimiyet oluyor? Ve bu daha müzakere başlamadan olan bir kazanım. Gerisi sizin ustalığınıza ve taleplerinizi en basitinden en zor olana doğru konumlandırmanıza kalmış oluyor.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in PKK yöneticisi Remzi Kartal’la 2015’teki telefon irtibatı, hakkındaki terör suçlamasına konu edilince sosyal medyada “Remzi Kartal’ın AKP milletvekilleri Ayşenur Bahçekapılı ve Hüseyin Yayman’la fotoğrafı” olduğu iddiasıyla bir fotoğraf dolaşıma girdi. Birçok medyanın haberleştirdiği iddiayı Özgür Özel de mitingde dile getirdi. Fotoğraf, Çözüm Süreci’nin sürdüğü 10-11 Aralık 2014 tarihinde Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen Kürt Konferansı sırasında çekilmişti. Fotoğrafta Ayşenur Bahçekapılı zannedilen kişi konferansta konuşan gazeteci Şirin Payzın’dı. Konuşmacılardan Hüseyin Yayman ise fotoğrafın çekildiği tarihte henüz siyasete atılmamıştı, Gazi Üniversitesi’nde öğretim üyesi ve Vatan gazetesi köşe yazarıydı.
Adalet Bakanlığı, Özgür Özel’in Ahmet Özer’i Silivri Cezaevi’nde ziyaret talebini kabul etmedi. CHP, ziyaretin ardından cezaevi önünde yapılması planlanan Meclis Grup toplantısının yeni adresi olarak Avcılar’ı belirledi. Özel, grup toplantısı öncesi konuştu: “Milletvekili arkadaşlarımız bundan sonra Esenyurt'u hiç boş bırakmayacak. Hiçbirimiz boş bırakmayacağız. Mansur Bey ve diğer başkanlarımız haklı gerekçelerini bildirdi. Bir gün önce çağrı yapıldığında katılmaları her zaman mümkün olmuyor."
Mehmet Emin Ekmen ile Ersan Şen canlı yayında tartıştı. Ekmen’in, “Yargıtay ve AYM kararlarıyla söylüyorum, TBMM’de ayrılıkçı bir siyasi parti bulunmamaktadır” sözlerine tepki gösteren Şen, “Özerklik savunan partiyi güzelleyemezsin. Ulus devleti katlediyorsun” dedi. Ekmen: “Haddini bil. Yüzlerce kişinin ölümüne sebebiyet veren müteahhitlerden aldığın paraların hesabını ver. Avukatlığını yaptığın mafyaların hesabını ver. Uyuşturucu çetelerinin hesabını ver.”
Hani Kürt meselesi yoktu da Batılılar uydurmuştu? Bahçeli’nin söylediklerini bir Batılı söylese Sevr hezeyanı tavana vururdu. Unutmayalım ABD ve AB 1990’lı yıllarda” Kürt sorununu hal edin” dedikçe “bizi bölmek istiyorlar” diyorduk. Öcalan’ı bize teslim ederken asmayın şartı koyan ABD idi. Bana Öcalan’ın tesliminden bir gün öncesi bilgi veren ABD Sefiri Sam Brown, “asmak yok” diye tekrarlamıştı. Kürt vatandaşların oylarının önemi ortaya çıkınca Kürt meselesi aniden var oldu! Aslında Kürt sorunu olduğunu bilen zamanın Başbakanı Çiller’e “meseleyi Meclis’te tartışmak gerek” diye önerdiğimde herhalde siyasal nedenlerle göze alamadı.