2000’li yılların başında AK Parti'nin sivil toplumla kurduğu ilişki, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde önemli bir eşikti. O dönem doğan birçok sivil toplum aktörü, o umut sayesinde var olabildi. Mehmet Ali gibi bizler de o dönemle şekillendik. AK Parti iktidarı, bir süredir bu memleketin düşünen, yazan, üreten insanlarına ülkeyi fiilen kapatmış durumda.
Bu tablo karşısında kendi alanlarını yaratmaya çalışan küçük ama direngen bir kesim hep oldu. Mehmet Ali de onlardan, siyasetin diliyle değil, kamusal aklın diliyle konuşanlardan. Onun tutuklanması yalnızca bir bireyin değil, bu çizgiyi temsil eden bir düşünce hattının da susturulması. Mehmet Ali gibi birini tutuklamak demek, onun gibi partizanlık dışında ülkenin refahına ve demokrasisine katkı sunmaya çalışan insanların son zeminini de ayaklarının altından çekip almak demektir.
Sağcı-milliyetçiler ve solcudemokratların pankart ve sloganları farklı olsa ve aralarında zaman zaman sürtüşmeler yaşansa da nihayetinde aynı meydanlarda buluşabilmeleri ve aynı protestoyu paylaşabilmeleri dikkat çekici. Bu durum, toplumdaki gelişmişlik seviyesinin ilerlediğinin bir göstergesi.
Çözüm sürecinin önemli aktörlerinden olan, eski AK Parti milletvekili Adnan Boynukara’dan dikkat çekici yazı: “Bahçeli’nin açıklaması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayı ve desteğiyle başlayan süreç konusunda hükümet ve ilgili kurumlar oldukça kararlı. Örgütten kimi isimler ise hem konuyu dağıtıyor hem çağrıyı sulandırıyor hem de Öcalan’ın çağrısını gölgeliyor. Yapılacak tek bir anlamlı iş var, o da çağrının gereğinin yapılması. Örgütün toplanıp toplanmayacağı elbette onların kararı. Ama çözüm için uzatılan elin ikinci kez geri itildiği kayda girecektir. Mazeret üretmek yerine, silahın neden bırakılmak istenmediği ve fesih kararı çağrısına neden olumsuz bakıldığının açıklanması daha doğru olur. Çağrı, sadece örgütün feshi meselesini değil; aynı zamanda bu karar sonrası sivil siyasi mücadeleyi de içeriyor.”
Suriye iç savaşı sırasında özellikle mültecilerin sınırdan geçişlerini çektiği fotoğraflarla dünya çapında tanınan foto muhabiri Bülent Kılıç, Saraçhane’deki gösterileri fotoğrafladığı sırada gözaltına alındı. Yedi gazeteci ile birlikte tutuklanan Kılıç, hapse atıldı.
Beyaz Saray’da, ABD'nin Ankara büyükelçiliğine aday gösterilen 77 yaşındaki iş insanı Tom Barrack ve diğer büyükelçi adaylarıyla görüşen Trump, Barrack’ın "Türkiye, dünyanın en kadim medeniyetlerden biri. Trump’ın barış ve refah hareketini arayan bir yer” sözlerine cevap verdi: "İyi bir ülke; lideri de iyi."