Büyük dâvâlar, büyük ideolojiler, büyük anlatılar. Marksizmin serüveni ve İslâmcılığın serüveni. Önce muhalefet. Kendine demokratlık. Sonra iktidar. Kurtuluş ve özgürlük iddiasının zıddına dönüşmesi. Son birkaç yıldır hep bu süreç ve yapıları düşünüyor, evirip çeviriyorum. “Dil koparma”ya ilgim de tamamen bu çerçevede. Günlük, vülger polemiklerde yokum. Komparatif bir tarihçi olarak beni sadece, konuya ilişkin literatüre katkı düzeyi ilgilendiriyor.
Halk TV’nin çok izlenen programı “Görkemli Hatıralar”ın dünkü (23 Ocak) bölümü, 29 yıl önce suikast sonucu öldürülen gazeteci Uğur Mumcu’ya ayrılmıştı. Programda Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu salonu dolduran ve 29 yıldır Uğur Mumcu’yu ‘Ortaçağ karanlığı’nın öldürdüğüne inanan Halk TV izleyicilerinin gözünün içine bakarak onlara eşini ‘Devlet’in öldürdüğünü anlattı. Programın sunucusu Serhan Asker o konuşurken birkaç kez araya girip Halk TV izleyicilerinin “tarihi bir program” izlemekte olduğunu söyledi. Haklıydı…
AK Parti Genel Başkan Danışmanı ve Yeni Şafak yazarı Yasin Aktay, Sezen Aksu’nun dini değerlere hakaret ettiğine inanmadığını yazdı. Aktay, “Tamamı muhafazakâr, İslâmî kesimden insanlardan oluşan WhatsApp gruplarında Sezen Aksu’nun bu sözleri hakaret maksadıyla söylememiş olduğuna ve elbette lafız yanlış olsa da, bu kadar tepkiyi hak etmediğine dair çok güçlü bir kanaat var” dedi.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşayan ve yaklaşık altı ay önce tedavi için İstanbul’a giden Türk sinemasının ünlü yıldızı Fatma Girik bu sabah saatlerinde tedavi gördüğü özel hastanenin yoğun bakım ünitesinde yaşamını yitirdi.