Sedat Peker'in tweetleriyle birlikte iş insanı Mine Tozlu Sineren Türkiye gündemine oturdu. Sineren’in adı daha önce de Adana’da satın aldığı otobüs şirketleriyle ilgili sahte senet çetesi tarafından dolandırılıp, imzası taklit edilerek mal varlığına haciz konulmasıyla gündeme gelmişti. Ardından kendi iddiasıyla rüşvet vermek istemediği için SPK tarafından suçlandı, rüşvet çarkının bir parçası olmakla suçlanan Hürriyet gazetesi muhabiri tarafından haber yapıldı, şirketi borsada işlem yasağı aldı. 2020 yılında başka bir adla açtığı Twitter hesabında yaşadıklarını yazmaya başlayan Sineren, katıldığı televizyon programında Peker’in anlattıklarını doğruladı.
Kadıköy’deki Eminönü İskelesi’nin üst katında bulunan İstanbul Kitapçısı; Perşembe akşamları Lale Müldür, Metin Kaygalak, Orhan Alkaya gibi şairlerle sohbet etkinliğine, Cuma akşamları ise ağırlıklı olarak caz-blues dinletilerine ev sahipliği yapıyor. Hasanpaşa’daki Müze Gazhane’de ise Cumartesi akşamları Tanıl Bora, Edhem Eldem, Fatmagül Berktay gibi isimlerin konuşmacı olarak katıldığı “Herkes İçin Bilim” etkinlikleri düzenleniyor. Üstelik bu üst düzey entelektüel ve kültürel etkinlikler herkese açık ve ücretsiz.
Bizim kuşakta “Hard Rockla Slow Dans” çağı pikapla perdeyi aralıyor. Partnerine belinden-omzundan, bir yerinden değerek başlayan dans, yapışık ikizlere de özgürlük tanıyor. Müziğe az uyarak hafifçe sağa-sola sallanırsan, hatta sabit kıpırdanırsan adı “Slow Dans”. Dans pistini acemi birliklerinin tâlim-tatbîkatına çeviren tango, vals, foxtrot adımlarına, o disiplinin kadına erkeğe toplumsal rol dağıtan tedrisatına ihtiyacın yok artık. Dansta eşitlik ve özgürlüğün küçük dev adımı…
Sedat Peker’in ifşa ettiği rüşvet skandalının merkezindeki iş insanı Mine Tozlu Sineren, Halk TV’ye çıktı ama cesur tanıklığının önünde sürpriz bir engel vardı: Programdaki kendi seslerini ve fikirlerini dinleme hazzının bağımlısı olmuş erkek yorumcular…İzleyicilerin ilgiyle dinlediği iş kadınını uzun uzun konuşmak ve kendi tanıtımını yapmakla itham ettiler. Her zaman yapmaya alıştıkları gibi uzun uzun kendi fikirlerini ifade etmek için geldikleri stüdyoda, bu kez bir kadın fazla konuşunca gerildiler. Türkiye’deki yolsuzluk ve rüşvet ağını kendi yaşadıkları üzerinden anlatmayı kabul etmiş bir tanığı iyi dinlememek, iyi konuşturamamak, üstelik söyledikleri ve söyleyeceklerinden yola çıkarak ilerlemek yerine üzerine çullanmak, bundan sonra tanıklık yapmak isteyecek kişiler için teşvik edici olmamıştır herhalde.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk’te cumhurbaşkanı adaylığı sorularına cevap verdi: İki aday var karşınızda, biri Sayın İmamoğlu, biri Sayın Mansur Yavaş. Sizin gönlünüz hangisinden yana olur” sorusu sorusuna “Önümüze böyle bir şey gelmez” dedi, “%100 kazanacak bir aday olacak. Hiç kimse endişe etmesin” diye konuştu.