Manşet

ABD ve Güney Kıbrıs arasında, ABD’nin Güney Kıbrıs’ta bulunan Yuma adlı askeri gemisinin güvertesinde işbirliği anlaşması imzalandı. Anlaşmayla ABD’ye ait gemilerin bölgede bulunması, Güney Kıbrıs'tan lojistik destek alması ve iki ordu arasındaki lojistik hizmetlerin ve servislerin aktarılması kolaylaşacak. ABD ordusunun Doğu Akdeniz’deki hareket alanı genişletilecek.

“Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünyaya ulaşmasını temin ettik”, “Her iki tarafa da krizden onurlu çıkış imkanı verecek diplomatik çözümü hep birlikte bulmalıyız”, “Dünya 5'ten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür”, “Suriye krizinde halkın meşru beklentileri doğrultusunda kalıcı çözümün önemini tekrar vurguluyoruz”, “Yaklaşık 1 milyon Suriyelinin topraklarına dönmesini sağlayacak 200 bin konut inşası için hazırlıklara başladık”, “Yunanistan'ın Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'de göçmenlere yönelik zulümlerin giderek arttığını görüyoruz”, “Tek Çin anlayışına ve egemenlik haklarına halel getirmeyecek şekilde müslüman Uygur Türklerinin temel hak ve özgürlüklerinin korunması hususunda hassasiyet gösteriyoruz.”

Üniversiteyi Türkiye’deki okuyan ve Ankara Kızılay’da ortaklarıyla açtığı Somali lokantası Saab Cafe’yi işleten Somalili Muhammed İsa Abdullah, oturma izninin iptal edilmesinden sonra hukuki süreç devam ederken geri gönderme merkezine götürülmek üzere gözaltına alındı. İki yıl boyunca Ankara Emniyeti’nin gözaltı, tehdit, isim değişikliği, tabela boyama gibi baskılarına maruz kalan Abdullah, Serbestiyet’e “Bizi emniyete çağırıp ‘burayı Türkleştireceğiz, Somalilileri söküp atacağız’ diyorlar” diye konuşmuştu.

Konya’da Dedeoğlu ailesinden yedi kişiyi öldüren Mehmet Altun beşinci kez hakim karşısına çıktı. Dedeoğlu ailesinin avukatı, sanık Altun’a katliamdan sonra 112 Acil Çağrı Merkezi ve polis ile olan 45 dakikalık telefon görüşmesinde “Beş kişiyi daha öldüreceğini söyledin mi” diye sordu. Sanık Altun “Size cevap vermek istemiyorum, gerekli ifadeyi mahkemeye verdim” diye konuştu. Duruşma sonrası açıklama yapan Dedeoğlu ailesi avukatı “Katliamdan sonraki 45 dakikalık 155'i arama kaydı, 14 aydır ısrarla hâlâ dosyaya getirtilmiyor. O kayıtta Emniyet ile ‘Benim haricinde kimseye dokunulmasın’ pazarlığı yapılmış olması ihtimali çok yüksek.”

Şimdi olur olmaz bağlamlarda ecdadı Osmanlı’nın ihtişamından söz edenler, keşke, Osmanlı’nın aile yapısı filan gibi şeyler yerine vakarını tevarüs etselermiş. “Vay, bizim aile yapımızı bozdular, liramıza taarruz ettiler, enflasyonumuzu yükselttiler” filan diye mızmızlanıp duracaklarına, “nerede yanlış yaptık” diye sorsalar.