Sosyal medyada milliyetçi hesaplar LC Waikiki’nin internet sitesinden, üzerinde Arapça “Oyun zamanı geldi” yazan Mickey Mouse resimli bebek tişörtü sattığını söyleyerek şirkete boykot çağrısı yaptı. Tepkiler üzerine LC Waikiki, yurtdışı için üretilen ürünün sistemsel bir hata nedeniyle Türkiye’de satışa çıkartıldığını ve durumun fark edilmesi üzerine ürünün satıştan kaldırıldığını duyurdu. Firmanın açıklamasının ardından bu sefer de Türkiye ve LC Waikiki’nin faaliyet gösterdiği Arap ülkelerinden sosyal medya kullanıcıları ırkçılığa taviz vermekle suçladığı markaya boykot çağrıları yapmaya başladı.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ndeki (FSM) olaylarla ilgili davada müebbet hapis cezası alan askeri öğrenciler hakkında Yargıtay’ın verdiği bozma kararı sonrası yapılan yeniden yargılamada sekiz öğrenci hakkında tahliye kararı verildi. Bu kararla birlikte FSM'deki olaylarla ilişkin davada tutuklu askeri öğrenci kalmadı.
Bugün (5 Temmuz) gerçekleştirilen Finlandiya ve İsveç’in NATO üyelik protokolü imza töreninde konuşan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO’nun birlikte mücadele etmesi gereken güvenlik tehditlerinin Rusya ve terörizm olduğunu belirtti. Stoltenberg’in “threat of terrorism” cümlesini Türk medyası “FETO terrorism” olarak haberleştirdi ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in FETÖ terörizmi ifadesini kullandığını manşetlerine taşıdı.
Selahattin Demirtaş’tan HDP’ye hemen 5. Olağan Kongre sonrasında gelen “İğneyi kendimize” başlıklı tavsiye ve eleştiri nitelikli yazıya HDP yönetimi pozitif bakıyor. HDP yönetimi, Erdoğan karşısında cumhurbaşkanlığı için ortak aday fikrinin desteklenmesi görüşünden uzaklaşılmamasını isteyen Demirtaş’ın aslında kendileri ile aynı görüşü dile getirdiğini söylüyor. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Diyaloğa kapıları kapatmadık. Ama altılı masadan bir ileri adım gelmedikçe 31 Mart yerel seçimlerindeki gibi hareket etmeyeceğiz” diyor.
Sedat Peker’in son tweet’leri siyaset-mafya-yargı üçgeninin nasıl işlediğini bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Peker paylaşımlarında, 1999’da tutukluyken, dönemin başbakanı Mesut Yılmaz’ın kumarhane görüntülerini tehdit aracı olarak kullanarak nasıl serbest kaldığını anlatıyor: “Mesut Yılmaz ve Bakan Cavit Kavak’ın içinde olduğu bir dakikalık bölümün görüntüsünü (cezaevinde ziyaretime gelen) Mehmet Cengiz’le kendisine teslim ettirdim. Yaptığımız pazarlık, Mehmet Cengiz’in ziyaretinden sonraki ilk mahkemede tahliye olacağım ve uğradığım maddi kaybın telafi edilmesi için 5 milyon dolar ödemeleri yönündeydi.”