Manşet

Mesut Yeğen: “Muhalefet, iktidarın her türden gadrine maruz kalmasına ve seçimlerin kazanılmasında anahtar rolünü oynayacağı belli olmasına rağmen HDP’nin maruz kaldıklarına kayıtsız kalıyor ve oynayabileceği role denk düşen bir kıymet vermiyor HDP’ye. Dolayısıyla HDP içerisinde ‘muhalefetin bu tutumuna rağmen muhalefet dairesinde kalınıp, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı her kim olursa olsun desteklensin’ ve ‘muhalefet HDP’yi hesaba katmazsa, Erdoğan da muhalefetin adayı da desteklenmesin’ şeklinde bir ayrışma olabilir.”

2011-2014 yıllarında Somali Büyükelçiliği yapan Gelecek Partisi Genel Sekreteri Kani Torun, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcıları Ayhan Sefer Üstün ve Prof. Dr. Serap Yazıcı Kızılay'daki Saab Cafe'yi ziyaret etti.

Viktor Muller Ferreria adında bir Brezilyalı olduğunu belirterek 11 sene boyunca İrlanda, Brezilya, ABD ve Hollanda’da istihbarat faaliyeti yürüten Rus ajan Sergey Vladimirovich Cherkasov Hollanda polis teşkilatı tarafından deşifre edildi, göz altına alındı ve Brezilya’ya sınır dışı edildi. Cherkasov, Brezilya’da tutuklandı. Deşifre edilmesinin ardından Cherkasov’un Viktor Muller Ferreria kimliğiyle, 2018’de İrlanda’nın en iyi üniversitelerinden biri olan Trinity College’den mezun olduğu ve siyaset bilimi lisans bitirme tezini “Yurtdışı tarafından finanse edilen STK’lar ve bu STK’ların Türkiye’deki 2016 darbe girişimi ve siyasi krizi sırasındaki rolü” üzerine yazdığı ortaya çıktı.

Yeşil, kırmızı, sarı renkleri, kullanmayacaksın bunları, dedi… Ben Etiyopyalıyım. Yeşil, kırmızı, sarı renkleri benim memleketimin bayrağındaki renkler. Tabeladaki siyah yerleri gösterdi “bu da El Şebab’ın rengi” dedi. “Ne El Şebab’ı, ben bunu bile bilmiyorum” dedim. El Şebab’ın renkleri, PKK’nın renkleri ben bunları gerçekten hiç bilmiyorum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a çağrı yapıyorum. Ondan yardım istiyorum. Bizim bir suçumuz yok. Vatandaşına sahip çıkmasını istiyorum.”

Türkiye ile AB arasında ilişki kurulmasından nerede ise 60 yıl, üyelik adaylığı tanınmasından nerede ise 23 yıl, katılma müzakerelerinin başlamasından nerede ise 17 yıl geçtikten sonra Avrupa Parlamentosundan bu tür bir rapor çıkmış olması gerçekten üzücüdür. Gönül isterdi ki Kıbrıs engeli katılma müzakerelerini akamete uğrattıktan sonra özellikle insan hakları ve temel hürriyetler konusunda Kopenhag kriterlerinin yerine en az onlar kadar etkili olacak “Ankara kriterleri” geçsin. Bunun olamadığını hep birlikte gördük ve bedelini milletçe ödemeye devam ediyoruz.