Siyaset bir toplum meselesidir. Partileri de iktidarı da asıl yönlendiren ve belirleyen temel dinamik, toplumdur. Meral Akşener, neden Kürtlere yönelik tutumunu değiştiriyor? Kemal Kılıçdaroğlu, neden “Suriye’deki askeri varlığı çekmeye hazır olalım” diyor? Neden “HDP çözüm için muhatabımızdır” diyor?
Fransız Le Monde gazetesi bu hafta 100 sayfalık Türkiye eki ile bayilerde. 8,90 Euro’ya satılan ekte Türkiye’nin son 20 senesini siyasi analistler, ekonomistler analiz ediyor: “Türkiye, bizi büyülediği kadar endişelendiriyor da.’’
Gaziantep Barosu Göç ve İltica Komisyonu Başkanı Cumali Şimşek Serbestiyet’e sosyal medya paylaşımları nedeniyle geri gönderilme merkezine yollanan mültecilerle ilgili henüz bir sınır dışı işlemi uygulanmadığını söyledi. Gazeteci Abdülmecit Şeyma’nın da aralarında bulunduğu 33 kişi savcılık ifadelerinden sonra serbest bırakıldı ama Göç İdaresi’nin kararıyla geri gönderilme merkezine yollandılar
Görünürde Türkiye’ye karşı yeni bir tehdit söz konusu değilken hükümetin neden şimdi Suriye’ye bir operasyon yapmak istediği Suriye’de yaşanan bazı gelişmelerle ilgili. Biricisi Rusya’nın İdlib’e yönelik saldırı hazırlığı. Bu durumda Türkiye İdlib’den çekilmek zorunda kalabilir, iç kamuoyuna yönelik bir başarı hikâyesi gerekir. İkincisi PYD ile Suriye rejimi arasındaki görüşmelerde bir anlaşma sağlanma ihtimali. PKK bu yüzden Amerika’ya yakın Mazlum Abdi’yi görevden alıp yerine, Kandil’in her dediğini yapacak Mahmut Bexrwedan’ı atadı.
Gerçek bir değişim kaçınılmaz olarak zihniyetin değişimini ifade ediyor ve yine kaçınılmaz olarak bu zihniyetin esas yararlanıcısı olan ilişkinin ve söz konusu ilişki içindeki aktörün hareket alanını sorunsallaştırmayı gerektiriyor. Bu nedenle Türkiye’de ‘demokrasi mücadelesinin’ temeli devlet/toplum ilişkisinin yeniden kurgulanması olmalıdır. Bunu es geçen her çaba kendimizi kandırmak ve sürekliliğe teslim olmak anlamına gelir.