Manşet

Kardiyoloji uzmanı, Prof. Mehmet Baltalı Bianet’te kaleme aldığı yazısında dördüncü doz aşıya dair muğlaklıkları tartışıyor: “Dördüncü doz aşısını olmuş bir sağlık çalışanıyım. Tıp doktoru ve öğretim üyesiyim. Mesleğimde salt bilimsel verilere göre hareket etmeye çalıştım. Ancak dördüncü doz aşı olmamın nedeni yeterli bilimsel verilerin olması değil, aksine olmaması.”

İngiltere’nin başkenti Londra’da yaşayan serbest gazeteci Michael Sercan Daventry’nin yönettiği jamesinturkey.com sitesi, son beş seçim anketinden yola çıkarak Türkiye seçim anketlerinin ortalama sonuçlarını aylık olarak yayımlıyor. Sitenin son olarak yayımladığı Temmuz raporunda AK Parti ile CHP arasındaki oy farkı %8,2’ye kadar düşmüş durumda.

Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der), adlarının kendisinde mahfuz olduğunu söylediği kişilerin tanıklığına dayanarak tüyler ürpertici bir iddia öne sürdü: 24 Ağustos Salı günü Yunanistan tarafından geri gönderilen yaklaşık 55-60 kişilik Suriyeli ve Afgan göçmen grubu bir jandarma komutanı tarafından Meriç Nehrine atıldı. Yüzme bilenler Yunan tarafına geçti, bilmeyenler kayboldu.

Cezayir Başsavcısı, orman yangınlarının söndürülmesi için gönüllü olarak yardım ederken 11 Ağustos günü sabotajcı iddiasıyla tutuklandıktan sonra karakol önünde linç edilip yakılan müzisyen Djamel Ben İsmail’in ölümü yüzünden tutuklanan 83 kişiden 24’ünün geçen yıl terörist ilan edilen MAK üyesi olduğunu açıkladı. Cezayir Berberilerin hakları için mücadele eden MAK’a destek verdiği için Fas ile ilişkilerini kesmişti.

Ekim’de Meclis açılır açılmaz gündeme getirileceği anlaşılan sosyal medya yasa tasarısının en kritik noktası, ‘yalan haber’ yayanlara 5 yıl hapis cezası öngörmesi. Peki ‘yalan haber’de ölçü ne ve kim koyacak? Sosyal medyada sıkça rastlanan ve ancak ‘kötülük’ diye adlandırılabilecek dümdüz yalanlar mı engellenmek isteniyor, yoksa iktidarın duymak istemediği ve ‘yalan’ diye yaftaladığı haberler, tartışmalar mı?