“Değer odaklı dış politika”nın zirveleri olarak sunulan dış politika hamlelerinden birer birer geri basılırken ortalığı kaplayan sessizliği nasıl açıklayabiliriz? İktidarın dış politikada ahlakı ve vicdanı öncelediği için ortaya çıktığı söylenen “değerli yalnızlık”a bir zamanlar televizyonlardan, gazetelerden övgü düzenler, hadi geçtik hepsini, cesedi bile bulunamamış Cemal Kaşıkçı’nın davasının Suudi Arabistan’a iadesi kararında nasıl bu kadar sessiz kalabiliyorlar?
Rusya’nın Ukrayna işgali sonrası yürürlüğe konan AB’nin yaptırımları arasında, Avrupalı şirketlerin Rusya havayolu firmalarına kiraladıkları uçakların sözleşmelerinin iptali de yer alıyordu. Rusya şirketleri, uçaklara el konulmaya başlanması üzerine uluslararası uçuşları durdurdu. Rusya Ulaştırma Bakanı, Rus firmalarının kullandığı toplam 78 uçağa sefer yaptıkları ülkelerde el koyulduğunu duyurdu. Türkiye’de de el konulmuş İrlanda uçakları olsa da resmi bir açıklama yok. Emekli Büyükelçi Selim Kuneralp’e göre “Türk kaynaklarından hiçbir şekilde bilgi alınamaması iktidarın bu konudan bir rahatsızlık duyduğunu gösteriyor.”
Videolardaki hocalar ve sosyal medyadaki tartışmalar iki soruna dikkat çekiyor. Birincisi ötekinin yaşam tarzına müdahale sorunu çerçevesinde laik-seküler kesimin endişeleri. Son yıllarda iktidarın din ve milliyet eksenli politikalarının da beslediği bu endişe yerindedir. İkincisi, dinin kamusal alandan beklentilerinin dindarlar arasında doğurduğu fikir ayrışmasıdır. Gelenekçi dindarların, dini, şanlı tarihinde olduğu gibi, kamusal egemenliğine kavuşturma hevesine karşın yenilikçi dindarların onu bireysel özgünlüğüne kavuşturma idealinin oluşturduğu karşıtlık iki kesim arasındaki gerilimi daha uzun süre besleyecek gibi görünmektedir.
Rawest tarafından yürütülen “Diyarbakır İnsan Hakları Algısı” başlıklı araştırmanın katılımcılarına göre en çok kadınların ve Kürtlerin hakları ihlal ediliyor. Onları çocuklar takip ediyor. Kadınlar kadın kimliklerini, erkekler ise Kürt kimliklerini öne çıkarıyorlar. Eğitim düzeyi yüksek olanlar ve gençler, kadınların hak ihlaline uğradığını daha çok ifade ediyorlar. En çok hak ihlalinin devlet, erkekler ve yargı/mahkemeler tarafından yapıldığı belirtiliyor. Polis, medya ve asker, diğer hak ihlalcisi aktörler olarak, bu üçlünün ardından geliyor.
Nihat Özdemir, yayın ihalesi ve hakem krizi çıkmazları nedeniyle istifa etti. Özdemir’den boşalan başkanlık koltuğuna geçici olarak Türk futbolunun en tartışmalı isimlerinden Servet Yardımcı oturacak. Hazirandaki seçimler için adı geçen üç isim var: Ahmet Ağaoğlu, Ahmet Nur Çebi, Göksel Gümüşdağ.