Türkiye ve Suudi Arabistan arasında adli yardımlaşma anlaşması yok. Yine Suudi Arabistan adli yardımlaşma konusunda herhangi bir uluslararası anlaşmaya taraf değil. Bu durumda Kaşıkçı dosyasının devir işleminin neye dayandırıldığı merak konusu olmuştu. T24 yazarı Tolga Şardan Riyad yönetiminin Ankara’ya gönderdiği yazıya ulaştı. Yazıya göre talep “uluslararası nezaket ilkesi”ne dayandırılıyor. Yazıda, Kaşıkçı’nın nasıl öldürüldüğü ve vücudunu kimlerin parçalara ayırdığı da anlatılıyor.
Yunanistan'ın en büyük ikinci adası Evia'da sahil koruma ekipleri ülkeye motorlu planör kullanarak yasa dışı yollardan girdiği tespit edilen iki Türk vatandaşının tutuklandığını duyurdu.
Gazeteci Levent Gültekin, son cumhurbaşkanlığı seçiminde Abdullah Gül’ün adaylığına ilişkin KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır’ın parti liderlerine bir anket verdiğini iddia etti. Ağırdır, Gültekin’in iddiasını yalanladı: “Ne o zaman ne şimdi, ne Gül için ne başka bir isim için ne anketimiz ne de liderlere önerimiz olmadı. Ne bizden böyle araştırma istendi ne de biz yaptık.”
Belki birkaç yüz bin oyla kazanılıp kaybedilecek kritik bir seçimin arifesinde ortaya çıkan ‘istemezükçü’ akımı akıl ölçüleriyle kavrayabilmek imkânsız. Bence bunu ortaya çıkaran şey bir duygu: ‘İslamcı’ olarak adlandırılan birilerinin kök partilerinden gerçekten de kopup demokrasi isteyenlerin safına geçme ihtimalinin yarattığı korku. Çünkü bu durumda özü gereği hiçbir koşulda değişmemesi, hep aynı kalması gereken bir varoluş biçimi değişmiş oluyor ve bu da kafamızda “kalûbelâdan” beri oluşturduğumuz çok temel bir siyasi-ideolojik kalıbın parçalanması anlamına geliyor.
Öyle anlaşılıyor ki, iki ülkenin halkı ve yöneticileri bizdeki Avrasyacıların propagandasından haberdar olmamış, olmuşlarsa da ikna olmamışlar, savaşın sorumluluğunun NATO’da olduğu iddiasını kabul etmemişler, çünkü her iki ülkede de geleneksel tarafsızlık politikasının terk edilerek kısa zamanda NATO ittifakına katılmaları konusu birdenbire gündeme gelmiş bulunmaktadır.