Ev havasız ve loştu. İnsansız gibi sanki. Montumu çıkartıp ayaklı portmantoya astım. Bir süre dikildim, portmantoya bakıyordum. Çocukluğumdan beridir yeri değişmemişti. İçimden geri dönüp kaçmak geliyordu.
İspanya’nın önemli bir gündemi de Covid aşılaması sırasında dönen torpiller… İspanyolca’da “torpilli” diye bir sözcük olmadığı için (“torpillados” gibi bir versiyon da yok, merak etmeyin) onlar “enchufados” diyorlar… “Enchufados”, kelimesi kelimesine çevirirsek, “prize takılı” anlamına geliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Osman Kavala denilen, adeta Soros'un temsilcisi olan kişinin karısı da provokatörlerin içerisinde yer alan bir kadındır" sözleriyle hedef aldığı Boğaziçi Üniversitesi’nin emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Buğra, ilk kez konuştu: “Çok sarsıldım. Çok sarsıldım ama artık hiçbir şey için olmaz diyemiyoruz. Her şey oluyor. Okula gitmiyorum. Direniş eylemlerinin birine katıldım. Provokasyon lafı öğrenciye saygısızlık. Hocalarının yönlendirilmesiyle sokağa dökülecek insanlar olmadığı herhalde görülüyor”
Seksapeli, tarzı tavan reklam dünyasında, sadece “Abi bi çay” gariban… Yapayalnız. Zira “Çaydan sonra seks, seksten sonra çay” paradigmasını ancak Anthony Burgess akıl edebilir. Kimse de nedenini, nasılını, “ne alaka”sını tahayyül edemez. “Çay ve ihtiyaç molaları”yla geçen ömürlerde romantizm de zor.
Anayasa hukukçusu Prof. Kemal Gözler bugün kendi sitesinde kaleme aldığı “Hoş Geldin Boğaziçi Hukuk! Boğaziçi Üniversitesinde Neden İki Yeni Fakülte Kuruldu?” başlıklı makalede Boğaziçi Üniversitesi’nde bir gece ansızın kurulan iki fakülteden biri olan Hukuk Fakültesi’ni ‘selamlıyor.’