“Son 15 yılda önemli gelişmeler oldu. Bunlardan bir tanesi kültürel çatışmalar alanıdır. Bu alanda bir sentez dalgası üredi. Farklı kimlikler hem kendi içlerinde hem kendi aralarında konuştular. Kimlikler içi ve kimlikler arası konuşma çatışma kadar etkileşimi de önemli ölçüde devreye soktu. Bugün geldiğimiz noktada kimlik meselesi hayatımızın sabit unsurlarından biri olmayı sürdürmekle birlikte düne oranla daha az çatışmacı bir duruma işaret ediyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Demirtaş ve Öcalan yorumu: “Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek. Zannediliyor ki her yer şu anda toz pembe, onların da kendi içinde ayrı bir hesaplaşmaları var, bu hesaplaşmayı da yapacaklar.”
Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda 19 Eylül 2021’de gerçekleştirilen “yatma” eylemi, üniversite öğrencilerinin yurt sorununu basının gündemine taşımıştı. Kendisi de bir öğrenci olan Serbestiyet editörü Mustafa Ali Aykol, üniversitelilerin barınma sorununu ele aldığı haberde, kendisinin yolunun da cemaat yurtlarından geçtiğini söylemiş, yaşadıklarını anlatmıştı.
Seçimlerde muhtemel bir muhalefet zaferinin ardından gelecek devâsâ sistem sorunları ve öbür sorunlar muhalefette bilinçdışı bir ‘kazanma korkusu’ yaratmış olabilir mi? Bugün (12 Ocak) Perspektif’te yayımlanan Mehmet Ali Çalışkan imzalı “Muhalefetin Kazanma Korkusu” başlıklı yazı bu ihtimale dair: “Seçimi kazanmanın anahtarı muhalefetin elinde ancak anahtarı kullanmak kazanma korkusundan, kazanma arzusuna geçişi gerektiriyor. Bu da seçmenlerle artık iktidar eleştirisini aşarak, muhalefet ittifakının iktidar politikalarını ve programını konuşmaya başlamakla mümkün.”