Habertürk yazarı Kemal Öztürk, Bolu Belediyesi önünde şehirde yaşayan sığınmacılarla görüştü: "Belediyede de çalıştım, park bahçeler bölümünde. Sonra başkan belediyede hiç yabancı çalışmayacak dedi. Hepimizi işten çıkardılar. 30 kişi vardık tahminim. Çocuklarımız var. Ailemiz var. Boyacılık yaparak geçiniyorum. Başkanın açıklamalarından sonra iş bulmamız çok zorlaştı. Birçok arkadaşımızı ev sahipleri evlerinden çıkardı. Çobanlık yapanların paralarını vermediler, bir de dövdüler…”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey Konser Salonu (CRR) Genel Sanat Yönetmeni olan orkestra şefi Cem Mansur ile “yönetsel fikir ayrılıkları nedeniyle” yollarını ayırma kararı aldığını açıkladı. Mansur’un görevden alınma gerekçesi ve yerine kimin geleceği meçhul.
Orhan Pamuk’un 2002’de Kar kitabını yayınladıktan sonra başına gelenler ile 2021’de Veba Geceleri’ni yayınladıktan sonra başına gelenler, yıllar geçse de Türkiye’de bazı şeylerin değişmediğini gösteriyor.
90’lı yıllarda Suriye’de siyasi mahkumların yattığı Sedneya Hapishanesi’ne bir radyo sokuldu. 10 yıldır ailelerinden haber alamayan Hasan ve Hüseyin kardeşler annelerine gizli bir mesaj gönderdiler. Çocuklar, annelerinden henüz telefonun yaygın olmadığı yıllarda yurtdışına çalışmaya ve okumaya gitmiş Suriyelilerin aileleriyle haberleşmesi için Şam Radyosu’nda her Cumartesi gecesi yayınlanmaya başlanan ve artık kimsenin dinlemediği “Dünyadaki Çocuklarımız” programına telefonla bağlanmasını istediler. Radyoya bağlanan anneleri “Romanya’da üniversitede okuyan oğullarına mesaj göndermek istediğini” söyleyip konuşmaya başladı: “Merhaba canım çocuklarım, Sizi çok özledim...” Radyo yayını hıçkırık sesleriyle kesildi.
Dünyanın en eski ve en büyük çarşısı Kapalıçarşı’da bir yıldır süren restorasyonla çarşının tavanları yeniden boyanıyor, kalem işleri sıfırdan yapılıyor ve ışıklandırması değiştiriliyor. Kapalıçarşı’daki bu ‘sıfırlayan’ restorasyona tepkiler de geliyor. Kapalıçarşı’yı restorasyonu eleştiren isimlerden editör ve nümismatik uzmanı Hasan Mert Kaya ile gezdik: “Ya zamanın buraya kattığı ruh? Hayatın izleri? Salla gitsin, kazı geç yepyenisini yap.Her şeyi kazımak barbarlıktır. Kapalıçarşı mı, yoksa market üstü caminin düğün salonu mu?”