Titanların Düşüşü, Hollandalı ressam Cornelis van Haarlem’in 1588-90 dolaylarında yaptığı bir tablo. Halen Kopenhag’daki Devlet Müzesi’nde. Konumuzla ilgisi? Eski Yunan mitolojisinde olduğu gibi modern milliyetçiliklerde de, önce kötüler, devler, kentaurlar, başka korkunç yaratıklar var. İster Olimpos tanrı ve tanrıçaları, ister sonraki bütün kahramanlar (Harry Potter dahil), yeryüzünü bunlardan temizleyip bizi düşmanlarımızdan kurtarmaya yarıyor.
Olayın tanığı Şenel, sınırı geçen göçmenlere kötü davranan Yunan askerlerine tepki gösterdiklerini, bunun üzerine sınırın karşı tarafından üzerlerine ateş açıldığını söyledi.
Belgeselde çok vurucu bir cümle var: “En tehlikeli zorbalar, daha iyi bir dünya yarattığına inanan zorbalardır.” Kendilerini salt bir yönetici ya da siyasi lider nazarıyla bakmaz bu zorbalar, insanlığa bahşedilmiş bir nimet, bir değer olduklarını düşünürler. Dünya ve ülkesi için en iyiyi bildiklerine dair kesin bir inanç taşıdıklarından, kaşının üstünde gözün var diyenlere bile dayanamazlar, önüne çıkanı ezip geçmekten kaçınmazlar.
Uzun süredir miting meydanlarında otobüsün üzerinden vatandaşlara bez poşetler içinde “keyif çayı” dağıtan Erdoğan’ın sel felaketi için gittiği Rize’den sonra yangın felaketi için gittiği Marmaris’te de bu geleneğini sürdürmesine büyük tepki var. Muhalefet dışında sosyal medyada iktidarı destekleyen hesaplar da böyle bir günde çay fırlatılmasını eleştirdi. Anadolu Ajansı görüntüyü servis etmezken, Ahaber yayınını kesti.
“Gündüzleri ona ülkesinin manzaralarından mutluluk resimleri gibi parçalar gönderen bilinçaltının sinemacısı, geceleri aynı ülkeye tüyler ürpertici dönüşler organize ediyor. Gündüz, terk edilen ülkenin güzelliğiyle aydınlanıyor, geceyse oraya dönüşün dehşetiyle. Gündüz ona kaybettiği cenneti gösteriyor, geceyse kaçtığı cehennemi…”