İtalyan siyaset bilimci, gazeteci ve bürokrat Gaetano Mosca’nın ‘Mafya Nedir?: 19. Yüzyıl Sonu İtalya’sından Sosyolojik Bir Analiz’ başlıklı kitabı Metropolis Yayıncılık’tan çıktı. AGOS’tan Ferda Balancar, Doktorasını İtalya’da Camerino Üniversitesi’nde İtalyan sivil toplum örgütlerinin mafyayla mücadelesi üzerine yapan ve kitaba kapsamlı bir sunuş yazan Barış Çaylı Messina ile İtalya’da ve Türkiye’de mafya benzeri oluşumları konuştu.
Nasıl ki Horozu çok olan köyün sabahı geç olur, tarihçisi çok olan memleketin de gerçeği geç olur. Sabahı bildirmek amacıyla horozların horozluk yapmak üzere ötmeleri gibi “hakikati (veritas)” bildirmek amacıyla tarihçilerin de tarihçilik yapmak üzere yazmaları, konuşmaları onların en vazgeçilmez vasfıdır. Burada arzu ettiğim, okuyucularımın kimin ehil kimin horozlanan tarihçi olduğunu ayırt edebilmeleridir.
ABD ordusu Kabil Havalimanı’na saldırıya hazırlanan bir IŞİD-Horasan timini yönelik drone saldırısı düzenlediğini duyurdu. Ama Kabil’den saldırıda hayatını kaybeden sivillerin haberleri geliyor. Ölenler arasında ikisi 2, biri 3 ve biri dört yaşında dört çocuk, iki öğrenci, bir bakkal, bir çevirmen, bir de asker var.
Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Özgürüz.org’dan Altan Sancar’a konuştu: ‘Reis’, sayın cumhurbaşkanım beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı.Aslında ben Zarrab’ı tanımam. Benim dosyamda hırsızlık yok, görevi kötüye kullanma var. FETÖ bana, hırsız, yolsuz ya da rüşvetçi diyememiş. Beni de aynı çuvala koyunca liderim, dört tane bakan ile beni de hırsız diye tasvir ediyorsun. Yüzde 60, yüzde 40 ya da 50 öyle tasvir ediyor. Hâlbuki yakından tanıyanlar beni ayırabiliyor. Ben kendimi ayırmak istedim orada, ama gücüm yetmedi. Benim dosyamda ne varsa, hem tapeler doğrudur, hem teknik takip doğrudur hem de benim telefon konuşmalarım A’dan Z’ye kadar doğrudur. Onlarınkiler yanlış olabilir, benimkiler doğru. Normal bir bakanlık yaparken, hırsızlık çuvalına koyarak bizi attılar bakanlıktan.
Rusya’da önümüzdeki ay gerçekleşecek parlamento seçimleri öncesinde medyaya baskı hızlandı. Adalet Bakanlığı ülkenin az sayıdaki özel medya kuruluşlarını, yurtdışından yayın yaptığı ya da yabancı fon aldıkları iddiasıyla “yabancı ajan” olarak damgalamaya başladı. Son olarak muhalif özel medya kanalı TV Rain’i (Dozhd) “yabancı ajan” olarak sınıflandırıldı. Kanaldaki her program öncesi 15 saniye ekranda “Bu yayın yabancı ajan işlevi gören bir medya kuruluşu tarafından üretildi” uyarısı çıkıyor. Aynı uyarı kanalın internet sitesinin de sürekli tepesinde yer alıyor.