İstinaf mahkemesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sosyal medya hesabı üzerinden hakaret ettiği gerekçesiyle Canan Kaftancıoğlu’na yerel mahkemenin verdiği 56 bin TL cezayı az buldu. Erdoğan’ın avukatlarının “Hükmedilen tazminat miktarı, müvekkilin kişilik haklarının ihlali suretiyle meydana gelen zararı karşılayamayacak kadar azdır” itirazı doğrultusunda ceza 290 bin TL’ye yükseltildi.
Cumhuriyet mitingleri günlerinde biri çıkıp da 15 yıl sonrasında devletle AK Parti’nin ilişkisinin karşılıklı düşmanlıktan karşılıklı muhtaçlık biçimine dönüşeceğini öne sürseydi, muhalifinden muvafıkına herkes ona deli muamelesi çekerdi. Fakat işte şimdi o noktadayız. Peki buraya nasıl gelindi? Erdoğan, devletin gönül tellerini ilk ne zaman titretti ve sonrası nasıl gelişti? Bugün ve önümüzdeki birkaç yazıda: Erdoğan’la devletin simbiyotik ilişkisinin özet tarihi.
Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği 16. konferansı açılış oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Rabbimiz Kuran'ı Kerim'de ‘Muhakkak ki sizi biraz korku...
Bakanın ötesinde güçler, rollerini oynuyordu. Bir aşk skandalıyla tasfiye edilmişti ama o olayı patlatan gazetenin bunu bir habercilik faaliyeti olarak yaptığını söyleyemeyiz. Çalışkan ve cesur bir İçişleri Bakanı, darbe yoluna engel çıkarabilir, kontrgerillanın eylem planlarını bozabilirdi. Bu engel kaldırılmak istenmişti. Bir komploya kurban gittiği ortadaydı.
Muhalefetin dünya siyasetine ve geleceğe ilişkin ‘ideolojik’ tercih ima eden inandırıcı bir söyleminin olmasında yarar var. Başka bir ifadeyle, iktidarın politikasını ciddiye almak durumundayız. Bu politikanın tercih edilme nedeninin ciddi olmadığını düşünsek bile… Çünkü sonuçları ciddi. (…) Bürokrasiye ‘siyasetten anlamayan, Erdoğan’a tâbi cahil vatandaş’ muamelesi yapmanın bedeli ağır olabilir… Bu insanlar bizce cahil olabilir ama sıradan vatandaş değiller. Bunlar Türkiye üzerine fikir ve beklentileri olan, kendilerince ‘doğruyu’ bilen devlet aktörleri…