Ziraat Bankası’ndan aldığı krediyle 2018’de Doğan Medya’yı devralan Demirören grubu hakkındaki Sayıştay raporu dudak uçuklatıyor: “Haziran 2021 itibarıyla Firmanın Bankada 827,7 milyon ABD Doları ve 930,6 milyon TL anapara, faiz ve komisyon riski bulunmaktadır.” CHP’li Sümer: “Çiftçinin 1000 lira borcu için evine haciz gönderen Ziraat Bankası'nın Tüpçüye verip geri alamadığı miktara bakın.”
DEVA Partili İbrahim Çanakçı: “Siz belli bir gruba, belli bir kesime garanti veriyorsunuz. Onu da vatandaşın sırtına yıkıyorsunuz. Bunun anayasaya uygunluğu zaten tartışmalı. Anayasaya uygun olsa bile Hazine’nin Meclis’ten bir kanun geçirmesi lazım. Hazine şu anda bu garantiyi veremez. Bunun için kanun geçirmesi lazım ve bütçeye de ödeneğini koyması lazım.”
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi yarın (23 Aralık) 4 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın tutukluluk durumunu değerlendirecek.
Bu, Avrupa Konseyi Bakanlar...
Sorgu meleklerimden siyahlı olanı "Tayfun Bey," dedi, "öncelikle bol miktarda yalan söylemişsiniz." "Hayatımda hiç yalan söylemedim," dedim. "Tevil ettim. Tevildir o." "İnsanlara adaletsiz davranmışsınız." "Hangi insanlara? Bizimkilere mi onlara mı?" "Vergiden kaçmışsınız?" "Kaçmadım, kaçındım." "Hırsızlık da yapmışsınız. Epey rüşvet aldığınız görünüyor burada." "Hayır, rüşvet hırsızlık değildir ki. Ben Hayrettin Bey'in yalancısıyım." "Son bir şey daha var," dedi. "Faiz yemişsiniz." "Yok artık," dedim. "Yanlış bilgi. Dövize endeksli mevduat o.”
Ekim 1984 gelindiğinde 1989’a kadar 4 yıl içinde altı ayda bir sekiz eşit taksitle ödenecek ilk DÇM taksitinin ödeme zamanı gelmişti. Ama devletin bu taksiti ödeyecek parası yoktu, o yüzden Merkez Bankası’nın darphanesi çalıştırıldı, artan emisyon halka yüksek enflasyon olarak dönmeye başladı. 1985 yılında enflasyon yüzde 40’a kadar çıkmıştı.