Para piyasaları Albayrak istifasını kutlamaya devam ediyor. Merkez Bankası kararları ve Erdoğan’ın ekonomide piyasa kuralları vurgulu konuşması sonrası Salı gününden (10 Kasım) bu yana Türkiye’ye 1 milyar dolara yakın yabancı sermaye girişi oldu. Türkiye’nin risk puanı da Mart’tan bu yana ilk kez 400 puanın altına indi. Yatırım bankası Citi’nin raporunda Erdoğan’ın ‘acı reçete’ mesajına dikkat çekildi ve “hiç bu kadar şahin bir konuşma yapmadığı”nın altı çizildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Taksim Meydanı, Bakırköy Meydanı ve Salacak kıyı bandı tasarımları için yapılan halk oylaması sona erdi, birinciler belli oldu.
Bugünlerde herkesin aklındaki soru şu: Berat Albayrak döneminin ‘rasyonel olmamakla’ eleştirilen ekonomi politikaları bundan sonrasında nasıl bir seyir izleyecek? ‘Rasyonaliteye dönüş’ gerçekçi bir beklenti mi ve bunun koşulları ne? Ali Bayramoğlu’na sorduk.
Biden’ın başkanlık koltuğuna oturmasıyla neler değişebilir? Kürt meselesinin yeniden masaya getirilmesi ihtimali yüksek. Suriye’de, PYD’yle ilişki sürecek. Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Ege kıta sahanlığı konusu, insan hakları ihlalleri, düşünce ve ifade özgürlüğü… Bunlar masaya gelebilir. Gelmelidir de. Kangren olmaya yüz tutmuş konuların bu kez daha bir “açıklık”la gündeme gelmesi, bir imkan olabilir.
Farklılık ile önleyicilik aynı şey mi? Bir seçimin, 3 Kasım 2020 seçimlerinin ötesinde, bugünkü adıyla Trumpçılığı, biraz daha açarsak Amerikan popülist otoritarizmini, daha daha açarsak düpedüz Amerika’nın ana akım neo-faşizmini önleyip geri püskürtebilmek, kapının dışında tutabilmek aynı şey mi acaba?