Cemal Süreya, 1988’de “Öyle bir Müslüman ki Marx da bilir, Nietzsche de bilir, Rimbaud da bilir. Salvador Dali de sever. Nâzım da okur” dediği Sezai Karakoç için aşağıdaki portreyi yazmıştı.
Bulgaristan’da seçim hükümetinde ekonomi bakanı olan Kiril Petkov, Maliye Bakanı Assen Vassilev’le birlikte “yolsuzluk düşmanı Harvard’lı ikili” olarak geniş bir hayran kitlesine ulaştı. “Bir ürünü satın almadan önce bile numune istersiniz. Bulgar halkına geçici hükümetteki dört ayda ücretsiz numune vermiştik. Şimdi o ürünün lansmanını yapıyoruz” diyerek kampanya yaptı. Ekonomik kriz ve yolsuzluklardan bunalmış Bulgar seçmeni, Nisan ayına kadar adları hiç duyulmamış ekonomiden anlayan, geçmişi temiz gençlere şans verdi.
Ümit Kıvanç’ın “Yetmez Ama Evet nefreti”ni ele aldığı, Bağımsız Gazetecilik Platformu P24’te yayımlanan dizisinin beşinci bölümü: “Topluca karar alıp uygulayan ekip gibi sunulan ve topluca hakaret hedefi yapılan bu gruptan kim, evet diyerek hangi çıkarı sağladı?”
Batı Avrupa’da yaygınlaşan göçmen karşıtı, kadın hakları karşıtı, LGBT karşıtı sağ partiler, Doğu Avrupa’daki otoriter rejimlerle kader ortaklığını güçlendiriyor. Doğuda güçlenen otoriterleşmeyle, batıda kendini hissettiren göçmen düşmanı milliyetçi-sağcı dalganın ittifakı... Brüksel’in bu yeni durumla nasıl baş edeceği merak konusu.
Sanatçı Mem Ararat, 4 Aralık’ta Ankara’da düzenleyeceği biletleri satışa çıkmış konserinin Keçiören Belediyesi tarafından iptal edildiğini duyurdu. Arart, organizasyon firmasını belediyeden arayan yetkililerin “Konserde Kürtçe şarkı çalınacağını bilmiyorduk, sözleşmeyi tek taraflı olarak feshediyoruz” dediğini aktardı. Ararat, “Kürtçeye dönük bu nefret suçunu işlediği için Keçiören Belediyesini esefle kınıyorum” dedi.