Türkiye tarihsel olarak önemli olabilecek bir kavşakta ve güncelin ‘gürültüsü’ nereye sürüklenmekte olduğumuzu büyük ölçüde gizliyor. Türkiye’de bir başka dip dalga daha var, ama çok daha derinde… Toplum ve devlet Cumhuriyet’in kuruluşundan yüz yıl sonra kimliksiz ve yönsüz kalma tehdidi ile karşı karşıya, tutunacak dal arıyor.
Middle East Eye sitesi genel yayın yönetmeni David Hearst 30 Nisan’da kaleme aldığı yazısında, dünyanın Filistinlilere karşı kayıtsızlığını eleştirmiş ve uyarmıştı: “2 Mayıs’ta Şeyh Cerrah mahallesinde yeni bir kovulma dalgası başlayacak ki bu da kitlesel protestolar için bir başka kıvılcım olabilir. (…) Kudüs’te çatışmalar patlak verdiğinde önceden uyarılmamışsınız gibi davranmayın sakın.”
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, koronavirüs aşılarına erişimdeki eşitsizliğin salgını sona erdirmenin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu açıkladı.
Koronavirüs kısıtlamaları sürerken sivil toplum kuruluşlarının çağrısıyla sokağa çıkan vatandaşlar, Hamas’ın roket saldırısına Gazze şeridinde SİHA’larla yanıt veren İsrail’i protesto etti.
Pandemi sonrası sinema dünyası sarsıntı geçirirken Türk dizileri yeni örneklerle dünyanın ilgisini çekmeyi sürdürüyor. Geçenlerde, bir TV kanalında, muhafazakar kesimden yorumcular Türk dizilerinden bir başarı öyküsü olarak söz ediyorlardı. ‘Bir Başkadır’ dizisi hem muhafazakar hem modern çevrelerin beğenisini kazandı.