Manşet

Avustralya ile Fransa’nın arasına denizaltı girdi

Canlı yayında nişanlısının, tüm dünyanın gözleri önünde başkasıyla sözlendiğini öğrenen birinin tepkisini gösteren Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avustralya’dan büyük elçisini geri çekti. Silah endüstrisi ciddi iş. Duygusallık lüks. “Denizaltımı almadın” krizini aslında Avustralya başbakanının dünyaya verdiği bir diplomasi dersi olarak görmek de mümkün...

Bana pencereni söyle…

Her anlamda ihmal ettik/ediyoruz pencereleri. Hayat sadece uyanınca “ara sıra bazı bazı” bakılan, çeyrek açılan kuşetli pencereleri gibi geçiyor önümüzden. O pencerelere bakıp, dışarıdaki hayata dalmaktan da ürküyoruz bazen. Orada, sadece o kompartımanda seferî, hep turist ihtiyarlamaktan da… Ulaşamıyoruz enerjisine, izafiyet formülüne pencere denkleminin: Bir zaman sonra, insan yaşadıklarından değil yaşayamadıklarından pişmanlık duyar.

“Ya hakem sıfatını kabul edeceğimiz bir yargımız olacak ya da bir felaketten ötekine savrulup duracağız”

Hukukçu ve yazar Muzaffer Şakar’ın ‘Kadıdan Hâkime: Bir Mesleğin Yolculuğu’ kitabı İletişim Yayınları’ndan çıktı. Şakar’ın daha önce ‘Türkiye’de Yargı Yoktur’ (2013), ‘Türkleşmek, İslamlaşmak, Memurlaşmak: Yargıda Kumpasın Köşe Taşları, AKP ve Cemaat’ (2014) başlıklı kitapları yayımlanmıştı. AGOS’tan Ferda Balancar, son kitabında hukuktan ziyade devlete; adaletten ziyade bürokrasiye göre hizalanan yargının seyrini gözler önüne seren Şakar’la konuştu.

Rusya: Seçim tiyatrosunda bugün son perde

Rusya’da üç gün süren DUMA seçimlerinde bugün (19 Eylül) son gün. Sonuçların yarın kesinleşecek. İktidar, etkili muhaliflerin DUMA’ya seçilmesini önlemek için işi sağlam tuttu, onların seçime girmesini engelledi. Navalny’nin grubundan Violetta Grudina: “Yirmi gün boyunca zorla Covid servisine yatırıldım. Mahkeme kararıyla beni karantinaya aldılar ki seçime girmek için gerekli belgelerle başvurumu yapamayayım.”
- Advertisement -

Echart Tolle, ego, aydınlanma ve sosyal medya üzerine

Orta Çağ Avrupası’nda bir fikir ayrılığı yaşarsanız bu sizi ölüme kadar götürebilirdi. Benim inandığım şeye inanmıyor musun? O zaman seni öldürüyoruz. Bu binlerce yıl önce kabilesel ego ile ortaya çıkan bir şey. Sizin bir kabileniz var. Kendi kabilenizle kimliğinizi özdeşleştiriyorsunuz. Kendi kabilenizden olan insanlara iyi davranıyorsunuz. Başka kabileden olan insanlara da kötü davranıyorsunuz. Onlar size göre kabilenizden aşağıdalar. Bunlar egonun en ilkel dışavurumları.

En Son Çıkanlar