Afganistan’ın yakın geçmişi büyük güçlerin işgaline karşı verilen mücadelelerin bir tarihi… Önce Büyük Britanya, sonra Sovyetler Birliği ve şimdi de ABD… Son işgalci ABD son askerini bu ay bitmeden çekecek. Sümeyye Kavuncu, Afganistan’ın 40 yılı aşkın karmaşık tarihini, bu tarihi en iyi bilenlerden birine, babası Burhan Kavuncu’ya sordu. Bir usta-çekirge sohbeti…
Orman yangınlarının sabotaj, terör saldırısı gibi nedenlerden kaynaklandığı yönündeki yoğun söylenti, kamu düzeninin ortadan kalkmış olduğu hissini veren görüntülere yol açıyor. Görüntülerde silahlı ve sivil şahıslar ormanlık alanlarda nöbet tutuyor, yol kontrolü yapıyor. Yerel basında, ‘sabotajcı’ olduğu kanısına varılmış kişilere yönelik saldırı haberleri de geniş yer tutuyor.
Türkiye’yle benzer coğrafya ve iklim özelliklerine sahip ülkeler orman yangınlarıyla nasıl mücadele ediyor? Hürriyet yazarı Sedat Ergin, tek tek ülkelerin elindeki imkânları sıraladıktan sonra ilave ediyor: “Bu ülkelerin hiçbirinde orman yangınlarıyla mücadele görevinin olduğu gibi ihale yoluyla teklif veren yüklenicilere bırakıldığı bir model yok. Yani Türkiye’de 2021 yılı itibarıyla uygulanmakta olan modelin bir benzerine rastlamak söz konusu değil.”
Türkiye’nin gördüğü en yaygın yangınlar bittiğinde “buraları ne yapalım” tartışması başlayacak. DW Türkçe’nin derlediği bir haber, ilk bakışta tartışmasız doğru gibi görülen iki görüşün hiç de öyle olmadığını ortaya koyuyor. Uzmanlar, ‘yanıcı’ olduğu için suçlanan kızılçamlara da sahip çıkıyor: "Yangın sonrası yapılacak çalışmalar bir restorasyon çalışmasıdır. Eski haline getirilmesidir. Yoksa bunun adı arazi tahribatı olur. 'Yanmasa da kesip zeytin, ceviz dikseniz ne olurdu?' Bu da arazi tahribatıdır.”
Bölgeden aldığım izlenimler: Belediye Başkanı Ahmet Aras ve ekibi, kimde hangi araç var, biliyor. Araçların nerede işe yarayacağını biliyor. Devam eden yangınlarla mücadelede ve kurtarma faaliyetinde, belediyeler olağanüstü gayretle çalışarak, çok etkili oluyor. Bu felakette, yerel yönetimlerin önemini de daha iyi anlıyoruz.