Geniş Avrupa’yı bir araya getiren Avrupa Siyasi Topluluğunun geçen hafta Macaristan’da yapılan zirvesine Cumhurbaşkanının iki yıldan sonra ilk defa katılmış olması, Trump’un seçilmesinden önce kararlaştırılmış olmakla beraber iplerin tamamen kopmadığını olumlu bir işaretidir. Toplantı sırasında Kıbrıs (Rum) Cumhurbaşkanı ile samimi bir ortamda gayrı resmi bir şekilde de olsa görüşmüş olması her ne kadar resmi Kıbrıs politikamızda bir değişiklik anlamına gelmemişse de, muhakkak AB çevrelerinde olumlu şekilde not edilmiştir. Umarım bu tür temasların arkası gelir ve Trump’un uygulaması beklenen politika neticesinde ABD’nin Avrupa’da yaratacağı boşluğun telafisinde ülkemiz hak ettiği yeri alır.
Erdoğan: “Önümüzdeki dönemde oluşturduğumuz güvenlik tedbirlerinin yeni halkasını tamamlayacağız ve terör örgütleriyle sınırlarımız arasındaki irtibatı tamamen keseceğiz. İnşallah önümüzdeki dönemde sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz güvenli bölgenin eksik kalan halkalarını da tamamlayacağız.”
Hakem Halil Umut Meler'e yumruklu saldırı gerçekleştiren eski Ankaragücü Başkanı Faruk Koca'nın yargılandığı davada Koca'ya, "Kemik kırığı oluşturacak şekilde yaralama suçundan 3 yıl 7...
Nâzım, olabildiğince realist bir Atatürk betimlemesi, Atatürk’ün bütün çelişkileri ve bu arada özelliği, özgünlüğü, tikelliği de dahil, Mebus Tahsin’e anlattırır:
‘Muzaffer bir insandı ölen: / nefsinden başka hiç kimseye güvenmeyen / muzaffer ve muazzam bir kumarbaz. / Alaycıydı, kavgacıydı, kurnaz ve hükmediciydi. / Ben gelmiş olduğum yere onun eliyle gelmiş olmama rağmen / (o kadar ağır pençeliydi ki) / kaç kerre ölmesini istedim. / Sanıyordum ki zindanım yıkılacak / sofrası yıkılırsa. / Öldü. / Yıkıldı sofrası. / Fakat misafirleri onun yanına gömdüler / kendilerinde muzaffer olan ne varsa. / Ben ne kadar ihtiyarlamış olduğumu /onun öldüğü gün anladım.’”