Manşet

Rojava ile çözüm süreci arasında optimal bir nokta bulunabilir mi?

Fransa’nın ve ABD’nin garantörlüğü, Türkiye’nin çözüm süreci heyecanı, Şam’ın ülkenin yarısını geri kazanma, istikrarı sağlama ve Kürtlerle barışın Şara’ya dünyada sağlayacağı meşruiyet; Kürtlerin masadaki kozları ama önce Rojava’yı ve YPG’yi bu haliyle koruma inadından vazgeçilmesi gerekir. Kürtlerin “Rojava davası”nı bir “Kıbrıs davası”na çevirmeden rasyonel olarak ellerindeki imkanlar ve alternatifler üzerinde yeniden düşünmesi gerek. Çünkü artık 2014-2024 arasında değiliz.

Suriye, ilk Meclis seçimi için Eylül’de sandık başına gidecek

Suriye, Esad’ın Aralık ayında görevden düşürülmesinden bu yana ilk parlamento seçimlerine hazırlanıyor. Seçimlerin 15-20 Eylül tarihleri arasında yapılacağı açıklandı. 210 sandalyeli parlamentonun üçte biri geçici Devlet Başkanı Ahmed el-Şaraa tarafından atanacak; kalan koltuklar ise halk tarafından seçilecek.

KULİS | CHP’de Terörsüz Türkiye komisyonuna katılım eğilimi arttı

İktidarın “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırdığı süreçte mecliste kurulacak komisyon için kritik haftaya girildi. İYİ Parti üye vermeyeceğini duyurunca komisyonun üye sayısı düştü. Diğer partiler komisyona verecekleri isimleri 31 Temmuz’a kadar bildirecek. “Komisyonda koşulsuz olmayız” diyen CHP’de komisyona katılım eğilimi artarken “Demokratikleşme için iktidara baskıyı artıracağımız bir zemin” görüşü öne çıkıyor. Kulislerde, komisyonun özel bir isminin olmayacağı konuşuluyor. CHP Sözcüsü: "Kendi önerdiğimiz komisyona girmeyecek halimiz yok."

CHP’nin ‘Terörsüz Türkiye’ komisyonu için kırmızı çizgileri 

İsmail Saymaz, kurulacak çözüm süreci komisyonu için CHP’nin TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a sunduğu 16 sayfalık önerileri yazdı: “‘Komisyonun adı, ittifakın sloganı olmasın’, “Amaç, yalnızca PKK değil, her tür ayrımcılığın ortadan kaldırılması, anti demokratik düzenleme ve uygulamaların son bulması, tutukluluğun istisna olması da olmalı'’, ‘Nitelikli çoğunluk’ olmazsa olmaz.’”
- Advertisement -

Suriye’de tarihi bir uzlaşmanın imkanları: Mutabakatın özüne ve şeklinde dair

“Geçmişte Nusayriler Esat diktatörlüğünün harcı oldu. Onlara güvenilmez. Ahmed eş-Şara falanca örgütten geliyor. Ona güvenilmez. Şiiler İran’ın günahlarına ortak oldu. Onlara güvenilmez. Dürziler…” Listeyi uzatmak mümkün. Geçmişte yaşananlar geçmişin kötü olmasına sebebiyet vermişti. Ama geçmişte yaşananların bugünü ipoteği altına alıp geçmiş gibi yapmasına izin vermemek lazım. Ahmed eş-Şara’nın veya diğerlerinin nereden geldiğine bakacak olursak bunu yapacak kimse kalmaz. O yüzden söz konusu tüm aktörlerin bugün, şimdi ve yaptığına ve bugünkü işlevlerine odaklanmak gerek. Aceleye getirmeden ama geç de kalmadan…Bölünmekten yana olmamak zorunlu olarak üniter devlet formunu savunmayı gerektirmiyor. Ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunmanın tek veya en iyi yolu da üniter sistem olmayabilir.

En Son Çıkanlar