Türkiye, Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı açılan soykırım davasına katılım başvurusunu nihayet tamamladı. Tercihini, UAD Statüsü Madde 63’te düzenlenen katılım yolunu kullanmaktan yana kullandı. Peki bu ne anlama geliyor?
2024'teki başkanlık seçimlerini takip eden Amerikalılar, siyasetin içinden gelenlerin ve kurumsal medyanın "siyaset oyunu"nu görecek, duyacak ve okuyacaklar. Anketleri, adayların ne kadar para topladıklarını, milyarder "bağışçıların" neler talep ettiklerini öğrenecekler. Ancak, tüm siyasi dedikoduların ortasında, Amerikalıların bir türlü rastlayamayacağı önemli bir tartışma konusu var: Maaşlı çalışanların %60’ının, yani bu ülkenin işçi sınıfını yüzleşmek zorunda olduğu büyük ekonomik kriz. Duymayacağınız bir başka şey de, tarihin en zengin ülkesinde neden bu kadar az kişi çok şeye sahipken bu kadar çok kişinin çok az şeye sahip olduğu gerçeğidir. Çalışan ailelerin ihtiyaçlarına hitap eden bir ekonomik gündem üzerine kampanya yürütmek, Kamala Harris ve Demokratlar için Kasım ayında kazandıracak bir formül olacak.
Ukrayna ordusu, beklenmeyen bir saldırı yaparak Kursk bölgesinde Rusya’ya ait 11 köyü ele geçirdi. Saldırılarda 5 kişi öldü, 6’sı çocuk en az 24 kişi yaralandı.
Atom bombasını bulan Oppenheimer bile Hiroşima’dan sonra pişmanlık krizlerine girmişken, tuhaftır savaşa girmemiş tarafsız Türkiye’de ise Hiroşima’ya atom bombası atılması tuhaf bir sevinç ve heyecanla karşılanmıştı. Bazen tarihin yanlış sayfasında kalabiliyor insanlar.
O sayfanın ne kadar yanlış olduğu ise ancak yıllar sonra arşivler karıştırılınca görülüyor. Gazze için de öyle olacak.
ABD’nin Japonya’ya atom bombası atmasının 79. yılı için Hiroşima’da düzenlenen anma törende Hiroşima Valisi Yuzaki, “Kadınlar, çocuklar füzeyle parçalanıyor” diyerek isim vermeden Gazze’yi andı, o anlarda töreni canlı yayınlayan kameralar anmadaki İsrail'in Tokyo Büyükelçisi Cohen'e odaklandı. Nagazaki Belediye Başkanı Şiro da 9 Ağustos’ta yapılacak törene Rusya Büyükelçisi ile birlikte Cohen’in davet edilmeyeceğini açıkladı.