GÜNÜN YAZILARI

Trump, Nobel Barış Ödülü’nü alacak mı?

Biden, bir yanına mağlup olduğu 2024 seçimlerinde “ateşkes” diye bağıran solcu gençleri susturan Kamala Harris’i, bir yanına İsrail-ABD arası mekik dokumasına rağmen ateşkesi sağlayamayan Blinken’ı aldı; Gazze’de ateşkesin sağlandığını açıkladı. Fakat bu ateşkesin gerçek mimarı Trump’tı. Trump, Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’u Katar’a yolladı, emlak zengini iş adamı Witkoff ise diplomatik dilden uzak argo bir dille Netanyahu’ya baskı kurdu, ateşkes anlaşmasını imzalattı. Trump, Gazze’yi ilhak etmek isteyen İsrail hükümetine sağ gösterip sol vurdu. Son bir haftada yaşananlar, Trump’ın ikinci başkanlık döneminin de fragmanı gibi.

Amedspor’un organize oyuna ihtiyacı var

Amedspor bu keyfilikten kurtulmalı ve bu keyfiliğe son verecek mercide teknik direktörün kendisidir. 1.lig düzeyinde hücum bu kadar serseri toplarla ve doğaçlama oynanamaz. Hücumda orta saha ve defans desteği olmadan rakip yarı sahasında atak devamlılığı sağlanamaz. Servet Çetin takımın kondisyonunu arttırmış, bu büyük bir olumluluktur. Aynı Servet Çetin daha akılcı bir organizasyon ile oyuna dinamizim kazandırabilir. Dinamizim korku üstüne bina edilemez. Tedbir almak başka, korku bambaşka bir şeydir.

Demokratikleşme için “detone” seslere ihtiyaç olabilir

İtiraz eden kişiye “sesin detone” derken Sayın İmamoğlu farkında olmadan şunu dile getirmiş oluyor. “Buradaki herkes gibi sen de bu kurala uy. İktidarın etrafında saçaklanan, ne yapılırsa şakşaklayan bu topluluk gibi kurallara uy, bunun dışına çıkma.”

Silâhsız Kürtlerin silâha ve silâhlı Kürtlere gösterdiği ilk kart sarıydı: 2004

Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden müzakere tarihi aldığı 2004, bu yönüyle PKK’yı telaşlandıran bir yıl oldu. Öcalan’ın yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinin (“Komplo Süreci”) başlangıç tarihi olarak kabul edilen 9 Ekim 1998’in yıldönümlerinde PKK’nın düzenlediği kitlesel protesto gösterilerinin 2004’teki sonuncusu sönük geçmiş, bu da önemli ölçüde Türkiye’nin AB ile kurduğu yoğun ilişkilerin Kürtler üzerinde yarattığı “sosyal, ruhsal ve düşünsel farklılıklar”a bağlanmıştı. Silahsız Kürtlerin bu tepkisi silaha ve silahlı Kürtlere gösterilmiş ilk karttı ama rengi henüz kırmızı değildi.
- Advertisement -

Kürt meselesindeki psikolojik bariyerler

Bahçeli’nin ‘Öcalan hapisten çıkabilir’ sözü Türklere yönelik bir ezber bozucu çıkıştı ve karşılık da buldu. Şimdi Kürt cenahından birinin benzer bir çıkış yapması, ezberleri bozması ve zihinlerdeki psikolojik barajı yıkması gerekir. Nasıl ki “Kürtçe konuşmak serbest olursa ülke parçalanır” fikri gerçekçi olmayan bir psikolojik baraj ise, benzer bir psikolojik baraj Kürt camiasında da var. O da, “PKK silah bırakırsa yok oluruz. PKK’ya silah bırakın dersek bizi hain ilan ederler, öldürürler” korkusu, tabusudur.

En Son Çıkanlar