Netice endişe edildiği kadar “kötü” olmamıştır. Haklı olarak Fransa’da aşırı veya radikal sağın en fazla oyu alması, Almanya’da ikinci sırada olması ve başka ülkelerde de kayda değer ilerlemeler kaydetmesi, endişe edildiği kadar vahim neticeler doğurmamıştır. Sağa kayma olmuştur ama bu kayma ortanın sağındaki partilere olmuş ve onların grubu Avrupa Halkları Partisi (EPP) birinciliğini korumuştur.
Dünya, Avrupa sağının, ABD ile iş birliğine alışıktır. Geleneksel algı böyledir.
Bu denklem bundan sonra geçerliliğini yitirebilir. Avrupa merkez solu; Avrupa sağına oranla, daha ABD’ye yakın artık. AB parlamentosu seçimlerinde; ABD ile ilişkiler konusunda, sağ ve solun yer değişimi tescillendi. Peki, ABD; Rusya-Ukrayna gibi alanlardaki, “AB politikasına yön veren” pozisyonunu kaybedebilir mi?
Biz Adalılar, Adalar üzerine söylenenleri, yapılanları unutmayız. İmamoğlu’nun sözleri de aklımızda. Ancak yerel seçimlerden beri tedirginlik içindeyiz. Kartal-Maltepe dolmuşlarının en büyüklerinin adaya geleceklerini öğrendik. “Azman” minibüsler yeni ulaşım aracımız olacakmış. Şaşırdık. İtirazlarımızı İETT Genel Müdürü’ne ilettik. Adalar Belediye Başkanı, bir toplantı tertipledi, Adalıların ve sivil toplum örgütlerinin de katıldığı toplantıda, 200 kişi vardı. Adalar’da yaşayan, aralarında tarih, çevre, deniz üzerine ihtisas yapmış akademisyenlerin de olduğu topluluk bu minibüslerin yol açacağı tahribata dikkat çekti.
Torba yasanın içinde yer alan kimi düzenlemeler disiplini, mobbing’e dönüşmeye çok elverişli bazı yasa hükümleriyle tesis etmeyi tercih etmiş görünüyor. Bu tedbirlerde, Suriye ve Irak’ta yürütülen askerî operasyonların özellikle Kara Kuvvetlerinin alt rütbeli subay ve astsubayları ile uzman erbaş ve sözleşmeli erleri üzerinde yarattığı mesleki yorgunluğun etkili olduğu söylenebilir.
Sandıktan aşırı sağın çıkması, onun demokrasi karşıtlığını ortadan kaldıramıyor. Kaldı ki dünyada sandık kurulan pek çok otoriter ülke var. Sandık veya toplumsal meşruiyet yanına, evrensel değerleri, insanlığın yüzlerce yıllık hak-özgürlük-eşitlik kazanımlarını ve bunların ifade ettiği meşruiyeti almazsa, demokrasi bakımdan çok anlam ifade etmeyebiliyor.