Ilgar Mammadov’un kim olduğu, neden 2013’de hapse atıldığı, neden Azerbaycan’ın onu bırakmamak için bu kadar direndiği hakkında pek bir bilgi yok. Halbuki aramızda dil engeli de olmayan iki devlet tek millet mesafesindeki Azerbaycan ile tek benzerliğimiz AİHM kararlarını uygulamayıp, yaptırım prosedürü aşamasına gelmek değil. Hikayenin geri kalanı da çok tanıdık…
İster vaktinde ister erken yapılacak olan bir seçimde her partinin her oyu çok değerli, buna şüphe yok. Bununla birlikte gözler en çok HDP’ye çevrili. Cevabı aranan iki soru var: 1. Parlamento seçimlerinde HDP ne kadar oy alır? HDP bir baraj sorunu yaşayabilir mi? 2. HDP’liler bir tercih yapmaları gerektiğinde Millet ve Cumhur ittifaklarından hangisini seçeceklerdir?
"Bir buçuk ay kadar önce, daire başkanı makamındaki kişi, 2022 programı ve bütçesiyle ilgili konuşmamız gerekirken telefon ve maillerimi cevapsız bırakmaya başladı. İmamoğlu’ndan randevu istedim, hemen görüştük. Vizyonumuzu seçime kadar birlikte devam ettirme taahhüdünü kendisinden aldım. Orkestra kurulumuyla ilgili toplantıların benim liderliğimde başlaması için genel sekreter yardımcısı Şengül Altan Arslan’a talimat verdi."
Bakmayın şimdi çağdaş-seküler kesimlerin, her musibetin altında bir ‘dış güç’ arayan iktidar propagandasıyla dalga geçmelerine… “Bizi bölmek ve parçalamak isteyen dış güçler” söylemi bir zamanlar onların tekelindeydi… Kendin ettin kendin buldun: Şimdi gülünç bulduğun her taşın altında ‘dış güç’ arama mugalatasının, “bunlar da nasıl inanıyor iktidarın bu yalanlarına” diye küçümsediğin insanlar üzerinde bu kadar etkili olmasında senin payın yok mu sanıyorsun?
Trabzonspor, Hegel’in ifadesiyle, ‘’bilen aklı bilen akıl’’ aklı bildiği için, kendini çok çabuk uyarladı ve maçı cebine koyup evine zaferle döndü. Abdullah Avcı, kendi aklında ısrar etmedi. Aklını geri çekti ve Fransceco’nun aklını okumaya başladı. Bulduğu çözümler de ona üç puan olarak geri döndü.