Ben “sorumluluk meraklısı” kuşağın en sıkı temsilcilerinden bir genç kız hatta kız çocuğu olarak her zaman Cemşit’in tarafındaydım, pek tabii ki. O zamanlar annelerimiz yaşında olan kadınlar da ekseriyetle benim tarafımdaydı. Ama aklımız da Kado’da kalırdı kuşkusuz. Sanki “sevgi” hep böyle biraz buruk bir şey olmalıydı, içerdiği zehir sanki doğasında vardı, kabul etmek gerekirdi gibi…
Kuğu yârinin hasretine dayanamıyor, karlı bir kış günü o “S” boynunu iyice ileri uzatarak Meclis’in üstünden Opera Meydanı’na doğru uçuyor… Uçuşan karda zor seçilen beyaz kanatları, bir hasret türküsünün tablosu gibi. Fellini’nin “Amarcord” filminde kasabaya tarihinde ilk kez lapa lapa yağan karın altında havuz başına konan Tavus Kuşu’na nazire, konuyor Gençlik Parkı’na.
Tuhaf şey! Şimdi, bakmasanız da biliyorsunuz bedeninizin tam olarak hangi noktasını incelediğini. Nasıl oluyorsa, oluyor... hissediyorsunuz işte! Elinizi ayağınızı nereye koyacağınızı şaşırıyorsunuz. Eski rahatlığınızdan eser kalmadı. Bakışlarında hatırladınız kendi yüz ifadenizi. Ayaklarını hatırladığı anda tökezleyen ip cambazına döndünüz. Kendi yüz ifadenizden sıkıldınız. Artık burada olduğunuz sürece rahat olamayacaksınız ve bunun için de öfke duyuyorsunuz haklı olarak.
İspanyol sinema ve tiyatrosunun önemli aktris ve komedyenlerinden Verónica Forqué, 13 Aralık 2021’de evinde ölü bulundu. Verónica Forqué, içinde erotik renkler barındıran filmlerle yükselişe geçti belki. Ama seksi bir kadın değildi. Absürt, cesur, hareketli komedilerde, saf ve komik yüzüyle farklı bir hava estirir, tansiyonu değiştirirdi. Beni Almodovar’a bağlayan yumuşacık halkalardan biriydi.
Hakikaten anlamıyorum artık. Yürürlükteki ekonomi politikasını anlamamayı geçtim. Savunulma biçim ve çabalarını anlamıyorum. Kâh orada, kâh burada söylenenler arasındaki farkı anlamıyorum. Çelişki ve tutarsızlığın bu kadarını anlamıyorum. Sıradan hayatların bu kadar üzerinden uçmayı anlamıyorum.