Türk SİHA’larının dört gündür Karabağ’da Ermenilere dünyayı dar ettiğine dair binlerce haber yayımlayan Türk medyası, MSB’nin Türk İHA ve SİHA’larının Karabağ’da kullanıldığının “Ermeni yalanı ve propagandası” olduğuna dair açıklamasını “Ermenilerin iddialarına tokat gibi yanıt” gibi başlıklarla duyurdu. Fakat birincilik, bugünkü sayısında manşette “SİHA’lar dört günde süpürdü”, manşetin altında ise “MSB Ermeni iddialarını yalanladı” diyen Yeni Şafak’ın!
Türkiye’de asla yan yana gelmeyen birçok kişi, grup, kurum ve parti bazı meselelerde neredeyse hiçbir nüans barındırmaksızın ve neredeyse aynı kelimelerle aynı pozisyonu alıyorlar; en son Azerbaycan-Ermenistan geriliminde olduğu gibi… Etyen Mahçupyan’a göre bu, önemli ölçüde “Türk kimliğinin devlet tarafından ve millilik çerçevesinde oluşturulmasıyla” bağlantılı.
“Demirtaş, yargılanma sürecindeki Öcalan’ın tersine meydan okuyan bir tavır sergiliyor. Öte yandan muhalefetin her kesimine karşı diyalog ve uzlaşma çağrısında bulunuyor. Hülasa Demirtaş, bir taraftan Kürt kamuoyuna dirençli, ilkeli ve muktedire taviz vermez bir lider profili, diğer taraftan da Türkiye kamuoyuna geniş bir birliktelik sağlamak için mücadele eden uzlaşmacı bir lider profili sunmaya gayret ediyor.”
Türkiye, devletiyle de toplumuyla da olgun bir ülke değil. Türkiye’yi kendi yapacağı tasniflerde Rusya ve benzeri ülkelerin kategorisine yerleştirecek olanlar bile, bu tasnif yabancı birinden gelince dikenlerini çıkartabiliyor. Oysa olgunluk, senin kendi kendinle başbaşa kaldığında hakkında verdiğin hükmü başkası verdiğinde küplere binmemektir, kendini düzeltmeye çalışmaktır.
Etyen Mahçupyan, Oral Çalışlar ve Vahap Coşkun, bugünkü HDP operasyonunun en küçük bir hukuki yanının olmadığı hususunda hemfikir. Üç yazarın operasyonun siyasi nedenleri konusundaki düşünceleri ise farklılaşıyor.