Delal Dink, Agos’ta kaleme aldığı “Gün gün, saat saat boğuluyoruz” başlıklı yazısında Azerbaycan-Ermenistan savaşının Türkiye Ermenileri üzerinde yarattığı baskı atmosferini anlattı. Bir de hayali var: “Türkiye Devleti Türkçü veya Osmanlıcı olmaya çalışmak yerine Anadolulu olup açsaydı iki kolunu iki komşusuna, ‘Gelin, çözelim şu sorunu’ deseydi kim kaybederdi?” Delal Dink’in yazısını okurlarımızla paylaşıyoruz.
Anayasa Mahkemesi’ne 2010’da Abdullah Gül tarafından atanan Prof. Dr. Engin Yıldırım, 10 yıl boyunca verdiği kararlarla kamuda başörtüsü özgürlüğünü de kadınların evlilik öncesi soyadlarını kullanma hakkını da savundu. İlker Başbuğ hakkında verilen ve diğer Ergenekon sanıklarının tahliyesinin önünü açan hak ihlali kararında imzası vardı. Kavala, Demirtaş, Ahmet Altan, Cumhuriyet yazarları için de hak ihlali var deyip mahkeme kararlarına itiraz etti. Sendikal haklar ve LGBT’lere ayrımcılık davalarında Foucault referanslı karşı oylarla tek başına kaldı.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Erzurum İl Kongresi’nde konuştu. Babacan, “askıda ekmek” kampanyası başlatan MHP’yi eleştirdi, “Milliyetçilik askıya ekmek koymak değildir dedi.
Polislik görevinden ihraç edilen ve 4 yıldır tutuklu bulunan Mustafa Kabakçıoğlu'nun sosyal medyaya yansıyan ölüm fotoğrafları cezaevlerinin durumunu tartışmaya açtı. Olay meclise taşındı, Bakanlık inceleme başlattı.
Erdoğan dün (14 Ekim) Türk Tabipleri Birliği’ni (TTB) hedef aldığı konuşmasında TTB yönetiminin “görevlerine mahkeme kararıyla son verilebileceğini” söyleyerek dikkat çekici bir mesaj verdi. TTB yasasındaki ek maddeye göre Sağlık Bakanlığı ya da Cumhuriyet Başsavcılığı “amaç dışında faaliyet” gerekçesiyle mahkemeye başvurup TTB yönetiminin görevine son verdirebilir.